INSTAGRAM: ysmkayaaa
Keyifli okumalar! 🤍
Benim için alışmak demek çaresizce katlanmak demekti. Alışmak zaman alıyor, zaman ise her şeyi alıp götürüyor. Ankara'ya döneli tam bir hafta olmuştu. Rüya ile sık sık iletişim halindeydik. Günler geçtikçe hepimiz biraz daha toparlıyor, Sercan'ın boşluğunu birbirimizle doldurmaya çalışıyorduk. Hastanede işlerim yoğun olduğu için iki gündür üst üste nöbete kalmıştım. Bugün ise izinliydim. Karan'la Ankara'ya döndüğümüz günden beri konuşmamıştık.
Hazır evde vaktim varken kalan eşyaları toparlamaya kaldığım yerden devam ettim. Sercan sayesinde evimizi geri almıştık ve artık yuvamıza dönme vaktimiz gelmişti. Yarın kendi evimize geçecektik. İki gün önce Poyraz'la eve gitmiştik. Ailemle beraber kullandığımız eşyalarımız olduğu gibi duruyordu ve ben bu işte sevgilimin parmağı olduğuna kesinlikle emindim. Bunun için hem heyecanlı hem de buruk hissediyordum. Yaptığım işe ara vererek çalan kapıyı açmaya gittim. Karşımda gördüğüm Poyraz'la hemen kollarının arasına girdim.
"Çok özledim!"
"Benim kadar özleyemezsiniz Doktor Hanım."
"Böyle hitap etmeyeli uzun zaman olmuştu."
Beraber odama ilerledik. Kendisini yatağıma oturttuğumda konuşmuştu.
"Toparlandın mı?"
"Evet."
Yatağıma uzandı, başını ovmaya başladı. Epey yorgun görünüyordu.
"Bir sorun yok değil mi?"
"Sadece zor bir toplantıdan çıktım."
Yanına uzandım. Başımı göğsüne yasladım. Kalp atışını çok rahat duyuyordum.
"Poyraz, son olan olaylar yüzünden tam konuşamadık ve aklımı kurcalayan bazı şeyler var."
Elimi tuttu. Baş parmağını bileğimde gezdirdi. Parmağını nabzımın attığı yerde durdurdu.
"Dinliyorum."
"Akşam yemeği yedeğimiz gece yaşananlar. Kimdi onlar? Senden ne istiyorlar?"
Olduğu yerde rahatsızlıkla hareketlenmiş ve kasılan bedenini hissedebilmiştim. Bunu bana yansıtmak istememiş olmalıki bulunduğumuz pozisyonu bozmadı.
"Tolga Altındal, rakip şirketin sahibi. Çok büyük bir ihaleye girdik ve kaybettiler. Geçmişte ise..."
Poyraz derin bir nefes aldı. Yarım bıraktığı cümlesini merak ettiğim için yerimde kıpırdanarak anlatmasını bekledim.
"Güzel, sağlam olduğunu düşündüğüm bir arkadaşlığımız vardı. Ondan iki yaş büyük ablası vardı ve beni seviyordu. Yani her fırsatta bunu söylüyordu ama hiçbir zaman onun hislerine inanmamıştım. Ona karşı hiçbir zaman hiçbir şey hissetmedim. Karşılık vermediğim için en sonunda intihara kalkıştı."
Kanımda bir çok duygu aynı anda akıyordu. Kaygı, kıskançlık ve tarif edemeyeceğim bir duygu. Uzandığım yerden kalkarak bakışlarımı yüzüne çıkardım, gözlerinde sabit kaldım. Benimle beraber uzandığı yerden doğruldu.
"Öldü mü?"
"Hayır, yaşıyor. Yaşanan olaylardan sonra yurt dışına taşındı. Tolga ise ablasına olanlardan dolayı her zaman beni suçladı. Üstüne rakip olmak ve yenilgiyi hazmedememek eklenince böyle pis işlere kalkışmaya başladı."
Poyraz'la yaptığımız konuşmadan sonra canım ciddi anlamda sıkılmıştı. Poyraz'ın bir suçu olmamasına rağmen bir insanın ölebilecek noktaya gelmesi beni üzmüştü. Poyraz gittikten sonra tek kalmıştım. Düşünmekten fayda gelmeyeceğini anladığım sırada Asel ve Cem'i aramış, buluşmak için plan yapmıştık. Hazırlanarak evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMSİYAH
FanfictionAşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama aşkın kaçınılmaz sonudur, delirmek. "Mavi gözleriniz denize benziyor madam! Düşsem ölür müyüm?" "Sö...