Bu bölüm uzun yorumundan dolayı; Harry_Curly_1907'e ithafen yazılmıştır.
Sınav haftam olduğundan geç yayınlıyorum. Yanımda olan herkese binlerce teşekkür ederim. Hepiniz çokça seviliyorsunuz.“Bizi görseydi camı tıklatmazdı Gebb, kırardı. O yüzden rahatla,” dedi tedirginlikten uzak tuttuğu sesiyle. Baş parmağıyla çenemi sıktı ve gülümsedi.
“Bana rahatlayacağım şeyler söyle o zaman.” Boğazım düğüm düğüm olmuştu, yüreğimin orta yerinde pişmanlık dolu taşlar vardı sanki. Bu yüzleşmeden kaçabileceğim kadar kaçıyordum ama her defasında kendimi daha köşeye sıkışmış halde buluyordum.
“Seni seviyorum.”
Suratımda istemsiz bir gülümseme baş gösterdi. “Rahatlamam için miydi?”
Kafasını olumsuz anlamında salladı. “Hayır, gerçekten sevdiğim içindi.”
35. BÖLÜM
Cam vitrinlerin önünden geçerken, bütün elbiseleri en ufak detayına kadar inceledim. Yarın mezuniyetim vardı ve ben hala kendime yeni bir elbise dahi almamıştım. Yanımda sıkıntıdan patlamakta olduğunu sürekli yanağını şişirip, serbest bırakarak belli eden Harry’a dönüp, sıkıntılı nefes alışverişlerine eşlik ettim.
“Daha az sıkılıyormuş gibi görünemez misin acaba?” dedim, bir vitrinin önünde dururken.
“Bunu alışveriş için beni çağırmadan önce düşünmeliydin.” Gözleri elbiselerde geziniyordu. Saçını havalı bir şekilde yana doğru savurdu.
“Seni ben çağırmadım,” diye isyan ettim. “Sen gelmek için ısrar ettin!”
Bakışları bakışlarıma değdi ve dudakları alayla kıvrıldı. “Ne yani, sevgilimi alışveriş merkezine tek mi gönderseydim? Hem de şu uçkuruna düşkün züppelerin bol olduğu alışveriş merkezine?” Gözleriyle etrafı işaret etti ve hiç beklemediğim biran da beni, kollarının arasına çekti. “Üzgünüm, bundan sonra seni yanımdan ayırmayacağım.” Sıcak nefesi yüzüme döküldü.
Kolları arasında o görmese de, gülümsedim. “Şikâyet edeceğimi sanmıyorum.”
Bedenine yaslı bedenimi ondan ayırıp, ellerimizi birleştirdim ve bir mağazadan içeri girdim. Harry, kendini koltuklardan birine atarken, bende elbiselere yöneldim.
Süslü ve abartılı kıyafetleri hiçbir zaman sevmemiştim. Uzun elbiseleri eleyerek, mini elbiseleri doğru yöneldim ve kırmızı aşırı dekolteli bir elbiseyi, askısıyla birlikte elime aldım. Bunu kesinlikle giymezdim, amacım Harry’nin tepkisini görüp eğlenmekti.
Askıyı işaret parmağıma takıp, Harry’nin karşına dikildim. Elbiseyi önünde birkaç defa salladım.
“Sence nasıl? Bunu almayı planlıyorum.”
Elbiseyi elimden çekti, ayağa kalkarak elbiseyi ters düz çevirip bir modacı edasıyla inceledi. “Sen bunu almayı planlıyorsun öyle mi?” dedi. Ürkütücü bir kahkaha attı, çenesi gerilmişti. “Ben alışveriş fikrini değiştirmeden daha güzel, güzel derken daha az dekolteli ve beni çıldırtmayacak elbiselerden bahsediyorum, onlara baksan iyi edersin. Yoksa mezuniyetine pantolon ve tişörtle gitmek zorunda kalırsın ve inan bu üzüleceğim son şey olur, güzelim.”
Gülmemek için yanağım içini ısırdım. Şaka yaptığımı söylesem daha çok kızacağını bildiğimden tıpış tıpış geri dönüp, elbiseyi yerine bıraktım. Suratımdaki zafer ifadesi görülmeye değerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVİME GELEN ÖĞRETMEN
FanfictionYumruklarımı göğsüne indirmeye devam ederken hıçkırarak ayaklarının dibine çöktüm. "Senin için neyim ki zaten?" dedim avuçlarımla gözlerimi kapatıp. Yanıma çöktüğünü hissettim. Eliyle yüzüme dokunurken aldığım cesaretle ayaklandım."Senin için neyim...