39. BÖLÜM

3.2K 143 14
                                    

Harry'nin çok az rol aldığı bir bölümdü, oylar düşüşte. Umarım okuyan herkes oy butonuna basar ve ufakta olsa bir yorum yapar. Seviliyor ve öpülüyorsunuz.

YENİ BİR HİKAYE YAZDIM BİR ERKEĞİ ELDE ETMENİN ALTIN KURALLARI İSİMLİ,
LİNKE TIKLAYIP OKURSANIZ VE OY VERİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM. ;
http://www.wattpad.com/story/38489805-bir-erke%C4%9Fi-elde-etmenin-alt%C4%B1n-kurallar%C4%B1

Harry_Curly_1907, rihanna86 ve sMoodyblues'e yorumlarından dolayı ayrıca teşekkür ederim. Bu bölüm sizin için yazıldı.

Keyifli okumalar!

Sıcaklığıyla parmağımı ısıtan kahveyi bir kez daha yudumladım. Rebecca, karşımda oturmuş devam etmemi bekleyen ela gözleriyle doğrudan bana bakıyordu.

Harry, Ted bizi kurtardıktan sonra yeniden onunla barışmıştı ve dışarıya erkek erkeğe takılmak için gitmişlerdi. Bende Becca geldiğinden beri onun tarafından sorguya çekiliyordum.

"Daha sonra Ted bizi kurtardı ve işte bu kadar..." dedim. İşaret parmağımla kupanın ağzında geziniyordum.

"Film gibi..." dedi Becca, irisleri genişlerken.

"Öyle," diye onayladım. "Sürekli bir yerlerden bir şeyler çıkıyor."

"Asıl bomba Harry'nin hisleri bence," dedi. Koltuğun üstünde ayaklarını birbirine dolayarak bağdaş kurdu. "Senin için deliriyor."

Suratım ben farkında olmadan gerildi ve kocaman bir gülümsemeyle dişlerimi araladım.

Harry, beni seviyordu.

Harry Styles, beni seviyordu.

Düşüncesi bile göğsümü nahoş duygularla kıpırdatıyordu.

Elimdeki ısısını kaybetmiş kahve bardağını önümdeki cam sehpaya bıraktım. Becca, telefonuyla bir şeylere bakarken bende kestirmek adına koltuğa boylu boyunca uzandım.

Ateşin çıtırtılarının ve korku dolu çığlıklarımın hala beynimin zifiri yerlerinde özgürce dolaştığını hissedebiliyordum. Tam olarak atlatabilmiş değildim, ensemdeki keskin acı yerli yerinde duruyordu.

El çırpma sesiyle Becca'ya döndüğümde yerinde zıplayarak sevinç dansı yapıyordu. Kollarını saçma sapan hareket ettirmek onun en büyük hobisiydi. Zıplamasına ara vermeden karşıma dikildi, elindeki telefonu defalarca önümde salladı.

"Bu mükemmel!" diye ciyakladı. "John bu akşam Pub da DJ'lik yapacak."

"John kim?" diye sordum.

"Eski erkek arkadaşım. Birkaç kez çıkmıştık. Şuan İngiltere'de olduğuna inanamıyorum." Telefonu yeniden gözüme girmesine milim kala durdurdu ve önümde salladı. "Çok yakışıklı olmuş."

Ben ona anlamsız bakışlar atarken devam etti. "Bugün onu dinlemeye ve eğlenmeye gitmeliyiz Gebb."

"Delirdin mi? Harry beni oradan sürükleyerek çıkarır."

Kollarını bana sımsıkı doladı ve tüm kuvvetiyle sıkıp, nefes almamı engelledi.

"Lütfen Gebbie. Lütfen, lütfen, lütfen..."

"Tanrım!" dedim gözlerimi tavana dikerken. "Pekâlâ, sadece birkaç saat... Ayrıca bundan kesinlikle Harry'nin haberi olmayacak."

"Seni seviyorum," diye bağırdı. "Brandon'a yollayacağın metine yardım edeceğim. Bunu teşekkür olarak kabul et." Yan odaya kanguru gibi sıçrayarak ilerledi.

EVİME GELEN ÖĞRETMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin