1-2-3 BÖLÜMLER

20.7K 512 22
                                    

4 oy almak bile beni mutlu ettii. Yani buralarda çok yeniyim djfkhsd Bu hikayeyi ilk yayınladığımda ve başka bir sayfada yayınladığımda 1000 den fazla okuyucu toplamıştım ama şuan yazmak için sadece bir avuç insancık bekliyorum. Sizlerin yorumları beni yazmaya yöneltecektir. Hepinizi kocaman öpüyorum!

BÖLÜM

“Mola verelim artık” Harry bıkkınlıkla derin bir nefes verirken, yanımda oturduğu sandalyeden ağır ağır kalktı. Çantamın ufak gözünden çıkardığım telefondan saate baktığımda çoktan 1 saati doldurmuş olmanın verdiği rahatlık üzerime yayılmıştı. Elinde 2 bardak meyve suyuyla bana doğru gelen Harry’i fark ettiğim de ayağa kalkıp, bardağımı elinden aldım.

“Ne kadar vaktimiz kalmış?”

“1 saat. Hadi devam edelim. Gideceğim birazdan.” Meyve suyumdan bir yudum alırken, vişne aromasının damağımda bıraktığı tadı sevmiştim.

“Daha eğlenceli bir şeyler yapmaya ne dersin?” Yüzüne yayılan sırıtışla dudaklarını büzdü ve fısıldadı “Gebbie…” Koca parmaklarını yanağımda dolaştırdıktan sonra, boynuma doğru götürdü. Kendimden geçmiş gibi gözlerimi sıkarken, işaret parmağını dudağıma bastırdı. “Beni sevdiğini tüm okul biliyor… Gebbie.” Tanrım, ismimi telaffuz etmesi bile beni baştan çıkarabilirdi. Geri geri sendelerken güldüm.

“2 yıl öncesinden bahsediyorsun. Karşında o zamanlarda ki gibi ezik bir kız yok.” Onun yaptığı gibi dudaklarımı büzüp fısıldadım “… Hazza”

“Gebbie… Gebbie” İsmimi uzun uzun seslendirirken, güldü. “Kendini kandırıyorsun. Beni istediğini ikimizde, biliyoruz.” Parmaklarını saçlarımın arasına sokup, dolaştırdı. Kalbim deli gibi çarpıyor, nefes alışlarım sıklaşıyordu. Gerilemeye devam ederken, ayağımın çarptığı vazonun kırılmasıyla beraber, belimden tutarak beni kendine çekti. Vücutlarımız yapışsa da yüzümü ondan uzak tutmaya çalışıyordum.

“Kaçacak yerin yok.” Saçlarını suratıma sürtüp, kahkaha attı.

“Beni asla elde edemeyeceksin Harry. Buna izin vermeyeceğim.” Nefesimi onun yaptığı suratına üflerken, güldüm. O afallamış şekilde bana bakarken, geri çekilip üstümü düzelttim. “Bu kadar ders yeter bugünlük. Yarın okulda görüşmek üzere.” Çantamı aldıktan sonra kapının önünde durup ona döndüm. “Hazza…”

“Görüşmek üzere…” Parmaklarını salladıktan sonra benim ona fısıldamam gibi tahrik edici ses tonuyla ismimi söyledi. “…Gebbie”

Kafamı sallayıp, evden dışarı kendimi zorla attığımda derin bir nefes aldım. Özgürdüm. Onun yanındayken kendimi kapana sıkışmış gibi hissediyordum. Harry’i sevmiştim. 2 yıl önce. Bu okula ilk geldiğimde deli gibi sevmiştim. Size bana yaptıklarını anlatmak istiyorum. 2 yıl öceyi. Onu tamamen sildiğim günü anlatmak istiyorum.

2 YIL ÖNCE;

Elimde ki kitapları göğsümde birleştirip, ürkek adımlarla yürümeye devam ettim. Koridor tıklım tıklımdı. Harry’i görme umuduyla etrafıma bakınsam da bugün onu hiçbir yerde görememiştim. Ona dün onu sevdiğimi söylediğimden beri bir daha görmemiştim daha doğrusu. Koridorun ortasına vardığım da toplanmış insanlara bakıp, neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bu okula geleli 3 ay olmuştu ve insanların burayı bu kadar doldurduğunu daha görmemiştim. Merakla kalabalığın içine karışırken en öne geçtiğimde güçsüzleştiğimi hissettim. Kalbime bir şeyle sağlandığını… her yerimin sızladığını… Harry, yüzünü göremediğim bir kızı sertçe öperken, elini de tişörtünden içeri sokmuştu. Dolan gözlerimle, ölebileceğim yeşil gözleri buluştuğunda kıkırdadı ve önünde ki kızı kenara iterek bana yaklaştı. Kahkahalar arasında beni kolumdan çekerek ortaya fırlattı. “Küçük ezik ağlıyor…” Kulağımı yırtacak kahkahalar, arasında ağlamamak için dudaklarımı ısırıyordum. “Niye ağlıyorsun Gebbie? Canın mı yanıyor yoksa?” Beni dürtükledikten sonra o da herkes gibi kahkaha patlattı. “Gebbie, beni seviyormuş çocuklar. Onun gibi bir ezikle sevgili olabileceğimi düşünüyor. Ama gördüğün gibi ben tek geceliğin adamıyım… Gebbie.” Onlar kahkahalar arasında gülerken, hiçbir şey söylemeden arkamı dönüp koşmaya başladım. Bacaklarımda güç hissetmiyordum. Hayal kırıklıklarım, yüzüme bir tokat gibi çarptıkça daha da acıyordu canım. Herkes içinde rezil olmuştum. Aslında rezil olmak değil de, Harry’nin beni küçümsemesi yakmıştı en çok. Benim dokunmaya bile kıyamadığım o dudaklara başkasının dokunması, parmak uçlarıma kadar titrememe sebep oluyordu.  O gün bitirmiştim onu içimde. Tamamen olmasa da. Bitirmiştim işte…

EVİME GELEN ÖĞRETMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin