22 - 23 BÖLÜMLER

5.9K 214 13
                                    

Bu bölüm uzun yorumlarından dolayı;

-GlTorun

-Harry_Curly_1907

-black-

-OhMyCidrauhlCat

SINIR: +25 VOTE

KEYİFLİ OKUMALAR!

22. BÖLÜM

“Aslında,” dedi derin bir nefesi ciğerlerine doldurarak. “Senden hayatınla ilgili baya önemli bir şey isteyeceğim.”

Bakışlarım aniden bakışlarıyla buluştu. Şaşırmalı mıydım, merak mı etmeliydim fark edemedim. “Çatlayacağım meraktan” dedim sonunda.

“Annemler,” dedi. “Seninle evlenmemizi istiyorlar.”

Dudaklarım arasından kocaman bir kahkaha fırladı. “Çok komikti, ama asıl meseleye dönelim” dedim ve elimi karnıma götürdüm. Ciddi yüz ifadesi susmam için bir işaret veriyor gibiydi. Tebessüm suratımdan ağır ağır silinirken “Sen ciddisin?” dedim.

“Bu saçmalık, biliyorum. Senden bunu istememde saçmalık. Annemlerin benden böyle bir şey istemesi de saçmalık. Tanrım, bu olay baştan aşağı saçmalık ama Amanda annemlere beraber kaldığımızı ve evlenmek istediğimizi söylemiş. Yani sen onu cd için dövdükten sonra annemlere gitmiş ve yalan yanlış şeyler anlatmış. Annemler de buna bir isim vermek istedi. Yani biz sadece yalan nişanlanacağız ve sonra anlaşamadığımızı söyleyip, yüzükleri atarız?”

“Bir dakika,” dedim duyduklarımı hazmetmek için. “Bu çok saçma. Bunu asla yapamam.”

Yani ilk olarak benim böyle bir şeyi yapmam ve Harry’nin duyması sonucu bizim aramız, Harry’nin duyması ve bizim aramız ha? Kendi kendime güldüm. Harry beni ne zaman önemsemişti ki tanrı aşkına? Ama yine de yapamazdım işte.

“Lütfen?” dedi yalvarır gibi gözlerimin içine bakarken. İçimi ısıtmasına sebep olan gülüşlerinden birini sundu ve sıkıca sarıldı.

“Ted,” dedim elimi sırtına yerleştirirken. “Bunu düşünmeliyim en azında, değil mi?”

“Evet, evet. Kesinlikle. Evet, düşünmelisin. Yani sonuçta bu da bir oyun.” İç çekerek, kollarını sıyırdı.

Etrafıma bakındım. Yabancı gibi hissediyordum. Bir zamanlar bu evde hiç kalmamışım gibi. Harry’le burada hiç tartışmamışım gibi. ‘Yine Harry’ dedi iç sesim. ‘Sen başka şey düşünmek nedir bilmez misin?’ Yeşil gözlerinden başka düşünebileceğim bir şey varsa kesinlikle düşünürdüm. Bir de gamzelerini göstererek gülmesinden başka. Bir de ipek gibi yumuşak bukleleri, dudaklarının kıvrımı, harika tadı, Yunan tanrılarını andıran vücudu, bir de o kokusu. Tanrım, bunu kesmeliydim. O başkasınındı. O Sarah’ındı. ‘Sana yazdığı mektup neydi öyleyse?’ dedi iç sesim. Dudağımın ucunu ısırarak ayağa kalktım. Beni sevdiğini bir nevi itiraf etmişti değil mi? Ayaklanıp, kapıya doğru yürüdüm.

“Gitsem iyi olacak, seni ararım. Ve ayrıca burada kalmak için hafta sonu tatilimden yararlanıyorum. 2 gün sonra okuluma geri döneceğim.” Gülümsedim.

Alnıma bir öpücük kondurdu. “Teşekkürler,” diye fısıldadı. Nefesi içimi ürpertmişti. Elimle kapı tokmağını büküp, kendimi dışarı attım. Ayaklarım ben fark etmeden kendimi onun bahçesinin önünde bulmama sebep oldu. Oradaydı. Hamakta sallanıyordu. Bizim hamağımızda. Orada da çok anım vardı, değil mi? Bakışlarını üzerimde hissedince, titredim. Açık kapıdan içeri girdim. Tüm hücrelerim, adeta kasılmıştı. Ne diyeceğimi bilmiyordum ve bu çok can sıkıcıydı. Cebime sakladığım notu çıkararak, elimde sıktım.

EVİME GELEN ÖĞRETMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin