●9●

1.1K 23 10
                                    

(173 bölümde Behzatın Bahara kızdığı bir sahne vardı. Haşmet sinirden bir kutu hap içip uyayacağını söylüyordu. O  sahnenin devamı gibi düşünün.)

***

Sıkıntıyla nefes alıp ceketini çıkardı Haşmet. Tam yeleğini de çıkaracaktı ki açılan kapıyla o tarafa döndü.

Emineydi gelen.

Kadın konuşmadan gelip Haşmetin önünde durdu.

"Emine... Gerçekten konuşmaya takatim yok"

"Konuşmayacağız zaten"

Haşmet şaşkın şaşkın Emineye bakarken,Emine sakince kocasının yeleğinin düymelerini açıp çıkardı.

Gömleğinin bir kaç düymesini açtıktan sonra uzanıp kocasının dudaklarını yakaladı. Haşmet şaşkınlıktan bir kaç saniye öyle kalsada hemen kendine gelip karısının belini sardı.

Öpüşmeye devam ederken,Eminenin elleri boş durmamış,Haşmetin gömleğinin düğmelerini çözmüştü.
Hatta elleri kocasının karın kaslarında haraket etmeye başlamıştı bile.

"Hâla bir kutu ilaç içip uyumak istiyor musun?" Dedi Emine dudaklarını ayırırken.

"Hiç sanmıyorum" dedi Haşmet fısıltıyla.

Gülümsedi Emine ve hızla kocasını ve kendini elbiselerden kurtarmaya başladı.

"Emine?" Adam şaşkınlıkla karısına baktı.

"Sevgilim..." ellerini kocasının göğsüne koydu Emine.

"Ne yapıyorsun?" Bir karısının ellerine bir de yüzüne baktı Haşmet.

"Kocamı özledim,onunla hasret gideriyorum" dedi kadın cilveli cilveli.

"Şimdi mi?" Tek kaşını kaldırıp kadına baktı adam.

"İstemiyorsan gidiyim"

Tam gitmeye yeltenmişdi ki,Haşmet hemen kadını kolundan tutup duvara sırtını yapıştırdı.
İki elini de duvara yaslayıp kadına baktı.

Vakit kaybetmeden hemen kadının dudaklarına gömüldü.
Emine de gecikmemiş ellerini adamın göğsüne koydu.

Öpüşmeye devam ederken Haşmet de karısının üzerinde ve kendi üzerinde kalan diğer kumaş parçalarından kurtulmaya başladı.

Sonunda üzerlerinde hiç bir şey kalmadığında Haşmet kadını belinden tutup kendine çekti ve boynuna gömüldü.

Emine de vakit kaybetmeden kollarını adamın boynuna dolayıp başını geriye attı ve Haşmete daha rahat öpe bilmesi için fırsat tanıdı.

Haşmet öpücüklerini kadının boynundan göğüslerine doğru indirirken,elleri de boş durmamış kadının kalçasında oyalanmaya başlamıştı.

Emine inlememek için dudaklarını ısırırken,daha fazla dayanmayacağını da farkındaydı.

Bu yüzden adamın boynunda olan ellerini beline indirdi ve kendine bastırdı. Erkekliğini hiss ettiğinden kendini durduramayıp inledi.

"Pek bir sabırsızsınız bu gün Emine hanım" sırıtarak karısına baktı Haşmet.

Emine kapalı olan gözlerini açtı. Karşısında sırıtan kocasına bakıp belinde olan ellerini erkekliğine getirdi ve ellerini aşağı yukarı haraket ettirmeye başladı.

Haşmetin ağzından küfürle karışık inleme çıkarken bu defa sırıtma sırası Emineye geçti.

"Kimin sabırsız olduğu tartışılır Haşmet Façalı"

"Öyle mi Emine Façalı?"

"Öyle"

"O zaman sabreden derviş ersin bakalım muradına"

Dedikten sonra karısını yatağa taşıdı ve tek ayağını baldırından tutup kendine alan açtı Haşmet ve beklemeden kadının içine girdi.

Bu birleşmeyle ikisi de kendini tutamayıp inledi.
Emine alışdıktan sonra içinde gidip gelmeye başladı Haşmet.

Hiç  vakit kaybetmeden bedenlerini tekrar tekrar birleştirdi Haşmet.

Haşmet parmaklarını bir birine geçirirken haraketlerini de hızlandırmaya başlamıştı.

İnlemeleri odayı doldururken biraz sonra daha fazla kendini tutamadı ve kadının içinde patladı adam.

En sonunda Haşmet ter içine kalmış bir şekilde kendini karısının üzerine bıraktı. Emine kocasının nefesini teninde hissedince gözlerini açtı.

Zorda olsa gözlerini açıp nefes alış-verişlerini düzenleyen kocasına baktı. Parmak uçlarıyla kocasının saçlarında seyahete çıktı.

Haşmet saçında hissettiği ellerle gülümserken,diğer taraftan bu an'ın tadını çıkarmak istercesine gözlerini inatla açmıyordu.

Uzunca bir süre ikisi de sessiz kaldı. Sonrasında Emine naif ve sakin bir şekilde Haşmetin saçlarına  bir öpücük kondurdu. Bu Haşmetin gülümsemesini daha da büyüttü.

Gözlerini açtı ve Eminenin körpücük kemiğine bir öpücük kondurduktan sonra yüzünü biraz geri çekti Haşmet.

"Teşekkür ederim" siyahlarını aşık olduğu gözlere dikerken fısıldadı Haşmet.

"Neden?" Elini kocasının elmacık kemiklerine koyup okşamaya başladı Emine. Hafif kaşları çatılmış,gözleri Haşmetin yüzünde gezerken sordu sorusunu.

"Her zaman koşulsuz yanımda olduğun,kalbimde yarattığın huzur için." karısının yüzüne düşen tek saç telini kulağının arkasına zarif bir şekilde sıkıştırdı Haşmet.

"Şu hayatta sahip olduğum en değerli varlığımsın sen" başını yukarı kaldırıp,Haşmetin kalbinde balyoz etkisi yaratacak bir öpücük kondurdu dudaklarına. "Olduğumuz dünyada her an ölümle burun burunasın... O yüzden yaşamak istiyorum seni doyasıya artık bundan sonra..."

Haşmet bu sözlerle aşk sarhoşu olmuşken,kalbinden gelen sözcüklere de karşı koyamadı.

"Sen benim siyahımı aydınlatan tek beyazımsın... Herşeyimsin...Herşeyim "

Eminenin içi huzurla dolarken,dudakları da yukarı kıvrılmıştı ondan izinsiz bir şekilde. Karşısındak aşk sarhoşu olmuş adama daha fazla dayanamayıp ensesinden tutup kendine çekti ve dudaklarına sahiplendi.

Haşmet anında karşılık verirken,öpüşmeleri giderek içlerindeki tutkuyu derinleştiriyordu. Emine sonun'nun nereye gittiğini anlayınca,zor da olsa baş ucundaki ışığ'a uzandı ve kapattı.

Ortam tamamen siyaha bürünürken,odada yalnız ikisinin hızlı nefes alış-verişleri duyuluyordu...

                                     

  ***

Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunuyoruz🕺 Umarım beğenirsiniz🤍

Haşmet&Emine One-ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin