-18.4-

484 21 7
                                    

"Kararım şu ki..." dedi Tipi derin bir nefes alarak.

"Evet Tipi abi?" Soran gözlerle Tipiye baktı Ömür.

Tipi bir Emineye bir Haşmete baktı. Usulca yerinden kalktı ve ilerleyip Emine'nin önünde diz çöküp ellerinden tuttu.

"Çok düşündüm abla... Daha doğrusu her şeyi  düşündüm... Yıllarca kahrımı çekip,deliliğime katlandın... Mutlu olduğumda mutlu oldun,ağladığımda ağladın... Ama ne olursa olsun hep yanımda durdun..." dedi Tipi ağlamasını zorla durdururken.

Her kes dolu gözlerle onları izlerken,Tipi gözyaşlarını sildi ablasının ve konuşmasına devam etti.

"Hep yanımda olduğun için bir gün seni başkasıyla paylaşmak düşüncesini bir türlü yedirtemedim kendime... Çok öfkelendim bu yüzden... Ama öfkem dinince bir şeyi gördüm abla..."

"Ne gördün gardaşım?" Merakla sordu Emine gözleri hâlâ dolu doluyken.

"Gözlerinin içinin güldüğünü gördüm abla... Yıllar sonra hem de... Ve buna sebeb olansa Haşmetti" dedi Tipi Haşmete bakarak.

Haşmet hafif tebessüm ederek başını sallamıştı.

"Yani bu izin verdim demek mi oluyor Tipi?" Duygusal ortamı dağıtmak adına konuştu Hızır.

"Evet dadaş,izin verdim demek oluyor" dedi Tipi.

Her kes derin bir nefes alırken Emine Tipiye sarıldı.

"E o zaman çok yakında düğünümüz var" dedi Ömür sevinçle.

Ev ahalisi onun bu haline gülerken Emine ile Haşmetin bakışları kesişti. İkisi de aşkla bir birlerine bakıyorlardı...

Tipi ablasından ayrılıp gelip Haşmetin önünde durdu. Haşmet Tipiye bakarken Tipi konuşmaya başladı.

"Eğer ablamı üzersen,seni onun tek bir damla gözyaşında boğarım dadaş"

"Eğer öyle bir şey olursa sana ihtiyaç kalmaz,ben kendimi yaşatmam zaten dadaş" dedi Haşmet kararlılıkla.

Tipi gülümsedi Haşmetin sözlerine ve kollarını açıp sarıldı. Haşmet ilk başta şaşırsa da o da sarıldı Tipiye.

Her kes -özellikle de Emine- gülümseyerek onlara bakıyordu.

Gerginliğin bitmesiyle her kes Haşmet ve Emine'yi tebrik etmek için ayağa kalktı.

Ev ahalisi tebrik ettikten sonra karşı karşıya geldi ikili. Bir birlerine gülümserken Haşmet yaklaştı ve sevdiği kadının alnından öptü.

Emine de gülümsedi ve kollarını Haşmetin beline dolayıp başını göğsüne yasladı...

Sonunda bazı şeyler yoluna girmeye başlıyordu...

****
2 saat sonra...

Güzel geçen bir yemek sonrası her kes bir yerlere dağılıp sohbet etmeye başlamıştı. Emine ile Haşmet bundan faydalanarak baş başa kalmak için kış bahçesine geçmişlerdi.

Emine sırtını sevdiği adamın sırtına yaslarken Haşmet de Emine'nin göbeğinde birleştirmişti ellerini.

Yüzünü Emine'nin saçlarına yaslarken konuştu Haşmet.

"Mutlu musun?"

"Mutluyum... Ama en önemlisi huzurluyum..." dedi Emine kapalı gözlerle anın tadını çıkartarak.

Haşmet gülümsedi ve sevdiği kadının saçlarına öpücük kondurdu.

"Sen mutluysan ben de mutluyum" dedi Haşmet.

Emine tebessümle döndü ve adamın dudaklarına kısa bir öpücük kondurup geri çekildi.

"Sana çok aşığım biliyorsun değil mi?"

"Ben de sana çok aşığım" dedi Emine.

Haşmet Emine'yi kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
Geri çekildiklerinde Emine sevdiği adamın yüzünü elleri arasına aldı.

"Gözlerinde kendimi,bana olan aşkını görmek o kadar güzel ki..." dedi Aşkla Emine.

Haşmet gülümsedi ve Emine'nin elini alıp kalbine koydu ve kadının gözlerine baktı.

"Sen sadece gözlerimde değil aynı zamanda burda ve tüm benliğimdesin" dedi Haşmet.

Emine gülümseyerek sevdiği adamın yanağından öptü ve başını boynuna yasladı.

Haşmet de Emine'nin belini sarmıştı hemen. Şimdi ikisi de bir bütünün parçasıydılar...


****
The end🤞🏻. Umarım beğenirsiniz.
Yeni bölümlerde görüşmek üzere 🤍

Haşmet&Emine One-ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin