"Seni hiç bir dünya telaşına değişmem ben🤍"
****
Kahvesini yudumlarken çalan telefonuna kaydı bakışları Haşmetin.
'Emine Hanım' yazıyordu ekranda.
İstemeden de olsa heyecanlandı ve telaşlandı -çünkü saat neredeyse gece yarısına geliyordu-Haşmet ve kahvesini hemen bırakıp telefonu açtı.
"Emine Hanım?"
"Ha-Haşmet!"
"Emine! İyi misin? Neden ağlıyorsun?" Hemen olduğu yerden kalkmıştı Haşmet
"Haşmet... Haşmet sana sana attığım konuma gelir misin? Lütfen?"
"Tamam tamam geliyorum"
Telefonu kapadı ve hemen ayrıldı evden Haşmet aklında binbir düşünceyle.
15 dakika sonra
Haşmet Eminenin attığı konuma gelmişti. O kadar hızlı kullanmıştı ki arabayı yarım saatlik yolu 15 dakikaya varmıştı.
Gözleri sahilde gezerken,bir bankın önünde o tarafa bu tarafa doğru giden Emine'yi buldu ve hızla ona ilerlemeye başladı.
"Emine!"
Hızlı adımlarla Emine'ye yaklaşmaya başlamıştı Haşmet.
Emine de Haşmeti görür görmez adama doğru gelmeye başlamıştı.Karşı karşıya geldiklerinde Emine Haşmetin bir şey demesine fırsat vermeden sımsıkı sarıldı Haşmete.
Haşmet de şaşkınlığı geçince hemen ellerini beline dolamıştı Emine'nin.Bir süre öyle kaldılar. Haşmet Emine'nin sakinleşmesini bekledi.
Biraz sonra, Emine sakinleştikten sonra geri çekildiler. Haşmet Emine'nin akan gözyaşlarını sildi usulca.
"Noldu sana böyle?"
"Haşmet... Ben..."
"Sakinleş hadi,sakinleş ve bana neler olduğunu anlat"
Emine derin bir nefes aldı ve tekrar sığındı adamın göğsüne. Haşmet de sevdiği kadını sararken,Emine'nin boğuk sesini duydu.
"Ben... Çok kötü bir kabus gördüm... Çok kötü... Sen vuruluyordun ve ve... Ve artık yoktun..." dedikten sonra gözyaşları aktı kadının.
"Öldüğümü mü gördün?" Diye sordu Haşmet
Sorduğu soruyla belindeki ellerinde sıklaştığını hissetti Haşmet. Anlaşılan kabus oldukça korkutmuştu sevdiği kadını.
"İyiyim ben... Bak burdayım,yanındayım,sana sarılıyorum" dedi Haşmet Emine'nin saçlarını okşarken.
Emine geri çekildi ve sevdiği adamın gözlerine baktı. Hiç çekinmeden ellerini yüzüne koğuşlandırdı. Baş parmakları adamın elmacık kemiklerini okşarken mırıldandı.
"Burdasın... Yanımdasın..."
Haşmet gülümsedi ve Emine'nin ellerini elleri arasına alıp avuç içlerinden öptükten sonra kendine çekti ve alnından öptü.
"Sen sakın ölme tamam mı?" masumca söylemişti Emine.
Haşmet Emine'nin bu haline kayıtsız kalamamış hafif tebessüm etmişti.
"Kurban olurum sana,tamam ölmem" demişti Haşmet ve kadını tekrar kendine çekip sarılmıştı.
"Çok mu korktun?" Diye sormuştu Haşmet sarılırken.
"Çoook... Haşmet çok gerçekçiydi" dedi Emine sımsıkı sarılırken Haşmete.
"Tamam korkma artık. Kabustu sadece"
Haşmetin sözlerine sadece kafasını sallamakla yetinmişti Emine.
"Bu kadar korkup endişelendiğinde göre,sen beni çok seviyorsun ha Emine İspirli?" Gülerek sordu Haşmet.
Hem kadının kafasını dağıtmak hem de artık bir şeylerden emin olmak için sormuştu Haşmet.
Haşmetin sorusuyla geri çekildi Emine ve sırıtan adama yakınlaşıp dudaklarını yakaladı. Haşmet ilk başta şaşırsada karşılık vermekte gecikmemişti.
Bir süre sonra ayrılırken Emine alınlarını birleştirip fısıldamıştı.
"Evet,seni çok seviyorum Haşmet Façalı"
Haşmetin gülümsemesi büyürken Emine'yi biraz daha kendine çekmiş ve aynı sevdiği kadın gibi fısıldamıştı.
"Ben de seni çok seviyorum Emine İspirli"
Emine gülümsemiş,geri çekilip sevdiği adamın boynunu koklayarak öptükten sonra göğsünü kaplamıştı.
Haşmet de gecikmemiş,gülümseyerek sevdiği kadını sarmalamıştı.
Başını yukarı kaldırırken,teşekkür etmişti Yukardakine içinden.Kavuşmuştu çünkü en kıymetlisine...
*****
Beğenmeniz dileğiyle efendim🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haşmet&Emine One-Shots
FanfictionHaşmet ve Emine Façalı çifti için yazılmış tek bölümlük hikayeler🍷