Hıçkırıkları iç çekişlere dönerken tam zamanı olduğunu hissettim, omzumdan kaldırdım ve omzuna yumruğumu geçirdim. Bana afallamış şekilde bakarken güldüm."Ağlama koca bebek! Akşam yemeğine ineceğiz bak her yerin kızardı"
Gülümseyerek bana baktığında bende içten bir gülümseme gönderdim, bence onu çoktan affetmiştim. O odamdan hızla çıkarken bende üzerime daha rahat bir şeyler giyip telefonumu alıp çıktım. Yemek masasına geldiğimde son tabağın konduğunu ve Baran abimin oturduğunu gördüm. Hızla yanına geçtiğimde saçımdan öptü.
Emir'de hızla gelince yemeğe başladık gerçekten açken ben ben değilim. Biraz yavaşladım çünkü ayı gibi yiyordum gerçekten, o sırada telefonuma mesaj gelince herkes bana döndü. Yavaşça telefonumu alıp mesaja girdim.
? : Allah rızası için al şunları
Fotoğraf*
Fotoğrafta Arda, Aytaç, Pars ve Aras vardı ve sanırım.. Sarhoşlardı.. Aptallar ne yapmaya çalışıyorlardı, peki bunun yanlarında ne işi vardı?
Eflin : Orada ne yapıyorsun bilmiyorum.
Eflin : Ama konum at lütfen
? : konum*
? : Geçiyordum rastladım, Aytaç bağırıyordu birinin adıydı sanırım
Hızla yerimden kalktığımda masadakiler bana döndü. Poyraz beyden izin almalıydım, baba diyebilir miydim? Derin bir nefes aldım, gözlerim dolduğunda kendime sinirlendim ağlama!
"Baba acilen gitmem gerek gidebilir miyim? Dönerim çok geçe kalmam ararsınız en kötü"
Babam şaşkınlıkla bakarken Annem gülüp başıyla onayladı, telefonumu ve ceketimi alıp hızla evden çıktım. Baba demiştim ha? Güldüm ama aklıma Ardaların hali gelince daha da hızlandım, sonunda kafeye geldiğimde Aytaç'ın gerçekten bağırdığını duydum.
"Seviyorum be!"
Hızla kolundan çekip masanın üzerinden indirdim, manyaktı bunlar. Arda yere beşlik simit gibi uzanmış peçetelerle oynuyordu. Aras ile Pars mı? Sarılmış uyuyorlar!? Kahkaha atmamak için zor dururken Ardayı kaldırdım ve ofladım, tek yapamayacaktım. Ardayı sandalyeye bırakıp masaya geri çıkmaya çalışan Aytaç'ı oturttum. Hızla telefonumu çıkarıp Barın abimi aramaya başladım.
"Abi! Hemen söylüyorum! Arda, Pars falan içmişler konum atıyorum tek götüremeyeceğim"
"Ne?"
"Hadi abi!"
Telefonu kapattığında bende kapatıp hepsini düzgünce masaya oturttum, Arda'nı eline pipet verdiğimde oynamaya başladı. Yanaklarını sıkasım geldi çocuk gibi pipetlerle oynuyordu, Aytaç mı? O da bana bakıyor masaya çıkmasına izin vermemi bekliyordu ama ben kollarından tutmuş ona bakmamaya çalışıyordum, şu an çok şirin yaramazlık yapan 4 çocuk annesi gibiydim.
Abim kapıdan girdiğinde sinirle homurdandı ve Arda'nın ensesine vurdu, Arda pipeti bırakıp ensesini kaşıdığında kahkaha attım. Oğlum çok şirinsiniz lan! Abim Arda ile Aytaç'ı götürürken uyuyan ikiliyi yavaşça götürdüm. Arabaya atlayıp abimlere geldiğimizde şu yarım saatte 1000 kilo yük taşımış gibi hissediyordum.
Koltuklardan birine kendimi atıp ohladım! Sonunda be! Hepsi sızdığı için abim de tekli koltuğa oturup yayıldı. Saate baktığımda 22.58 olduğunu gördüm, dudaklarımı dişlerken hızla ayaklandım.
"Abi çok saol bu öküzler burada kalsın acilen gitmem lazım!"
"Kal burda abim"
Oha lan.. Çok mantıklıymış.. aptal. Başımla onayladığımda telefonumu şarja taktım ve abimin telefonunu alıp Altan abimin numarasını girdim.
Bir kaç dakika önce Altanlar..
"Alın işte! Hani geç gelmeyecekti!"
Kaan'ın ısrarlarına karşı Altan ile Emir boş boş bakıyordu ve 'malsın' bakışı atıyorlardı ama Baran birazdan çıldıracaktı.
"Baba sen bir şey söyle bari!"
Kaan'ın işe babasını karıştırması Baran için son damla olmuştu, hızla ayaklandı ve kolunda tutup koltuğa oturttu Kaan'ı. Sinirle yüzünü sıvazladı ve sonra Kaan'a döndü.
"Ya anlamıyor musun!? O kız bizim kardeşimiz senin de öyle! O Melek değil! Bak Emir bile barıştı! Çocuk ölümden döndü lan! Biz de kızgınız ama o aynı değil bunu anlamak bu kadar zor değil! Aklını başına al!"
"Abi?"
Baran arkasını döndüğünde kardeşini görmeyi beklerken hoparlöre alınmış bir telefon gördü, kardeşi aramıştı. Telefonu Emir den alıp koltuğa oturdu.
"Efendim abim.."
"Ben Barın abimde kalacağım geç oldu kal dedi burada"
Barın nereden çıkmıştı? Barın lafı geçtiğinde geriliyordu, aynı şey Altan için de geçerliydi. Emir rahattı tek ikiziydi sonuçta, bunu gülerek alaya aldı ve arkasına yaslandı.
"Gelseydin abim"
Arkadan bir ses geldi.
"Cennetim! Hadi gel bak her şey hazır ama sen hala hazır değilsin"
Cennetim? Homurdandı ama telefondan Eflin'in sesini duyunca yumuşadı ve gülümsedi.
"Hadi abi yaa!"
"Tamam bebeğim yarın erken gel özleriz"
Eflin güldü ve telefonu kapattı, Altan homurdanarak arkasına yaslandığında ailenin diğer fertleri güldü Kaan hariç. Bir an gerçekten dışlanmış hissetmişti kendini, peki o kız? Gerçekten kardeşi olabilir miydi? Abi der miydi ki ona...?
——————————•—————————
Bir bölümü daha sonlandırdık!
Gerçekten size zaman ayırmaya çalışıyorum
Umarım seversiniz!• Aytaç kimi seviyor?
• Anonim kim?
• Kaan özür diler mi?
• Biz Kaan'ı affetmeli miyiz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eflin || Yarı Texting
Teen FictionBir anda hayatı değişen Eflin ne yapabilir? Her şey yalan mıydı..?