Bir kaç bağırma sesi duyduğumda gözlerimi açmaya çalıştım, göz kapaklarım o kadar ağır geliyordu ki.."Anne çekil kıracağım! Anne!"
Bu sanırım Onur abimdi? Neyi kırıyordu? Yavaşça lavaboya tutunarak ayaklandım, başım çok ağrıyordu ve bağrışlar daha da kötü yapıyordu. Lavabonun kilidini açıp çıktığımda bir anda odanın kapısı kırılmıştı, şaşkınlıkla bağırıp geriye kaçtığımda ağlayan annemi ve tedirgin Onur abimi gördüm.
Annem koşarak bana sarıldığında sıkıca gözlerimi kapattım, Allah kahretsin. Annemden hızla ayrıldığımda öylece kalakaldı, Allah belamı versin. Öksürdüm ve kendime gelmeye çalıştım.
"Ne işiniz var odamda? Çıkar mısınız?"
Kaan arkadan hızla yanıma geldi ve kolumu sıkıca tuttu, dişlerimi sıktım acıtıyordu. Acıtsındı.. Hak ediyordum..
"Sen ne yapıyorsun ya?! Bir anda değişmeler! Ben anlamıştım ama alıştırdın kendini şimdi bağırıp çağırıp duruyorsun. Bela mısın kızım! Yürü git o zaman evden!"
Kolumun acısından ağlayacaktım birazdan, gözlerim dolduğunda kolumu çekmeye çalıştım ama Kaan hala bağırıyordu. Kanser yüzünden hassaslaşmış ve zayfılamıştım.
"Niye timsah gözyaşları dökü-"
Annem hızla Kaan'ı benden ayırdığında Kaan şaşkınlıkla anneme baktı, başını iki yana sallayarak sinirle odadan çıktığında arkasından öylece baktım. Emir hiç bir şey demeden odadan ayrıldığında Altan da çıkıp gitti, annem saçımdan öpüp hızla gittiğinde öylece kalakaldım. Sahi Baran abim neredeydi?
Sanane? Çok işine yarayacak nerede olduğunu öğrendiğinde? Anca üz. Aptalsın kızım! Bencilin tekisin işte!
Değilim! Onları korumaya çalışıyorum..
Yakında öleceksin zaten! Aptal bu dünya kuruluyor senden.
Yatağa oturdum, git gide kötü olduğumu hissediyordum. Telefonum çaldığında iç sesimden koptum. Abim arıyordu.
"Meleğim! Günaydın nasılsın?"
Sesimin titrememesine özen gösterdim.
"İyiyim abi sen?"
"İyiyim Meleğim bir şeyler yapmak ister misin?"
"Bugün doktor randevum var? Benimle gelir misin?"
Aptal daha çok mu üzmeye çalışıyorsun.
Hayır... Sadece hiç yanında olamadım diyordu. Ben biraz olsun iyi hissetsin istedim.
Salaksın! Daha çok üzeceksin onu asla hak etmiyorsun!
Etmiyor muyum?
Etmiyorsun tabiki bencil birisin sadece kendini düşünüp duruyorsun.
"Eflinim beni dinliyor musun?!"
"Ah pardon abim dalmışım"
"Almaya geliyorum seni hadi hazırlan"
"Tamamm"
Telefonu kapattığımızda rahat bir şeyler geçirip aşağıya indim, kahvaltı masasında toplanmışlardı.
"Hadi gel babam"
"İstemiyorum çıkıyorum ben."
"Nereye annecim"
Baran abim neredeydi?
"Sizene? Gidiyorum işte"
Bir şey olmuş mudur?
Kimse bir şey dememişti tam çıkacaktım ki Kaan'ın sesini duydum.
"Ya onu neden hala evde tutuyoruz ki?! Gördünüz işte gerçek yüzünü! Ya ben bile şaşırdım böyle olmasına az kalsın beni de yiyordu!"
Allah razı olsun Kaan.
İyi en azından Kaan'ı üzemedin
————————•————————
Alper amcanın yanına gelmiştik Atalay da buradaydı ama anca sarılabilmiştik, abim ikide bir öksürüp duruyordu.
"Abi bir sal bak sevgilimi ö-"
"Oha oha sevgilim diyor birde"
"Abim aslanım mı diyeyim?"
"De!"
Atalay homurdanarak oturduğunda gülümsedim, uzun zaman sonra mutluydum. İhtiyacım olan buydu belki de? Testleri yaptırmış sohbet ediyorduk, Alper amca 1 saate çıkar demişti. Abimin telefonu çaldığında önce arayana baktı, sonra oflayarak ayaklandı tam çıkacakken elini kaldırıp 'gözüm üzerinizde' işareti yapıp hızla çıktı.
"Oh be sonunda!"
Atalay yaklaşıp yanağımdan öptü ve sarılıp saçımı kokladı, yaa yerim.
"Bir sarılamadım güzelime, aslanım de dedi ya.."
İkimiz de güldüğümüzde benden ayrıldı sonra aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çattı.
"Sen sakın abini örnek alma güzelim, sevgilim demeye devam et"
"Tamam sevgilim"
"Sevgi pıtırcıkları! Ayrılın!"
Alper amca içeri girdiğinde ona döndüm, onun da benim için çok üzüldüğünü biliyordum. Atalay'ın haberlerini de alıyordum, adam bana üzüldüğü kadar oğluna da üzülüyordu. Yanımda nasılsa evde tam tersiydi Atalay. Bende onun için mutlu olmaya çalışıyordum, ne kadar olabilirse.
"Kızım... Bu işe bir çözüm bulman gerekiyor.. Ruh halin hastalığını çok tetikliyor. Bu da seni kötüleştirmekten başka bir şey yapmıyor."
Yanıma bir ağırlık çökünce oraya döndüm, abimdi ağlıyordu. Benimde gözlerim dolduğunda ona da sarıldım. Yanımda olamadığı için ağlıyordu, özellikle benim için ağlıyordu.
Bu adamı da üzdün ya.. ne diyeyim..
Adam yıkıldı ya.. Baran Barın hepsini üzüp duruyorsun nesin sen? Kalp kırma makinesi mi?
Sus..
"Abim nolur ağlama lütfen.."
"Elimden kayıp gidiyorsun bebeğim öylece kayıyorsun. Yapamıyorum ilk defa seni iyileştiremiyorum.."
Kapı çarparak çıkıldığında kendimi daha çok kastım, Atalay çıkmıştı..
————————•——————
Eve gelmiş ve odamdan çıkmamıştım, öylece tavanla bakışıyordum. İçeride kavga vardı çünkü bir ton da eve girerken kavga etmiştik. Bir kaç merdiven sesi gelince oraya döndüm, kapı açıldığında Baran abimi gördüm. Gözleri kıpkırmızıydı çökmüştü, işte o an çöküşü yaşadım.
Adama ne yapmışsın... hayatımda senin kadar iğrencini ilk defa görüyorum.
Melekten daha betersin.
Senin gibi evlat olmaz olsun.
"Eflin.. Nolur bana bir şey söyle. Lütfen bir şey oldu o yüzden de ben kötü biri değilim de. İnanırım Eflin.. Gerçekten inanırım. Ama bana bunu yapma. Ben seni bırakmak istemiyorum, kız kardeşimsin canımsın Eflin. Ben seni bırakamam. Ama kardeşlerimi ikinci bir dalgadan korumak zorundayım yoksa bu aileyi toparlayamam. Lütfen Eflin bana bir dayanak ver? Lütfen.."
————————•———————
Allahım gerçekten yordunuz beni.
Size demiyom kitaptakilere diyom
Herkese ayrı üzülüyorum delireceğim yakında.• Eflin'in iç sesi?
• Eflin?
• Barın?
• Baran?
• Atalay?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eflin || Yarı Texting
Teen FictionBir anda hayatı değişen Eflin ne yapabilir? Her şey yalan mıydı..?