Özel Bölüm ╥﹏╥

2.4K 113 27
                                    


MERHABA ÖZLEDİNİZ Mİ BENİİ?
Aslında çok daha erken bölüm yazmak istiyordum fakat Lgs ye gireceğim ve gerçekten zaman bulamıyordum yeni bir kitaba da başladım. Bugün ona da bölüm atmaya çalışacağım en sona koyarım. Ve açıkçası Eflin'i çok özledim. Medya ile okuyun bence.
Yavaştan başlıyorum

Arda'dan (biliyorum beklemiyordunuz)

Odamda her zamanki gibi oturuyordum, ledlerimden kırmızı olan açıktı. Loş bir ortam vardı, önümde bilgisayarım kucağımda Eflin'in bana aldığı oyuncak bir peluş vardı baya eksiydi ama gözüm gibi bakmıştım. Eflin ile çok eski arkadaştık her şeyini bilirdim yani sözde bilirdim. Koca  3-4 ayını benden her şeyini saklayarak geçirmişti oysa, gözlerimdeki yaşlarla ona bağırıp çağırmak istesem de yapamıyordum. Hala kıyamıyordum, sanki yanımdaydı da bağırsam kızsam küsüp gidecek gibiydi. Annem ne kadar endişelense de odamdan nadiren çıkıyor sadece akşam yemeğine gidiyordum.

Bilgisayara geri odaklandım, zaten tek yaptığım şey buydu. Eskiye dair Barın abinin çektiği bizim videolarımızdı, her ne kadar beni sevmediğini söylese de aslında Barın ikimize de çok değer verirdi. Kamerada gülen küçük Eflin ile gözlerimdeki yaşların hepsini teker teker akıttım, o her zaman benim olmayan kardeşimdi, olmayan ablamdı, küçük annemdi. Küçüklüğümden beri hayatımın en büyük anlamlarından biriydi, şimdi ise hayatımın anlamını kaybetmiştim.

Odamın kapısı tıklatıldığında bilgisayardaki videoyu durdurdum, Eflin'in sesini kimsenin bastırmasını istemiyordum.

"Kimseyi istemiyorum demiştim?"

O sırada duyduğum ses ile irkildim.

"Arda benim"

Barın? Ne işi vardı burada? Kimse kimse ile doğru düzgün konuşmaz olmuştu, birbirimizin yüzünü dahi görmüyorduk. Sakince kalktım kapının kilidini açtım, Barın abiye baktığımda gördüğüm şey tam bir enkazdı. Eflin bu halini görse ağzına sıçardı heralde. Bu bile küçük de olsa gülümsememe sebep olmuştu.

"Eflin'in odasına girdik, yani Atalay, Baran ve ben. Bir kaç mektup bulduk."

Sesi titriyordu.

"Bu da senin"

Bana uzattığı zarfa baktım, elim gitmedi sanki tutsam elime alsam zarar görecek gibi hissettim. Bedenim ürperti ile dolunca daha çok burada beklemek istemedim, elindeki zarfı hızla aldım.

"Gidiyorum ben. Dikkat et kendini olur mu?"

Gözlerim doldu, gülümsedim yeniden.

"Sende iyi bak abi olur mu?"

Gözünden bir damla yaş akınca sıkıca bana sarıldı, kendimi ilk defa tutmak istemedim. Kendimi Barın abinin kollarına bıraktım, abimdi o benim aynı zamanda Eflinden bir parçaydı. O bana sıkıca sarılırken göğsünde ağladım bir süre, beni bekledi ben ondan yavaşça ayrılınca dolu dolu gözlerle elini omzuma koydu.

"İyi ol. Eflin sana ne kadar kızıyordu unutma"

"Bence aynısını kendine söyle"

Kahkaha attı, bu mutluluktan değildi daha çok hüzünlü bir kahkahaydı. Evden ayrılana kadar onu izledim, hızlı adımlarla çıktı evden. Bende o kapıyı kapattığı gibi kapımı kapatıp kilitledim, elimdeki zarfa baktım gerçekten Eflindendi el yazısını tanıyordum onun el yazısıydı. Dünyanın en iyi Kankitoşkosuna yazıyordu zarfta. Ona bunu söylediğimdeki yüzünü hatırlıyordum, yüzünü buruşturuyor ve omzuma bir tane geçiriyordu. Omzum burnumla beraber sızladı. Yatağa geçtim yeniden sakince zarfı açtım ve kağıdı aldım, içinde iki kağıt vardı daha doğrusu biri küçük bir zarftı. Kağıdın üzerinde ilk önce bu yazıyordu. Kapıdı açtığımda derin bir nefes aldım.

Eflin || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin