Eflin ölmeseydi? (8 ay sonra)"Hadi kalkın! Bak yine beraber yatmışlar Emir!?"
Yavaşça gözlerimi açtığımda Altan abimi gördüm, Emirle laf dalaşına girmişlerdi. Bu hallerine gülümseyerek baktım ve araya girdim.
"Biliyorum biliyorum beni paylaşamıyorsunuz fakat artık kahvaltıya inmeliyiz. Çünkü bu mükemmel kız aç!"
İkisi de güldüğünde hızla kalkıp lavaboya girdim, işlerimi halledip çıktığımda odamdan gitmişlerdi. Bende üzerimdekilerden kurtulup rahat bir şeyler giyip aşağıya indim, zıplaya zıplaya inerken sonda gür bir kaç ses duydum.
"Yavaş!"
"Ha?"
Ben sendeleyince çoğu ayaklansa da dengemi kurdum, öyle bağırılır mı şerefsizler. Hepsi derin bir nefes vererek oturduğunda koşarak Barın abime sarıldım, 2-2,5 aydır burada kalıyordu. Onu ikna etmiştik, aslında babam biraz yalvarmıştı ama olsundu.
"Günaydın herkese"
Herkesten cevap alınca hızla yerime oturdum sadece Kaan yoktu.
"Kaan nerede?"
"Buradayım bebeğim!"
Tam yanıma gelip öpecekken durdurdum.
"Dur köpke! Hala yeteri kadar sürünmedin ııı olmaz"
Herkes güldüğünde homurdanarak yerine oturdu, Kaan'ı aslında affetmiştim ama sürünmesi gerekiyordu. Belki bilmediğimi sanıyordu fakat biliyordum, kanser olduğumda hiç yanımdan ayrılmamıştı 7-8 kilo vermişti. Ölü gibiydi. Sonradan biraz yakınlaşınca düzelmişti bende kızınca toparlanmaya çalışmıştı.
"Kızım ben diyorum ki şöyle bir tatile gidelim ha?"
"Olur! Peki problem olmazsa arkadaşlarımı da çağırabilir miyim?"
"Tabii damadımı da getir."
"Ya anne ne gerek var ki o şerefsize"
"Onur ayıp!"
"Ya Nil teyzem, Eflin hastayken yeteri kadar çektim ben onu"
Annem güldüğünde bende güldüm, çekmiş olabilirdi ama acısını da bir güzel çıkarmıştı. Hepsi haindi!
"O zaman ben kaçtım herkesi davet edeceğim!"
"O Arda salağını etme"
"Asıl onu edeceğim canım abim"
Ben çıkarken Barın abim arkadan sabır diliyordu, ona takılmadan hızla arabaya bindim ve beni Mertlere götürmesini istedim. Hepsi oradaydı.
——————————•—————————
"Selamın aleyküm"
Mert şaşkın şaşkın bana bakarken arkadan Yasemin de gelmişti.
"Hoşgeldin geç geç Atakan da dert yanıyordu hiç görüşemiyoruz diye"
Yasemin beni çekiştirdiğinde güldüm, hep geliyordu ve bir posta laf yiyip gidiyordu çocuk. Çok çekti bu yaşında çok.
"Sevgilim!"
Atakan bana döndüğünde şaşkınlıkla gözleri açıldı.
"Oha dağ ayıları kızı salmış"
Kafasına vurdum ve sonra sarılıp öptüm, bizde böyle karşim abimlere laf yok. Bir anda bir kol bizi ayırdığında Atakan'a tutunmaya çalıştım ama olmadı, Arda hızla beni çekti ve Atakan'a dil çıkardı.
"Sal lan kankitomu"
"Hani affetmemiştin bıraksana sevgilimi!"
"Olabilir. Ama hayır bırakmam"
Bana sarıldığında güldüm, hala affettirememiştim kerataya kendimi. Öyle geçinip gidiyorduk, bir gün affedecekti ama. Hadi bakalım.
"Sevgilim bizi hep ayırıyorlar.. Neyse! Ben bir şey söylemeye geldim"
"Bismillah söyleme"
Arda'ya döndüm sinirle.
"Tatile gidecemişiz sizi de davet etmek istemiştim ama Arda sen gelmezsin o zaman."
Arda şaşkınlıkla gözlerini açtığında Yasemin hızla oturduğu yerden kalktı.
"Geliriz! Olur! Hadi kalk Mert! Ne zaman?"
Gülümsedim, bu kız beni deli edecekti sonunda.
"Yarın olmalı"
"Ne? Çok erkenmiş Mert kalk! Hadi ya"
Mert oflayarak kalktı ve yanağıma öpücük kondurup gitti, yazık çocuğuma. Atakan yanağımı silip kendi öptüğünde güldüm, beni yanına çekti ve koltuğa oturtup sarıldı.
"Gelirim güzelim de abinler dövmesin"
"Annem damadım diye davet etti, annem varken hiç bir şey yapamazlar"
"Hop hop! Bensiz gidemezsiniz basarım orayı"
Gülerek yanıma oturduğunda ona da sarılıp saçlarını karıştırdım.
"Tamam maymun seni"
——————————•—————————
Eve gelmiştim ve odamda öylece oturuyordum, böyle tek başıma oturduğumda aklıma hep hastalık dönemlerim geliyordu. İstemsizce geriliyordum bu durumdan, oflayarak ayaklandım. Bütün hastalık anılarım odamdaydı, baş dönmelerim kusup lavaboda uyumam. Kurtulmak ister gibi yüzümü buruşturdum ve aşağıya inmeye başladım. Odada tek başıma rahat edemiyordum, odam değiştirmek istesem ne derlerdi acaba?
Aşağıya indiğimde herkes salondaydı, annemler küçük oturma kısmında sohbet ediyorlardı. Barın ve Baran abim sanırım iş hakkında konuşuyorlardı çünkü hararetli gözüküyorlardı. Diğerleri de saçma sapan toplanmış kahkaha atıp anırıyorlardı.
"Şey.. Abi"
Hepsi bana döndüğünde gülümsedim, herkes işini bırakmış bana bakıyordu. Böyle bir ailem olduğu için çok şanslıydım.
"Efendim meleğim gel"
Barın abim çağırdığında hızla ikisinin arasına geçsem de diğerleri hala bana bakıyordu.
"Ben odamı değiştirmek istiyorum, yani boş bir oda var mı bilmiyorum ama-"
"Niye Eflin'im bir problem mi var?"
"Yani.. Aklıma hep hasta olduğumda yaşadığım anılar geliyor. Senin ağlaman, kusmam, hoş değil"
Baran abim titrek bir nefes verdi ve bana kocaman sarıldı. Saçımdan öpüp geri çekildi.
"Tabi bebeğim değiştiririz en üst katta benim odamın olduğu katta var."
"Teşekkürler"
Bir anda çekildiğimde ağzımdan bir çığlık kaçtı, Altan abimdi. Baran abim sinirle ona yastık fırlatınca beraber sendeledik.
"Öküz herif"
Altan kucağında ben varken beni döndürmeye başladığında güldüm ve ona sıkıca tutundum.
"Uçuş hizmetimiz sizlerle Eflin Hanım"
Hepimiz gülerken bu aile tablosuna sevgiyle baktım, umarım onları hiç kaybetmezdim.
————————•———————
Hepiniz finalde çok üzülmüşsünüz.
Bende dedim ki ölmese nolurdu şöyle kısaca yazayım
Böyle bitirirdim büyük ihtimalle
Not bölümleri de gelecek ama biraz daha sonra çünkü yeni kitaba başlayacağım alışmışım yazmaya :)• Eflin ölmemiş olsaydı yaşayacaklarını sevdiniz mi?
• Arda?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eflin || Yarı Texting
Teen FictionBir anda hayatı değişen Eflin ne yapabilir? Her şey yalan mıydı..?