2.7

5.2K 259 31
                                    



"Hayır hayır!"

"Olmaz Eflin ben daha fazla bunu yaşamana izin vermeyeceğim!"

"Bana sadece 2 gün ver bugün yarın! Sonra git söyle kime söylüyorsan nolur.."

"Eflinim"

"Yalvarırım"

Beni yavaşça onayladığında derin bir nefes aldım, (belki dikkat etmişsinizdir ama bir detay var o detay önemliydi zamanla alakalıydı) Abim eve sürmeye başladığında camdan dışarıyı izlemeye başladım.

"Abi Atakan'ı (bir kaç bölümdür Atalay demişim allah kahretmesin) çağırabilir miyim? Lütfen"

Abim bana döndü ve buruk bir tebessümle kabul etti.

Barından (burası benim için çok özel)

Yanımda oturan kıza baktım, benim kızımdı o. Babamın elinden kurtardığım sarıp sarmaladığım hep yanında olduğum kızımdı. Şimdi sarılsam elimde kalacak gibiydi, kısa saçları çıkmıştı, kemikleri sayılıyordu neredeyse gülümsedim. Belki de bana öyle geliyordu bunca seneden sonra.

Onu hep iyileştirmiştim, ilk benimle beraber yaşamaya başladığında her şeyden korkuyordu. O kadar masumdu ki, şimdiki gibi gözüküyordu. Çökmüştü o zaman da öyleydi. O zaman yarasını sarmıştım, peki ya şimdi? Asla kapanmayacak bir yarası vardı artık.

"Abi.. şey ben biraz acıktım ama ne hazırlayabilirim eşyaların yerini bilmiyorum"

Burukça tebessüm etmişti abisi ona, bu yaşında kendi başına bir şeyler yapıyordu.

"Meleğim, otur bakalım sen şuraya ben hazırlayacağım sen sakın bıçağa ocağa dokunmuyorsun"

Abisi biliyordu ki elini yakmazdı da kesmezdi de, kese kese yaka yaka acıya acıya öğrenmişti kesmememsi yakmaması gerektiğini. Küçük kız ilk defa değerli hissetmişti kendini.

Asla izin vermezdi normalde Atalay'ın gelmesine, onun evinde? Başka isteğiniz? Ama yapamıyordu bunu, bunu bile yapamayacak duruma getirmişti hayat onları. Çok isterdi kıskansın sonra bıktırıp şerefsiz gibi Atalay'a sırıtmayı. Onun güzel kızı aşkını yaşayamayacaktı doğru düzgün, sevebildiği kadar sevsin istiyordu. Ben zaten kaybetmiştim sevdiğimi bir kez daha, ve kanser ikinci defa alıyordu sevdiğini elinden.

Eve geldiğimizde yan koltukta oturan kardeşime döndüm. Uyumuştu bile çoktan, evin önünde bekleyen Atalay'ı gördüğünde kaşları çatılmıştı. Çocuk manyaktı.

"Abi? Şey Eflin çağı-"

"Geç içeri geç bir tane çakacağım şimdi"

Atakan içeri geçerken arkasından güldüm ve Eflin'i yavaşça yatak odama bırakıp içeri geçtim.

"Bugün burada sende burada kal"

"Ne gerek var ab-"

"Var gerek! O istiyor!"

Ne çocuğun sesini kesip duruyorsun.

Sussun o da bir zahmet rahatsızım ondan.

İçeriden birkaç tıkırtı geldiğinde odadan Eflin çıkmıştı, gülerek yanlarına geldi ve Atakan'a sıkıca sarıldı. Atakan şaşkınlıkla kalakalırken ben göz devirip arkama yaslandım. Dua etsin.. Neyse.

"Ben şarkı söylemek istiyorum"

Gülümsedim, şarkı söylemek istediği az zaman oluyordu. Aslında istiyordu ama sadece duygusal olduğunda o duruma göre şarkı bulup söylüyordu.

"Söyle abicim"

"Ama yarın akşam da söylemek istiyorum"

Kaşlarımı çattım, ne alakaydı şimdi?

"Lütfen senin kafende iki şarkı sadece"

"Peki peki! Ama şimdi de söyleyeceksin"

"Tamamm"

Atakan gülümseyip yanağından öptüğünde güldüm, kardeşimi gerçekten mutlu görmek bir başkaydı.

Yatak boş, oda boş, ev boş
Duvarlara vuran ışık, yüzümde karanlık
Yine mi sen? bayram günü gibi gelen
Kaçamadım külleri hala sıcak
Kalbimi durdurup kaybolan bir tuzak
Oluyor, her sokak
Hiçbir şey istemedim
Ne yatak, ne oda, ne de ev
Sen de bırak her şey, sadece beni sev
Dizlerimde dizlerin, boynunda ellerim
Boğulur gibi yeniden her gece her gece
Doğalım mı sevgilim?
Doğalım mı sevgilim?
Doğalım mı sevgilim?
Azalırken, azalırken kapılar ardında
Kaçtığım zamanlar, boşvermiştim aslında
Yıkılırken kumdan kalelerim, birer birer karşında
Zırhı paslanmış bir kahraman gibiyim
Hiç bir şey istemedim
Ne yatak, ne oda, ne de ev
Sen de bırak her şeyi, sadece beni sev (sev)
Dizlerimde dizlerin, boynunda ellerim
Boğulur gibi yeniden her gece her gece
Doğalım mı sevgilim?
Doğalım mı sevgilim?
Doğalım mı sevgilim?
Hiçbir şey istemedim
Ne yatak, ne oda, ne de ev
Sen de bırak her şeyi, sadece beni sev

Sesi huzur doluyken gözyaşları sadece huzursuzluktu, hem cennetim hem cehennemimdi. Canımdı benim öz değildik belki ama o kan bağının olduğunu hissediyordum. Benimdi kızımdı.

Canı yansa benim canım bin kat daha fazla yanardı, onunla ölmek istiyordum. Tek amacım buydu ama yapmayacaktım. Biliyordum benden nefret ederdi o zaman. Gülümsedim. Edemezdi ama konuşmazdı benimle gelmezdi yanıma. Çünkü kızardı bana çok kızardı. Bu yüzden zamanı vardı her şeyin.

Atakan dizlerine yatmış onunla konuşurken öylece Eflin'i izledim. O gidecekti ve benim ruhumu da alacaktı götürecekti, ölene kadar onunla kalacaktı. Peki ben bu yükle nasıl yaşayacaktım?

————————•——————

Final bölümü bir sonraki bölüm
O da yarın gelecek.
Özleyeceğik bu kitabı

• Barın'ın ağzından okumak iyi miydi?

• Atakan ve Eflin?

Eflin || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin