• Yandere¡ Katsuki Bakugou •

1.6K 73 25
                                    

- - -
O

ne-shot : Yandere Bakugou x Female Y/N (Part 2)


• Romance •

• Dark •

- - -

Artık günleri saymayı bırakmıştın. Stres ve üzüntüden yüzün çökmüştü. Buraya geldiğinden beni hala bağlıydın. Gerçi ellerinin açılması için bayağı büyük bir emek sarfetmiştin.

Bakugou bu geçen zaman içinde zerre değişmemişti. Sana senin istemediğin şekilde dokunmasa da yanağını öpmekten veya dudağına kondurduğu küçük buselerden, verdiği ara sıra sıcak kucakları es geçersek ona göre gayet iyiydin. Gayet güvendeydin. Seni bulmaları için Tanrı'ya yalvardığın bu geçen sürede umudun kalmamıştı. Sana verdiği yemekleri yemeyi reddediyordun. Midene giren tek şey suydu ve onu da kusmaya başlamıştın.

Genç adam yanına fazla uğramasa da uğradığında sana güzel bir nutuk çekiyordu. "Y/N güzelim ye şu yemeğini artık." gibilerinden laflarla gönül rahatlatmaya çalıştığını başlarda düşünsende... Hayır. Bu gerçekten oydu. "Nalet olsun, seni keşke hiç tanımasaydım!"

Soğuk kış günleri bitmişti. Bulunduğun oda artık bir Türk hamamımdan farksızdı. Dış kapının gıcırdayarak açılmasıyla toplandın. Oda kapısına sırtın denk gelecek şekilde yerleştin, kollarını kavuşturup gözlerini kapattın. Odanın kapısının gıcırdayarak açılmasına tepki dahi vermedin. "Ben geldim!"

Bu öfke makinesinin nasıl böyle sevgi yumağına dönüştüğünü ölesiye merak etsen de asıl sorunun gerçekten aç olmandı sanırım. Kendini kandırmaman gerek Y/N, bu adam mutfakta mükemmel. Sana getirdiği poşetteki hazır gyoza'yı önüne koyduğunda sinirle ittirmem ve "İstemez!" diyerek bağırmanla Bakugou elindeki iki tane çöp şişi yere düşürdü.

Üstüne doğru geldiğinde seni saran korku git gide daha da artıyordu. "Y/N... Sevgilim.... Bana sesini yükseltmemen gerektiğini unutmuşsun sanırım...?" O an ki kırmızı gözler o kadar korkunç bakıyordu ki... Tanrı'm...

Y/N : Bırak beni lütfen!

Bakugou : Neden?

Y/N : Çünkü sen bana iyi gelmiyorsun!

Senin yakandan tuttuğu gibi kendine çekti. Nefesi yüzüne çarparken öfkesini de hissettiriyordu.

Bakugou : Saçma saçma konuşma Y/N!?

Y/N : Bak!? Bundan bahsediyorum! Ben böyle öfke sorunları olan Bakugou'yu istemiyorum! Beni korkutuyorsun!

Bakugou seni birden bırakıp öylece yere oturduğunda ondan uzaklaşabildiğin kadar uzaklaştın. Odanın köşesine kadar gittikten sonra çıplak ayağına bağlı olan zincire aldırmadan ayağını çekerken o ise sadece ellerine bakıyordu. Ardından sana baktı ve zincirden tuttu. Seni zincirle kendine çekerken sen "Bırak!" diye ona bağırıyordun. O ise bırakmamıştı. Tekrar seni yanına aldıktan sonra sana sıkıca sarıldı. "Biz bunları aşacağız... Merak etme..." Sen debelenirken o hala sana sıkı sıkıya sarılmıştı. Sen artık sinirden ağlamaya başladığında o hiç bir şey olmamış gibi göz yaşlarını sildi ve yanaklarından öptü. "Berbat bir adam olduğumu biliyorum." "Öylesin..."

Bakugou : Seni kaybetmek benim için ölümden farksız Y/N!?

Y/N : Sen beni ilk günden kaybettin Bakugou! Ben öldüm! Sen benim burda sadece bedenimi tutuyorsun!

Bu sözler onun yüzüne çarpsalarmış kulağından geçmedikten sonra nafileydi. Kendini inandırdığı sahte aşka çoktan kaptırmış bu genç adamın kalbi seninle doluydu. Yanına oturdu ve yemeğini açtı. Sana zorla yemek yedirirken sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Sen yediğini tükürme diye ağzını ve burnunu kapatıyor, nefessiz kaldığın için zorla yutuyor, yuttuğunda ise nefes almana izin veriyordu.

Yemek faslı bittiğindeyse seni kucağından indirmedi. Belini saran kollarıyla yaslandığını göğsünde uyumak mecburiyetinde bırakan bu adamın yapmasını istediğin her şeyi zorla olsa da yapmıştın. Uyuduğunda dikkatlice ayağına bağlı olan zinciri çözüp seni bu odadan çıkardı. Kucağında üşümeyesin diye de hırka seren Bakugou seni yatağı olan bir odaya getirdi. Oda geniş bir yatak odası dizaynına sahipti. Beyaz duvarlarının üstünde senin fotoğrafların, yatağın karşısında bir tane aynalı şifonyer. Yatağın üstündeki küçük pencereden sızan ışık ve odadaki daha konforlu ampülle odanın çıplak kalan kısımlarını örten halı... Seni yatağa yatırdıktan sonra ilk başta tereddüt etse de bu sefer sol ayak bileğini başka bir zincire vurdu. Zincir bu sefer uzundu. Odada gezmene müsade edebilen bu zincire ne kadar sevineceğini hayal eden Bakugou yanında uzandı. Üstünüze örttüğü yorganla sana sarıldı. Saçlarının kokusuna bayılarak uyumaya koyuldu.

- - -

Umarım beğenirsiniz <3

𝘽𝙣𝙝𝙖 𝙍𝙚𝙖𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣𝙨 & 𝙊𝙣𝙚-𝙎𝙝𝙤𝙩𝙨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin