• Touya Todoroki •

1.5K 65 82
                                    

- - -

One-shot : Dabi × Female Y/N

• Romance •
• Smut •

- - -

Elindeki tarif kitabına bakarken yoğurdun hamur ellerinden kurtulup büyük kütleyle birleşiyordu. Tezgahın üstü unla kaplanmış ve çalan klasik müzik sinirlerini bozmaya başlamıştı. Tamam klasik müzik büyük bir şaheser ama seninki de kulaktı.

Kirli ellerinde adımlar aldın. Telefonundan değiştireceğin playlist sayfasını kaydırdın. 'Hmm...' Burnunla dokunduğun playlist yüzündeki hınzır gülümsemeyi arttırmıştı. Belinde şimdiden hissettiğin yanıklarla dudaklarını yaladın. Kaşların kasıldı, hamur parmakların arasında ezildi. 'Uzun zaman olmuş gibi, ha?'.

Açtığın fırın ısınırken dolaptan çıkardığın malzemeleri dizdin. Daire şeklindeki hamurun üstüne sürdüğün domates sosundan birazcık yedin. 'Tch... O daha güzel?'. Ardından serptiğin rende peynirle üstüne yerleştirmeye başladığın sosis ve sucuklar. Ensende hissettiğin nefes o kadar yakındı ki. Yaz sıcağında terleyen vücudundan rahatsızdın. 'Aman be.'

'Ne fantezi yaptım be.'. Çıplak üstünde şekil almış mutfak önlüğü göğüslerini kapatsa bile onun da memnun olacağı göğüs uçların belliydi. İç çamaşırından kurtulma fikri zihnini karıncalarken ıslanan arana aldırmadın. 'İşim bitsin.'. Fırına yerleştirdiğin şaheserinin ardından nefes aldın. 'Bir tur sadece.'.

Yere oturdun. Araladığın bacak aralığından elini iç çamaşırının içinde gezdirdin. Zevk suyunla ıslatttığın klitrosinde orta parmağını gezdirdin. Isırdığın dudaklarınla sinsice yayılan sırıtmana rağmen deliğinle buluşan orta parmağın yerine onun olduğunu düşünmen onu taciz etmekten başka bir işe yaramazdı. 'Nalet olsun, sana muhtaçken sen burda değilsin! Kahrolası piç kurusu...'. Şimdiden üç parmağınla oynaştığın sırada domalmaya karar verdin. Gülümsedin. "Hoşuna gitti bakıyorum?".

Hınzırca ayağa kalktın. Ona doğru yol almaya başladın. Mutfak kapısının önündeki adamın sırıtarak seni izlemesi ve şişkinliği mi...? Ne de güzel bir ziyafetti senin için. Islanmış elini onun yüzünde gezdirip baş parmağını ağzına soktun. Yalayan dili ve mavi gözlerini izleyip hissederken kirişe dayalı sırtı ile yere oturdu. Üstüne oturup şişkinliğine denk getirdiğin bacak aranı ona sürttün. "Nerdeydin seni kahrolası?".

"İşim vardı.". "Öyle mi?". Parmağını daha da ileri ittin. Bu sefer ensesinden yakaladığın saçlarını da çekiştirdin. Ona sürtünürken onun zevkte boğulan bakışları arasında eriyordun resmen. "Onunlaydın değil mi?!".

"İnkar edemezsin... Kıçı seninkinden bile daha iyi -". Onun hınzır gülümsemesi sinirlerini bozuyordu. Baksana Y/N... Sen bu adamın orospuluğunu yapan o kadından farksız değildin. 'Hayır... Hayır farklıyım.'. Neyin farklı söylesene? Bu adamın seni sevmesi bir yalan. Bu adam seni kullanmaktan başka bir şey yapmadı, yapmayacak. Anla artık. 'Hayır... Benim farkım onun gibi olmak!'.

Onu itip üstüne çıktığında başını aranla denkleştirdin. "Baksana Dabi... Uslu bir çocuk olup işimi gör. Annen seni o kadar çok özledi ki...". Çamaşırının aralanması ve hissetiğin dili ile uzunca bir inleme hediye ettin kulaklarına. Kavradığı bacakları ile seni yalarken o kadar iyi hisediyordun ki, onu affetmek geliyordu içinden. Ama asla, yemin etmiştin. Aileni öldüren bu adamın ailesini öldürmüş olman... Baksana neden hala onun yanındasın? Daha da önemlisi. O neden senin yanında?

'Bilmem?'. Bilmem mi? Cidden mi Y/N? - "Ahhhhh! Aptal!". "Çol tatlısın sen, baksana sence de beni daha fazla sulaman gerekmiyor mu? Hadi tutma kendini ve bana ödülümü ver!". 'Tanrım...'

Dizlerinin üstünde ona baktın. O ise ellerini beline getirdi, kavradı. Dizlerine indirdiği pantolonu ile başını denk getirdiği deliğine hizaladı. "Uslu olduğuma göre, ödülümün tadına bakabilir miyim?". Kulak memeni emerken avuçladığı sol göğsüne rağmen başını döndürdün. "Keyfine bak.".

Yeşil ışıkla içini dolduran aleti resmen seni yarıyordu. Gene, ve her zamanki gibi. Bu sahne sürekli tekrar ediyordu. Parmakları yavaşça ısınıyor ve senin için işkence olacak yanıklarını bırakıyor. Belki de adını ve sahibini yazıyordur. Kim bilir? Ama içini dolduran bu adam çoktan ikinci tura geçti. Korunması önemli değil. Annesini doldurmak onun sorumlulukları arasında.

Kollarından çektiği vücudunu sana vururken ikinci turunu da tamamladı. Seni bıraktığında üstüne yığıldı. İçinde hala hissettiğin sertliği ve sıvısı yayılıyordu. "Söylesene... O kadın da sana kendini adadı mı?". "Hayır...". Kulaklarını dolduran fırının zil sesi ile deliğinden yere yayılan menisi soğuyordu. Gölgesi altında ezilirken üstünden kalktı. Seni kendine çevirdi. Kollarından tutup boynunu senin nefesinle doldurdu. "Bende o kadına kendimi adamadım.".

- - -

Eh işte. Bok gibi oldu. Neyse

İstekler açıktır. Umarım beğenirsiniz <3

𝘽𝙣𝙝𝙖 𝙍𝙚𝙖𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣𝙨 & 𝙊𝙣𝙚-𝙎𝙝𝙤𝙩𝙨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin