*Merhaba! Orada biri var mı? Eğer okuyorsan bu benim için çok kıymetli. Yorumlarda düşüncelerini paylaşırsan ve hoşuna giderse de oy verirsen çok sevinirim. Çok güzel yazmadığımı biliyorum ama bunu geliştirmek için yardımına ihtiyacım var. İyi okumalar ve iyi günler dilerim*
***
Biz, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde yakınlaşırken aniden bir ışık çaktı. Şimşek mi çaktı acaba yoksa Thor gerçekti de kafamıza çekiç mi fırlatmıştı diye düşündüm ve neredeyse kapanmış gözlerimi açtım. Hayır elektrikler gelmişti. Yerimden kalkıp neredeyse bağırarak konuştum,
-Aaa elektrikler geldi! Burası da sıcak oldu sanki söndüreyim ben şunu. Sen de uyuyacaksan yukarıda misafir odası var. Dolapta kıyafet de vardı.
Hâlâ koltukta, pişkin pişkin konuştu,
-Ben bulamam sen ver.
-Başıma belâsın. Zaten zorla getirttin kendini.
Merdivenin yanındaki kendi odamı es geçip misafir odasının ışığını açtım. Burayı her şeyiyle gri döşemiştim. Gardırobun kapağını sürükleyerek açıp en üst raftaki çarşaf ve yastık kılıfını aşağı indirdim. Olur da bir gün erkek bir misafir gelir diye sakladığım büyük beden pijama takımını fırlatırcasına Kuzey'in kucağına tutuşturduktan sonra yatağı hazırlamaya koyuldum.
-Yanında mı soyunayım?
Alaycı gülüşü beni sinir etmişti, salak.
-Git lavaboda giyin, onu da mı ben söyleyeyim? Amerika'da adabını da kaybetmişsin.
Ceketini çıkarıp kapının yanındaki sandalyeye astıktan sonra silahını masaya koydu.
-Ne bakıyorsun kızım?
-Tövbe tövbe... Hâlâ odadan çıkmamana bakıyorum.
-Sen bitir işini ben sonra giyinirim.
Seslice nefes verdim.
-Sen hazırla yatağını hem ben niye yapıyorum?
Çarşafı tekrar yatağa fırlatıp kapıdan çıkmak üzereyken kolumdan tuttu.
-Boş ver yatağı da otur şöyle.
Yatağın karşısındaki koltuğa birlikte oturduk.
-Ne söyleyeceksen hemen söyle.
-Benim düşmanım ol.
Ciddiyetle bakan gözlerine gözlerimi diktim. Ne diyor bu? Zaten geldiğinden beri bir tavırlar gıcıklıklar...
-Ne diyorsun sen?
Aşağıda beni neredeyse öpecek olan adam şimdi neden böyle bir şey söylerdi? Ayağa kalktım.
-Dengesiz misin oğlum sen? Şirkette aşağılamalar, ukala ukala tavırlar... Sonra samimi davranıyorsun, benimle buraya geliyorsun! Yıllarca kardeşine ajanlık yaptırıyorsun! Şimdi de düşmanım ol ne demek?
Gözlerini kısıp kaşlarını çattı. O da ayağa kalktı,
-Demek okudun mektuplarımı!
-Okudum tabii! O kadar yıl bebeklik kasetlerine, çocukluk fotoğraflarına baktım lan ben! Acaba bugün ne yapıyor, acaba iyi mi, acaba beni özledi mi? On bir yıl yolunu gözledim ben senin! Ama paşamız uzaktan beni takip ediyormuş!
-Evet tam olarak öyle yapıyorum. Canım istiyor seni takip ediyorum sonra bana çocukluk travmalarımı hatırlatıyorsun senden uzaklaşıyorum. Sana kafama göre bir iyi bir kötü davranıyorum. Özleyince fotoğraflarına bakıyorum canım istemeyince rafa kaldırıyorum. Yetmez mi düşmanım olman için? Yetmiyorsa hatırlatayım, bunca yıl benim yedeğim olmak için ne gençliğini doğru düzgün yaşadın ne de şimdi varis olacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgonya
Storie d'amoreBir zamanlar bana onun geri döndüğünü söyleseler belki de ağlardım. Ama o, şimdi benim için bir yabancıdan farksız. Bugün geliyor... ●Argo dil ve küfür içerir.●