Ahu Lupin ile birlikte arka koltuktan heyecanla indi.
-Çok özlemişim burayı be! Öğrenciyken ne takılırdık burada.
İmalı gülüşüm yüzüme yerleşti.
-Yaa, bütün flörtlerini buraya getirirdin ben yokken.
-Amaan hepsi salakmış. Lâl?
-Hı, dedim arabayı kilitlerken.
-Lupin ne olacak biz işteyken?
-Hasan amca var yanda, ona bırakırız. Aaa bak bisiklet sürmeye çıkmış.
Marketten aldıklarını öndeki sepetine koymuş Hasan amca, pedalları hızla çevirirken kolumu havaya kaldırıp el salladım,
-Hasan amca!
Bize doğru yaklaşıp durdu,
-Hoş geldin Lâl kızım. Ben de merkeze gidip alışveriş yaptıydım. Bir daha gelmezsin sandıydım buralara.
-Valla Hasan amca ben de sanmıyordum, işten güçten vakit kalmıyor, dedim elini öpüp alnıma götürürken.
-Bu hanımefendi kim?
Tek kolumu Ahu'nun omzuna atıp kafasını kendime yaklaştırdım. Yer yer çilek sarısı yer yer kızıl olan kıvırcık saçları boynumu gıdıkladı.
-Sen bilmezsin tabii ne zamandır gelmiyor. Ahu, benim çocukluk arkadaşım. Bu da Lupin, dedim arkadaşım gibi sarışın-kızıl tüyleri olan köpeği severken. Sonra iki elimi önde birleştirdim.
-Senden bir şey istesem?
-Tabii kızım.
-Biz işe gidince Lupin'i yürüyüşe çıkarsan, yemini suyunu versen olur mu?
-Tabii ki kızım, ne demek.
-Çok teşekkürler, dedik Ahu ile birlikte koro gibi. Lupin de neşeyle havladı.
-Hadi iyi akşamlar kızlar, dedi elini kaldırıp selam vererek.
-İyi akşamlar.
Lupin koşup onun için yaptığım kulübenin içine yerleşti. Onun neşesi ile birbirimize bakıp güldük.
Ahu ile, Lupin'i yürüyüşe çıkarttıktan sonra eve gelip rahatça oturmayı hak etmiştik. Pijamalarımızı giydik, televizyonun karşısında film izliyoruz.
-Senin ne alıp veremediğin var bu çocukla, diye sordu Ahu çekirdeğini çitlerken.
Ne cevap versem diye bir süre düşündüm. Ahu savcı, en ufacık pot kırarsam hemen şüphelenir.
-Babamlar... Şirketin başına onu geçirecek galiba. Oysa ben yıllarca bunun için okudum, bunun için çalıştım.
Çekirdeklerini yerde serili sofra bezine fırlatırcasına bıraktı,
-Skandal resmen! İstersen hemen bu işe el atabilirim!
-Öz babama dava mı açacağım Ahu?
-Gerekirse evet!
Güldüm, hukuku bu işin içine karıştırırsam her şey açığa çıkar. Ne saçmalıyorum ben? Zaten benim işim hukukluk değil.
-Sağ ol canım ama ben halledeceğim.
-Ay aşağı düştü adam!
-Ahu sen bunu sekiz yüz kere izlemedin mi? Hem o kötü adam, sen Sherlock'un tarafındasın. Hadi kapat da yatalım.
-Bu saatte mi ya?
-Evet.
Etrafı toparlamaya çalışırken kapının sesiyle ofladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgonya
RomansaBir zamanlar bana onun geri döndüğünü söyleseler belki de ağlardım. Ama o, şimdi benim için bir yabancıdan farksız. Bugün geliyor... ●Argo dil ve küfür içerir.●