BÖLÜM 1

27.2K 573 618
                                    

Sinirle elimdeki telefonu sıktım. Saçma bir nedenle kovulduğuma inanamıyordum. Bugün müdürün çok sevgili karısı gelmişti ve bende nezaketen gül vermiştim ama güle alerjisi olup benek benek olacağını beklemiyordum.

Elimdeki telefonum titreyince kısaca mesaja baktım. Şu markette bu kadar indirim var bla bla. Kafamı kaldırdığımda bana doğru gelen arabayı görünce şokla durdum. Beynim hareket işlevlerini yitirmişti ve put gibi yolda durmama neden olmuştu. Şoför koltuğunda oturana baktım bir an.

Genç bir adamdı. Mavi gözleri "ben belayım" der gibi çatıktı ve doğruca yolun ortasında direk gibi dikilen bana bakıyordu. Sarı saçları kafasını çekil şeklinde  sağa çevirince yüzüne doğru düştü. Şoku atlatmış, tam çekiliyordum ki araba resmen tekerlekleri ağlatacak şekilde önümde durdu. Adam sinirle arabadan inip yanıma geldi. Elleri yumruk olmuştu. Bana, "dua et kadınsın yoksa o yumruk suratına inerdi" bakışı attı. Her ne kadar öyle bir bakış olmasa da artık vardı.

Adam konuşmayacağımı anlayıp sinirle konuşmaya başladı.

"İnsanların başına dert açmaya mı çalışıyorsun? Eğer intihara meyilli bir manyaksan lütfen, kendini başka şekilde öldür! Dilsiz misin?" dedi sert sesiyle.Bir bakıma haklıydı. Ama bir bakıma... Adam cevap vermeyeceğimi anladığında kafasını sabır dilercesine yukarı kaldırdı.

Mal gibi suratına bakmaya devam ediyordum. Adam mavi gözlerini bana çevirip sarı saçlarını savurdu. Etkilenmiş olabilirdim. Ama azıcık, minicik. Tamam, adam fazlasıyla yakışıklıydı... O bana son kez bakıp arabasına ilerledi ve gözlerime baka baka arabaya bindi. Arabayı sanki burada daha fazla bulunmak istemiyor gibi geriye ve sonrada hızlıca ileriye sürdü. Araba ayaklarımın hemen ucundan geçince arkasından şaşkınca baktım. Deli miydi bu?

☘️🍀

YAZARIN ANLATIMINDAN

Kaya iş yerinden çıkıp giderken aklında sadece bugün çarpmak üzere olduğu kız geldi. Belayı çekiyordu ve bundan fazlasıyla şikayetçiydi. Daha birkaç gün önce nezarete alınmıştı.Eğer kıza çarpsaydı başı daha büyük bir belaya girecekti. Oğlunun yüzü gözünün önüne gelince hafifçe gülümsedi. Ne de özlemişti Aras'ını...

Kaya'nın aklına her ne kadar istemese de o kız geldi. Güzel bir vücudu, sinir bozucu bir donukluğu vardı. Belki de donukluğu yüzündendi aklına gelişi. Sadece basit bir etkilenmeydi, emindi.

 Ona göre 'ilk görüşte' kavramı her zaman saçma gelmişti ama bugün tabularının kırıldığını hisetti. Saçmalıyorum, diye düşündü. Evet, yorgundu ve aklını saçmalıklarla meşgul ediyordu. Hoşlantı göreceli bir kavramdı ve onun için, netlik önemliydi. 

Sonunda eve geldiğinde Aras babasının arabasını gördüğü gibi kapıya koştu. Babasının kapıdan girdiğini görünce babasına sarıldı. Kaya oğlu ile hasret giderdikten sonra hazır olan yemeğe oturunca yemek yemeye başladılar.

Yemekler yendikten sonra Aras okula gitmek üzere çıktı. Ama her gün yaptığı önce babasına öpücük vermeliydi. Rutin asla bozulmuyordu. Aras hergün onu durdurup yanağını öperdi.

Aras babasının yanına gidip öpmek için tişörtünü çekiştirmeye başladı.

" Ne oldu oğlum, bir şey mi unuttun? " dedi şefkatli sesiyle. Aras kafasını hızlıca sallayarak babasının ayağına sarıldı. 

" Ben seni daha öpmedim ki." dedi i leri uzatarak. Kaya oğlunun bu şirin haline bakarak gülmeye başladı. Hemen oğlunun boyuna gelerek yanağını öpmesine izin verdi. Ama bir yandan da kendine kızdı, umutmamalıydı rutini. Aras kreşe Kaya da iş yerine gitmek üzere evden ayrıldılar.

BEBEK BAKICISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin