Herkesin iş adamı olarak bildiği Kaya Eroğlu ve jesti yüzünden işinden olan bir Anaokul öğretmeni... Ya o öğretmen, bakıcı olarak işe başlarsa? Hem de bir mafyanın çocuk bakıcısı...
Kaya Eroğlu'nun minik oğlu Aras, okuldan kaçtığı için kaybolmuştu...
Doğum günümü kutladığımda Kaya bana kocaman bir kutu vermiş ve hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Odaya geçtiğimde kutuyu açtım. İçinde gördüğüm elbiseyle gözlerim büyüdü. Çok güzeldi!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elime telefonu alıp Kaya'ya yazdım.
Rüya: Sevgilim, bu elbise için teşekkür ederim 🖤
Kaya:Onu giy ve eve gelecek olan kuaförleri bekle.
Dediğini yapıp elbiseyi hızlıca giydim ve zilin çalmasıyla elbiseyi hafif aşağı çekip kapıyı açtım. Yine bir yere gidecektik sanırım. Bu yüzden de önümde duran kuaförleri görünce pek şaşırmadım. Hepsi bir saçımla bir de tırnaklarımla uğraşıyorlardı. İşleri bitince gülümseyip gittiler. Güzel olmuştum.
Kapı zili tekrar çalınca tekrar açtım. Karşımda Kaya'yı beklerken şoförü gördüm.
"Kaya Bey sizi gideceğiniz yere götürmemi istedi. Buyrun." Hemen kapının önünde duran arabayı gösterdi ve arka kapıyı açtı. Bende binince yerine geçip arabayı çalıştırdı. Çok heyecanlıydım!
Ne kadar gittik bilmiyordum ama araba durduğunda bir otelin önündeydik. Otelin ismine baktığımda şaşırdım.
Eroğlu Otel. Kendi oteline getirmişti yine.
Şoför yine aynı şekilde kapımı açtı ve bu sefer inmemi bekledi. Ben inince kapıyı hızlıca kapatıp gitti. Bende orda fazla durmadan otele doğru adımladım. Girdiğimde boş olması beni şaşırtmıştı. Otelin girişinde bir sürü masa vardı ama tek bir tane bile eleman yoktu. Üst katta görünen turuncumsu ışığı gördüğümde oraya yöneldim. Gazam mübarek olsun.
Kapıyı açtığım an bir el beni belimden çekti. Çığlık attığımda onun sesini duydum.
"Sen yine çok güzel olmuşsun." Yanaklarım ısınınca kafamı eğdim.
"Yerim seni, utandın mı sen?" Bebek sever gibi konuşuyordu. Elini cebine attığında kaşlarımı çattım.
"Rüya, baksana aya. Ne kadar güzel değil mi?" Kafamı aya çevirdiğim. her zamanki gibi güzel görünüyordu işte. Ne farkı vardı ki? Arkamı tekrar döndüğümde karşımda dizleri üzerine çökmüş bir adet Kaya asla beklemiyordum.
