BÖLÜM 14

5.1K 194 43
                                    

Beni öpmesinden bir kaç saat sonra annem aramıştı. İstanbul'a geleceklerini ve benim için endişe ettiklerini söylemişlerdi. Yeni olacak deprem İstanbul'da olacağı için bu sefer ben izin vermemiş, gelecek ay onlara gideceğime söz vermiştim. Ardından havadan sudan konuşup kapatmıştık.

Zaman gerçekten de geçmiyordu ve çok sıkılmıştım. Kaya, Aras'ı da alıp çıkmıştı. Nedenini de söylememiş, akşam geleceklerini söylemişti. Kaç saat olmuştu ama hala yoklardı.

Telefonuma gelen bildirimle telefonu elime alıp mesajı açtım.

Kaya
Aşağıda seni bekliyoruz, hemen gel.

Rüya
Geliyorum.

Hemen ayağa kalkıp dış kapıya ilerledim. Kapıyı açınca Kaya kaputa yaşlanmış bekliyordu. Aras'ta kaputun üstünde oturuyordu.

"Ne zamandır sizi bekliyorum, nerede kaldınız?" Öfkeli sesimle Kaya bana döndü.

"Özür dilerim, benim hatam. Aras ile önemli birinin mezarına gittik." O an dizilerindeki çamuru gördüm. Tam bir ahmaktım.

"Asıl ben özür dilerim, hesap sormak benim haddime değil." Kaya kaşlarını çatıp bana baktı.

"Saçmalama." Deyip arabaya bindi ki bir el silah sesi ve araba kapısına saplanan kurşun ile Aras'a atıldım. Ne oluyordu!?

"Aras!?" Kendimi asla düşünmüyordum ve şu an aklımda sadece Aras vardı. Silah sesleri artınca Kaya arabadan inip bizi bindirdi.

"Ne oluyor!?" Bağırışımla Aras irkildi ama ona bakmadım. Odağım sadece Kaya'daydı.

"Sizi bu işe karıştırmak istemezdim, özür dilerim." Ne zırvalıyordu bu?

"Sana sorduğum soruya cevap ver!?" Sesim bir kez daha yükseldi.

"Onlar benim, " durup derin bir nefes aldı.

"Onlar benim düşmanım." Ne düşmanı!?

"Neyden bahsediyorsun sen!?" Hala bağırıyordum.

"Bunu şuan açıklayamam. Sonra açıklarım. Lütfen, sadece bir kez sorgulama ve ikinizi koru. Adamlarımı arayıp geliyorum." Umarım, bak umarım, düşündüğüm değildir Kaya. Yoksa hiç bir güç beni yanında tutamazdı.

"Geçti ablacım, geçti." Aras'a sarılıp başını okşuyordum.

"Yine geldiler, amcamı vurdukları gibi babamı da vuracaklar." Diye sayıklıyordu. Ne amcasından bahsediyordu?

"Şşş tamam, ona hiç bir zarar gelmeyecek. Söz veriyorum." Silah seslerinin azaldığını duyuyordum ama Aras'a daha sıkı sarılmaktan başka bir şey yapamıyordum.

Arabanın kapısı açılınca hemen arkama baktım. Kaya'nın yüzünü gördüğümde rahat bir nefes aldım.

"Gittiler, güvendeyiz." Kafamı sallayıp Aras ile birlikte arabadan çıktık. Ya ona bir şey olsaydı, ne yapardım ben?

"Geç içeri, her şeyi anlat." Sert sesimle kafasını salladı. Elini belime koyup ilerletti beni. Aras kucağımda, Kaya'nın eli belimde içeri girdik. Koltuğun yanına vardığımızda Kaya'ya döndüm.

BEBEK BAKICISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin