Ben, Kaya ve Aras karşı karşıya dururken polis memuru gelip nezaretin kapısını açtı. Huh, kurtulmuştum. Hızlıca çıkıp onları arkamda bırakıp ilerledim.
"Rüya, benden kaçamazsın. Az önce söylediklerin neydi öyle?" Kaya hala bana sesleniyordu ama arkama bakamıyordum. Kapalı bir yer olduğu için söylemek daha kolaydı ama çıktığımda da yüzüne bakmaya utanıyordum. Onu sevdiğimi söyledim ben!
"Rüya, dursana kızım." Kolumdan tutup kendine çektiğinde artık kaçamayacağımı biliyordum. Kaçmak isteyen de yoktu aslında. Sanırım peşimden koşması hoşuma gitmişti. Ne diyordum ben!?
"Durdum, ne oldu?" İfadesiz çıkarmaya çalıştığım sesim heyecanımı gizlemişti.
"Az önce söylediklerin, gerçek miydi?" Sorusuna sessiz kaldım. Biraz sinir etmekten zarar gelmezdi.
"Ciddi değildin, değil mi? Sadece kızmamam için söyledin. Duygularımın önemi yok mu Rüya?" Zarar gelmez mi demiştim? Onu unutun.
"Saçmalama, bu durumda asla şaka yapmam. Bende insanım ve bana böyle bir şey yapılmasını istemezdim." Bakışlarımı yerden kaldırıp ona çevirdim.
"Yani ciddiydin." Mutlulukla konuşması, midemde şimdiye kadar öylece duran kara kelebeğin, yıllar sonra tekrar kanat çırpmasına neden oldu.
"Evet, ciddiydim. Seni seviyorum Kaya." Elini tuttuğumda, bakışlarını elimize indirdi. Hayran hayran bakmasıyla yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.
Yüzümdeki huzurlu gülümsemeyi, Aylin'in polisler tarafından içeri götürüldüğü görüntü bozdu. Ne oluyordu?
"Kaya, Aylin'i içeri -" onun da yanağımı öpmesi sesimi kesmişti.
"Biliyorum, ben ihbar ettim zaten. Para kaçakçılığı yapıyormuş." İğrenç biriydi, gerçekten.
"Her neyse, geçen gidemediğimiz lunaparka gidelim mi? Söz, bu sefer kavga yok. Yani sana asılmazlarsa." Kaşları hayretle kalkınca omuz silktim. Bana ne, erkeğimi vermezdim kimseye.
"Peki, gidelim bakalım." Telefonuma bildirim geldiğinde bildirimi açtım. Gereksiz indirim mesajıydı. Ama ana ekranımdaki ikili ile biraz daha baktım. Kaya duvar kağıdını gördüğünde bana döndü.
"Ne ara çektin bunu?" Telefonu ikimizin güzelce göreceği şekilde kaldırdım ve galeriye girdim. Whatsapp'tan ona gönderip kapattım telefonu.
"Dışarı çıktığımda bu haldeydiniz. Hemen fotoğrafladım. Çok güzel ya." Aklıma yine o görüntü gelince eriyecektim. Yakışıklı sevgilim ve yakışıklı oğlum!
"Hadi hadi, gidelim artık." Varlığını unuttuğum Aras, araba kapısını açıp bindi.
"Peki, emir büyük yerden. Atla bakalım." Kafa sallayıp yine aynı yere oturdum.
Başlasın eğlence.
🎉
Yine Kaya aynı yere park etmeye gideceği zaman arabadan inmemiş, beraber gidip gelmiştik. Aras'ın elini sıkıca tuttuğumda arkamdan gelen fotoğraf çekme sesiyle oraya döndüm. Kaya fotoğrafımızı çekiyordu. Gerçek bir aile tablosu gibiydik.
(Off, yerim bunları ben!!)
Sonunda lunaparkın yanına geldiğimizde , Kaya Aras'ı kucağına aldı. Minik sırt çantalı Aras ve bu sefer spor giyinmiş Kaya, mükemmel görünüyorlardı.
(Ben bunları hep eklerim ama!! Bu arada kıyafet farklılığı var temsili ikincisi.)
Beraber alana girdiğimizde gözüme ilk çarpan şey gondoldu. Kaya'ya döndüğümde sanki ne diyeceğimi biliyormuş gibi kaşlarını kaldırdı.
"Sakın, sakın binmiyoruz ona. Çıkar aklından." Ben Kaya'ya gülüp oraya çekiştirdim onu. Binecektik, nokta.
"Rüya, beni öldür. Asla binmem." Korkak.
"Peki, bari oturalım şuraya." Lunaparkın hemen yanında yeşillik bir alan vardı ve huzur vericiydi.
Oraya bağdaş kurup etrafa baktım. Kafamı çevirdiğimde gördüğüm ikiliyle kocaman gülümsedim. Aras Kaya'nın iki bacağının arasına girmiş, oturuyordu.
Orda biraz oturduktan sonra yine kalkıp lunaparka gitmiştik. Gondol iptal olunca üçümüzünde binebileceği çarpışan araba ve dönme dolap vardı. Önce çarpışan arabalara bindik. Pek eğlendiğim söylenemezdi çünkü Kaya, bana o dışında çarpan erkeklere bağırıp çağırıyordu. Sonunda süre bitmişti ve sinirle inmiştim.
Direkt dönme dolaba gidince ikisine de seçme şansı bırakmamıştım. Kaya ücreti ödeyip bindi. Karşımda Kaya ve Aras, önlerinde ben vardım. Dönme dolap 2 tur döndükten sonra en tepede biraz yavaşladı. Fırsat bu fırsat diyerek Aras'ın gözlerini elimle kapatıp, dudaklarımı Kaya'nın dudaklarına bastırdım. Hep o mu öpecekti? Geri çekildiğimde bana şaşkınca bakmış, şaşkınlığını attığı gibi bu sefer Aras'ın gözlerini o kapatıp beni öpmüştü. Galiba huzur buydu, sevdiğim adam ve oğlumla güzel vakit geçirmek.
EVETT, GÜZEL VE BOL FOTOĞRAFLI BİR BÖLÜM OLDU. BU AİLEYİ ÇOK SEVİYORDUM VE GERÇEKTEN, KAYA, RÜYA VE ARAS'I ANDIRIYORDULAR. BENDE HER FIRSATTA KULLANACAĞIM BİR SÜRÜ FOTOĞRAF VE GİF İNDİRDİM BUNLARLA İLGİLİ.
SİZCE BÖLÜM NASILDI?
HER NEYSE, UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR ❤️
Bu sefer yorum yapmayacağım.
İyi okumalar aşklarım 😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEK BAKICISI
Teen FictionHerkesin iş adamı olarak bildiği Kaya Eroğlu ve jesti yüzünden işinden olan bir Anaokul öğretmeni... Ya o öğretmen, bakıcı olarak işe başlarsa? Hem de bir mafyanın çocuk bakıcısı... Kaya Eroğlu'nun minik oğlu Aras, okuldan kaçtığı için kaybolmuştu...