(YAZDIĞIM BÖLÜME GÖRE GİDİYORUM. ZAMAN FARKI OLABİLİR.)
Dün olan depremden sonra saatlerce eve girmemiş, ailemin aramasını beklemiştik. Sonunda annem iyi olduklarını ve eve girdiklerini söylediğinde bizde eve girmiştik. Kaya hızlıca televizyonu açıp haberlere bakmıştı. Haber başlığında,
"YIKILAN BİNALARDAN KURTARILAN MUCİZE BEBEKLER." Yazıyordu. Daha minicik olan bir kaç bebeği gösterince gözlerim doldu. Onca saat aç kalmışlardı. Hala yaşama tutunmaları gerçekten de mucizeydi.
Deprem bölgelerine gitmiş olan spikerler yıkılan binaların önünde, aramalar ile ilgi bilgi veriyordu. Yaşlı bir teyzeye,
"Teyze, içerde kaç kişisiniz?" Diye soruyordu bir görevli.
"İki kızım öldü." Dediği şeyle bu sefer gözyaşlarım akmaya başladı. Kaya ağladığımı görünce yanıma oturup kendine çekti. Kolunu omzuma atıp, kafamı göğsüne koydu.
"Kaya, onlar orda aç, susuz. Dayanamıyorum. Bu soğukta donuyorlardır şimdi. " Tam o sırada spiker duyuru yaptı.
"Deprem yüzünden dışarda kalan insanlar için ve enkaz altından çıktıktan sonra sarmaları için battaniye, erzak, giyecek elbise istendi. Lütfen, kullanmadığınız giysileri ve fazladan olan battaniyeleri gönderin. Bazı otobüsler gönderildi ve onlarla toplanılan herşeyi deprem zedelere vereceğiz." Kafamı Kaya'ya çevirince sanki ne diyeceğimi biliyor gibi kafasını salladı.
"Kalk, alışverişe gidiyoruz." Hızlıca kafamı sallayıp kabanımı almaya gittim.
🥺
Mağaza ve marketlerde ne görürsem alıyordum. Üç araba gelmiştik ve bütün arabalar da eşya doluydu. Arabalar fazlasıyla büyüktü. Bir sürü eşya sığmıştı. Ekmek, konserve, küçük ya da büyük bir sürü kıyafet, içecek ve oyuncak.
Kaya oyuncakları çocuklar için almak istemişti ve bu beni çok mutlu etmişti. 'O enkaz altından çıkarılan çocuklar çok küçük. Eğer yerlerinde Aras olaydı diyorum ve bu nasıl benim canımı yakıyorsa, diğer babaların da canını yakıyor. Bu yüzden çocuklar sevinsin, aileleri mutlu olsun diye oyuncak şart.' demişti.
Şuan deprem bölgelerine giden otobüslerin yanındaydık ve bütün otobüslere eşyaları teslim etmiştik. Bütün çocuklara yardımımız dokunsun istemiştik. Aras da son olarak en sevdiği ayıcığı Hatay'a gidecek olan otobüse bırakıp geri döndü.
"Orada çok çocuk vardı. Hepsi ağlıyordu . Bari oradan biri mutlu olsun." Minik kalbinin içinde çok güzel bir merhamet vardı. O da haberleri izlemiş, nasıl yardım istediklerini görmüştü.
"Aferin, oğluma. Hep böyle ol tamam mı? Yardıma ihtiyacı olana yardım et, mutlu etmeye çalış." Kaya oğlunun alnından öptü. Beraber son kez otobüslere bakıp arabaya döndük.
"İnşallah çok insan ölmeden enkaz altından çıkarırlar." İçimden de dua ediyordum. Eve varınca hemen televizyonun önüne geçtim ve haberlere bakmaya devam ettim. Azerbaycan bir sürü asker göstermişti. Hepsi enkazın etrafında ufacık bir sesi bekliyorlardı. Arada bir herkesi susuturuyor, etrafı dinliyorlardı. Hatta çoğu insanı en ufak sesten kurtarmışlardı. Allah askerleri ve o enkazdan çıkarmasına yardım eden insanları başımızdan eksik etmesin.
"İyi misin?" Kaya yüzümün halini görüp konuşmuştu.
"Çok teşekkür ederim, Kaya. Gerçekten onca yardım, " Kaya bana sarılınca duraksadım.
"Hey, onların yerinde bende olabilirdim. Bunu düşünerek yaptım her şeyi. O bebekler üşümesin diye." Kalbi çok güzeldi, çok çok çok.
Bende sıkıca sarıldım ona.
"Baba, sence oyuncağı severler mi?" Aras'ın sesiyle ayrıldık.
"Bence çok sevecekler." Aras'ı kendime çekip sarıldım. Bugün ettiğimiz yardımlar belki de ilerde bize lazım olurdu. Bugün onca mutlu edeceğimiz insanların yerine belki de bizi mutlu edecekti. Zenginlik gelip geçici, ölüm çok aniydi. Asla olmaz dememeliydik, her an olabilir demeliydik.
Yine bütün enkaz altında kalanlara dua ede ede odama çıkmış, yorgunluktan gözlerim kapanmıştı.
EVET, YENİ BİR BÖLÜM GELDİ VE BU SEFER SİZDEN BİR ŞEY İSTEYECEĞİM. DURUMUNUZ VARSA YİYECEK, KULLANMADIĞINIZ EŞYALARINIZ VARSA ELBİSE MONT VS., PARA GÖNDEREBİLİYORSANIZ GÖNDERİN. BİR SÜRÜ OTOBÜS YARDIMLARI ALMAK İÇİN GELİYOR. LÜTFEN, AZ BİR MİKTAR BİLE OLSA PARA GÖNDERİN. BİZİM. DURUMUMUZ PEK YETMEDİĞİ İÇİN SADECE PARA YARDIMI GÖNDERDİK. BURDAKİ BÜTÜN MARKETLER ERZAK YARDIMI YAPTI. BİR SÜRÜ ŞEHİRDE DE YARDIM YAPILDI. AMA KEFEN PARASI BİLE YÜKSELDİĞİ İÇİN KEFEN ALMAYA YETMİYOR.
EDEBİLECEĞİNİZ KADAR YARDIM EDİN, ETMİŞSENİZ DE BU İNSANLAR İÇİN ÇOK İYİ BİR ŞEY YAPMIŞSINIZ. BELKİ SİZİN İÇİN KÜÇÜK BİR ŞEY OLABİLİR AMA ONLAR İÇİN BİR LİRA, BİR MİLYON LİRA GİBİ GELİYOR.
ŞİMDİDEN HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM.💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEK BAKICISI
Teen FictionHerkesin iş adamı olarak bildiği Kaya Eroğlu ve jesti yüzünden işinden olan bir Anaokul öğretmeni... Ya o öğretmen, bakıcı olarak işe başlarsa? Hem de bir mafyanın çocuk bakıcısı... Kaya Eroğlu'nun minik oğlu Aras, okuldan kaçtığı için kaybolmuştu...