Herkesin iş adamı olarak bildiği Kaya Eroğlu ve jesti yüzünden işinden olan bir Anaokul öğretmeni... Ya o öğretmen, bakıcı olarak işe başlarsa? Hem de bir mafyanın çocuk bakıcısı...
Kaya Eroğlu'nun minik oğlu Aras, okuldan kaçtığı için kaybolmuştu...
Heyecandan titreyen ellerime ve yüzüğüme baktım. Zarif ve sadeydi ama bir o kadar da göz alıcıydı. Gözüm yanımdaki aynaya çarptı. Çok hoş görünüyordum. Üzerimdeki siyah derin göğüs dekolteli ve baldırlarımdan başlayan uzun bir yırtmaca sahip siyah elbiseye baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine Kaya almıştı. Bir de şey, bugün Kaya ve ailesi beni istemeye geliyordu ve aşırı gergindim. Biz Batman'a gidemediğimiz için ailem topluca buraya gelmişti. Aşağıda temizlik yapıyordular ve beni buraya tıkmışlardı.
Aniden kapı açılınca irkildim.
"Koş kız koş, enişte geldi." Kardeşim kapıyı açtığı gibi kapattı. Gelmişlerdi!
Aynadan kendime baktıktan sonra çıkıp merdivenlere yöneldim. Heyecandan ölmezsem iyiydi.
"Elbisenin eteklerini kaldır kızım, düşeceksin." Annem beni uyardığında kaldırdım ama hesaba katamadığım şey, zaten çoktan bastığımdı. Merdivenlerin ortasına gelmiştim ama düşersem yine bir yerime zarar gelecekti. Ben öne doğru uçtuğumda Kaya bana doğru koştu. Kendimi yerde bulmayı beklerken Kaya'nın kucağında içeri taşınıyordum.
"Neden dikkat etmiyorsun, ya yetişemeseydim!?" Kaya bana kızdığında dudaklarımı büzdüm. Kaya derin bir iç çektikten sonra salonun ortasında yere indirdi beni.
"İyisin değil mi kızım?" Kaya'nın annesi durumumu sorduğunda kafamı salladım.
"İyiyim, Sümeyra anneciğim." Kaya, onun annesine 'anne.' dememe bayılıyordu. Sümeyra annem bana gülümseyip koltuğa oturdu. Yasemin Ablam bana kaş göz yapıyordu ama anlamıyordum. Yanındaki eniştem de kaşlarını kaldırıp indiriyordu. Sonunda büyük yeğenimin kulağına bir şey söyleyip yanıma gönderdi.
"Teyze, babam ' kalksın kahve yapsın.' dedi." Kulağıma fısıldadığında anında kalktım. Bütün gözler bana döndüğünde sırıttım. Üç ablam da benimle birlikte mutfağa girdiğinde geri çekildim. Kahve yapmasını bilmiyordum...
"Beceriksiz, çekil ben yaparım. Enişte zehirlenecek ama olsun." Zeynep Ablamın istemesinde eniştemin kahvesine her şeyden koymuşlardı. Tuz, karabiber, toz biber... Tabii ben videoyu izleyip dalga geçince, ablam aynısını Kaya'ya da yapacağına yemin etmişti. Sanırım evlenmeden öldüreceklerdi kocamı. Neyse, eniştem ölmedi, inşallah Kaya'ya da bir şey olmazdı.
"Yalnız, Hamza ve Yakup Kaya'ya öldürecekmiş gibi bakıyorlar. Kıskanç abilikleri başlamış." Derya Ablam konuştuğunda bende onlara döndüm. Gerçekten de Kaya konuştuğu an döveceklermiş gibi bakıyordular. Kerim ile sevgiliyken pek konuşmadığımız için, hatta hiç konuşmadığımız için sorun yoktu. Ama şimdi, kız kardeşleri evleniyordu ve ikisi de aşırı kıskançtı.
"Benimkine de az çektirmediler." Zeynep Ablam kahveyi yaparken konuşuyordu. Onlar gelmeden Kaya'ya nasıl içtiklerini sormuştum, o da söylediğinde not almıştım. Hepsi sade içiyordu...
