Kapının önüne konunca aklıma ilk Kaya gelmişti ve bu beni fazlasıyla sinir etmişti. Hep onu ilk seçenek yaptığımı fark etmiştim. Saçmaydı, çünkü onu neredeyse 2 haftadır tanıyordum ve o kadar yakın olmam benim açımdan kötüydü.
Kötüydü kötü olmasına ama şuan onun evinde, oğluyla çizgi dizi açmış, mısır patlatmış, koltuğa çöreklenmiştik. Elime mısır doldurup televizyona döndüm.
Kedi, üç böceğin peşinden elinde sineklikle koşuyordu ve bir türlü vuramıyordu. Sonunda merdivenlerden gelen arkadaşı herseyden habersiz yukarı giderken böcekler koca buzdolabını merdivenlerden yuvarlamış, diğer kediye çarpmasını sağlamıştı. Böcekler güldüklerinde komik gülüşleri yüzünden bende güldüm. Tabii gülüş sebebim bir yandan da kahkahalarla gülen Aras da olabilirdi.
Tam kedi sonunda böcekleri kıstırmıştı ve vurmaya hazırlanıyordu ki bir anda ekran karardı. Ayağa kalkmış, sorunun ne olduğunu çözmeye çalışıyordum. Arkama döndüğümde elinde kumandayla sırıtan Kaya'yı görünce kaşlarım havalandı. O mu yapmıştı?
"Sen çocuğa böyle şeyler mi izletiyorsun? Böcek peşinde koşan hırslı kedi. Kendini mi gördün?" Alaylı sesiyle ona bugün ettiğim bütün övgüleri teker teker sövgü olarak geri çevirmiştim. Aptal!
"Hayır, babasının çizgi dizisini izlettim." Homurtularım komiğine gitmiş olacak ki hafif güldü. Hay senin gülüşüne!
"Her neyse kapat ve başka film seç, bizde patlamış mısırları tazeleyelim. Hadi oğlum doğru mutfağa." Deyip hızlıca Aras'ın hemen arkadasından, mutfağa gitti.
Bende ayakta dikilmek yerine ünitenin hemen yanında durak DVD dolabına baktım. İşimi gören bir sürü film vardı ama hem benim hem de Aras'ın çok sevdiği animasyon filmlerine öncelik vererek aldım. Aralarından en güzelini seçip televizyonun DVD bölümüne taktım ve hemen başlattım. Zaten ben oturduktan 2 dakika sonra ikisi de salona girmişti.
Kaya elindekileri masaya bırakıp Aras'ın yanına oturdu. Bende çok beklemeden filmi başlattım. Filmde Scooby ve Shaggy başsız hayaletin gizemini çözmeye çalışıyordu. Kaya başta bana bakıp dursa da kafasını filme çevirdikten hemen sonra sinirle konuştu.
"Bu ne, çocuk musun sen Rüya? Aras bile aksiyonu daha çok seviyor, keza bende. Lütfen kalk ve değiştir." Elimdeki kumandaya uzanınca hızlıca çektim. O seviyor diye filmi kapatacağımı mı sanıyordu?
"Hayır, Aras ve ben animasyon izleyeceğiz. Değil mi Aras?" Sorumla Aras bana dönmüş, cevap vermemişti. Hain.
"Aferin oğluma. Böyle devam et. Aksiyon filmlerinden şaşma." Kaya oğluna nasihatler verirken ben gözlerimi devirip izlemeye devam ettim. Bana ne aksiyon seviyorsa, Aras kapat demeden kapatmayacaktım . İnat etmiştim bir kere.
"Rüya, kapat şunu. Ne anlıyorsun şunlardan?" Meraklı sorusu gülmeme sebep olmuştu.
"Soruyu gülmen için sormadım, cevap ver diye sordum. Dönsene bana kızım." Hâlâ dinlemiyor, filmimi izliyordum. Aras'ın ne yapacağını şaşırmış şekilde ikimize baktığını göz ucuyla görüyordum. Çocuğu da ikilemde bırakmıştık.
"Aksiyon sevmiyorum ve de izlemek istemiyorum." Net sesim ona ulaştı ulaşmasına da dinleyen var mıydı ki?
"Ev benim, televizyon benim . Aksiyon izlenecek dediysem izlenecek." Sesi 'noktayı koydum bitti.' der gibiydi ve gerçekten son dediği benim sabrımında bitiş noktasıydı.
"Ne var biliyor musunuz Kaya Bey? Haklısın. Ev sizin televizyon sizin. İzlemek istediğiniz şeye de siz karar verirsiniz. Alın başınıza çalın filminizi." Sesim trip atmış gibi çıkmıştı ama onun umrunda olduğunu düşünmüyordum. Sadece bir günlüğüne bakıcı olarak gelen kızın tribini neden umursayacaktı ki?
Seri adımlarla odaya ilerleyip yatağa geçtim. Yarın gidecektim. O zaman istediği kadar aksiyon filmi izleyebilirdi ama bir günümü bile güzel geçirmeme izin vermemişti geldiğinden beri. Ne güzel Aras ile saatlerce eğlenmiştik. Kafamı yastığa koyduğumda kapının açıldığını duydum. Gelen Aras'tı büyük ihtimalle. O olduğuna ihtimal bile vermemiştim ama oydu işte. Önce gölgesi geldi sonra kendisi .
"Uyanık olduğunun farkındayım. 2 dakikada uyuman imkansız." Gıcık şey. Bir sal da sabaha kadar deliksiz uyuyayım ki az da olsa uykusuzluk çekmeyeyim ama Kaya Bey durur mu, asla.
"Biliyorum biraz abarttım ama gerçekten animasyon filmlerinden nefret ederim ve... Kes sesini Kaya ve saçmalamayı kes. Her neyse sadece özür dilerim." Dilediği özüre mi şaşırayım yoksa kendi kendine konuşmasına mı güleyim bilememiştim. Gıcık bişeydi ama yine de tatlıydı eşek.
"Özrün kabul edildi , artık çık dışarı yatacağım. Aras isterse yanıma gelsin beraber uyumak isterse tabii. Şey, başımdan savmışım gibi oldu ama gerçekten çok yorgunum ve artık dayanamıyorum." Sesim başta yüksek çıksa da sonlara doğru kısılmıştı. Kaya Bey söylediklerimle başını sallayıp dışarı çıktı. Çok geçmeden kapı tekrar açılmış ve Aras kafasını içeri uzatmıştı.
"Odamda çok yakışıklı bir çocuk mu var yoksa gözlerim uykusuzluktan yanlış mı görüyor?" Dediklerimle kıkırdamış bana doğru adımlamıştı.
"İçeride cevap veremediğim için özür dilerim, Rüya abla. Ben ikisini de seviyordum ve seçemedim. " Mahçup çıkan sesiyle 'yaa' nidaları atmamak için zor tutmuştum kendimi.
"Ne özürü bebeğim, hiç sorun değil. Asıl ben özür dilerim, seni baban ile benim aramda bıraktım. Herkes farklı türde film sever ben animasyon, baban aksiyon ne kadar farklı olursa olsun senin sevdiğin daha önemli. Sen aksiyon ve animasyon seven, türünün tek örneğisin." Hepsini dikkatle dinlemiş son dediğime gülmüştü.
Aras'ın gözlerinin kapandığını gördüğümde ben de fazla direnmeden gözlerimi kapatmış, Aras'a sıkıca sarılıp uyumuştum.
Kitaba baktıkça sinirlerim bozuluyor. BEN NE SAÇMALIYORUM? dediğim birçok yer vardı. Ya resmen kitap nefes aldı...
Sizi seveyom muahhhh 😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEK BAKICISI
Teen FictionHerkesin iş adamı olarak bildiği Kaya Eroğlu ve jesti yüzünden işinden olan bir Anaokul öğretmeni... Ya o öğretmen, bakıcı olarak işe başlarsa? Hem de bir mafyanın çocuk bakıcısı... Kaya Eroğlu'nun minik oğlu Aras, okuldan kaçtığı için kaybolmuştu...