Okuldan sonra Yağız'ın evine gitmiş hocanın verdiği yeni maket ödevine başlamıştık.Yağız bugün çok fazla duygu değişimi yaşamaya dayanamamış ve yine ağlamaya başlamıştı,mimarlık okumayı çok sevmesine rağmen maket yapmak onu çok zorluyordu.Elinde maket bıçağı ile mukavva keserken bir yandan da titrek nefesler alıyordu.
Bir süre daha maket yaptıktan sonra Yağız'ın telefonu çaldı,kaydedilmemiş bir numaraydı.Yağız telefonu açtı.
"Alo,"ağlamaktan boğuklaşan sesine karşı göz devirdim.Arkadaşımın drama queen yönü ile tanışmıştım.Arayan her kimse Yağız tedirgin olmuştu."Evet benim,merhaba"
"......"
"O-olur"
"....."
"Tamam,olur"
"....."
"Tamam atarım,görüşürüz"Telefonun kapanması ile hızlıca bana döndü.Heyecanı yüzünden okunuyordu.
"Gediz aradı.Akşam bir şeyler yapalım dedi."
Heyecanına gülümsemeden edemedim.
"Senden hızlısı mezarda"
Dediğime küçük bir kıkırtı bıraktıktan sonra yüzü birden endişeli bir hâl aldı.
"Bakım yapıp giyinmem lazım.Sen maketini yap."
Cevap vermemi beklemeden odasına koşmaya başladı,koşarken iki kere yere düşme tehikesi atlatıp hızla odasına girdi.Sanırım sevgi böyle bir şeydi,elini ayağına dolaştırıyordu.Yarım saatin sonunda Yağız zor da olsa tamamen hazırlanmış,gergin bir şekikde salonda bekliyordu.Onu sakinleştirmek için söylediğim cümleler bir işe yaramamıştı,onu ancak Gediz sakinleştirebilirdi.Telefonunun bildirim sesinin ardından hızla eline almış"Gelmiş"diyerek gülümsemişti.O Gediz'le buluşmak için ben de eve gitmek için binadan çıkmıştık.Aşağı indiğimizde siyah bir arabanın önünde oturan Gediz Boran'la karşılaşmıştık.Boran bizi görünce koluyla Gediz'i dürtmüş o da yavaşça bize dönmüştü.Bana kısa bir baş selamı verdikten sonra Yağız'a dönmüş ona ise büyük bir gülümseme vermişti,okulda mahkeme suratı ile gezen birini böyle görmek değişikti.
"Hadi,Yağız arabaya geçelim üşüme"
Yağız'ı kolundan tutup yavaşça arabaya doğru götürmeye başlamıştı.Ben de onlarla birlikte yürürken Boran ikimize başıyla hafif bir selam vermişti.Bu cocuğun konuşma ile ilgili sorunları olduğunu anlamıştım.
Gediz ve Yağız gittikten sonra iyi akşamlar diyip gidecekken Boran kendinden emin bir sesle"Arabam var bırakabilirim istersen,saat geç oldu"demişti.Saat daha sekizdi ama hava kararmıştı.Onu hâlâ tanımadığım için bunu kabul etmek mantıklı gibi gelmiyordu"Gerek yok teşekkür ederim"diyip gitmeye başladım o ise bir adım öne çıkıp"Hadi gel,hava soğudu"diyerek beni arabasına çekiştirmeye başladı.Artık itiraz edemezdim bu saatte toplu taşımalarda sürünmemek işime gelirdi zaten Arabaya bindiğimizde evi tarif edip arkama yaslandım.O an aklıma bir soru takılmıştı.Gediz Yağız'ı almaya gelirken Boran neden gelmişti?.
"Yağız'la çok mu yakınsınız?"kendi kendime düşünürken bir anda soru sormasıyla irkildim.
"Sayılır.Hazırlık sınıfımız aynıydı ve ikimiz de şehir dışından gelmiştik,bölümlerimiz de aynı olunca yakınlaştık."Anladım gibisinden bir şeyler mırıldandı.
"Hangi şehirden geldin?"
"Ankara"cevap verdikten sonra oluşan sessizlikten dolayı ben de ona sormalıyım gibi hissettim."Sen?"
"Ben ne?"
"Sen de mi şehir dışından geldin?"
"Evet,ailem Bursa'da yaşıyor.Ben ise temelli buraya yerleştim."
"Anladım"Yolculuğun geri kalanında hiç konuşmadık bir süre sonra yavaşça radyoyu açtı,arkada sessiz bir müzik eşliğinde devam ettik.Trafikten dolayı gecikmeli bir şekilde beni eve bıraktı.Hâlâ neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştım.
"İyi geceler"diyip arabadan indim o da bana aynı şekikde karşılık verdi.
Binaya doğru gittim o ise gitmedi,ben binaya girene kadar kapıda bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buralar gitsin sen gitme/bxb
General Fictioninsan bastırdığı duygunun esiri olur. 9.01.22 #1 boyxboy