buralar gitsin sen gitme/bxb

5

Olaydan sonra Yağız'da ufak bir iki çizik olduğu ve ikisi de kahveden dolayı yandığı için revire gittik.Yağız sinirli bir şekilde kıza bakıyor kız ise aynı bakışlarla karşılık veriyordu.Yağız'ı yaralamasına rağmen ne özür dilemişti ne üzgün duruyordu bir de üstüne ağlamıştı.

Bininci kez Yağız'a "İyi misin" diye sorduğumda yine aynı bıkkın bakışı atmış dişlerinin arasından"İyiyim"diye tıslamıştı.Evet resmen tıslamıştı.Bu sefer sadece iyiyim demekle kalmamış bir anda ağzını açıp karşısındaki kıza saydırmaya başlamıştı.

"Mimarlık fakültesinde elinde bıçaklarla dans edecek kadar salak üstüne üstlük birini yaralayıp özür dilemeyecek kadar yüzsüz müsün cidden?"

Kızın böyle bir çıkışı beklemediği belliydi ama ben bekliyordum.Benim arkadaşım kendini yedirmezdi.Yağız'a gururlu bir Firdevs Yöreoğlu bakışı attım o ise bana göz kırparak cevap verdi.Kız bir anda bağırarak konuşmaya başlayınca ikimiz de ateş saçan gözlerimizi kıza çevirdik.

"Sadece hareket ediyordum.Elinde kaynar içeceklerle dolaşmak senin suçun.Dikkat etseydin burda olmazdık.Hoca senin yüzünden boşu boşuna bana kızdı."

Bu sefer Yağız konuşmadan ben atladım.Normalde haksız olduğum konularda sesimi asla çıkartamazdım ama konu sevdiğim biriyse karşımda kimin olduğunun önemi yoktu.

"Pardon da hem suçlu hem güçlüsün.Sirk ayısı gibi sağa sola sallanacağına düzgünce maketini yapsaydın.O sınıfın yarısının elinde kahve,çay vardı.Senin gibi birine çatmak Yağız'ın bahtsızlığı."

Kız gözlerini büyütmüş,bağırarak konuşacağını belli ederken kapının açılması ile susmak zorunda kaldı.İçeri gözlerinde az biraz endişe tohumları olan Gediz ve yine etrafa bıkkın bakışlar atan Boran girdi.Gediz'in bu kadar çabuk öğrenmesi üstüne üstün hızlıca buraya gelmesi beni şaşırtmıştı.

O an ne Yağız'ın ne benim beklediğim bir şey oldu.Gediz Yağız'ın karşısındaki sedyede oturan kıza doğru ilerledi.İlerlerken ağzından "Abicim,iyi misin?"sözleri döküldü.

Bunu duyan Yağız'ın ve benim ağzımdan aynı anda"Abicim mi?"sözü dökülünce Gediz bize döndü.Büyük ihtimalle kapı tarafından oturduğumuz için bizi görmemişti.Yağız'ı görmesi ile bu sefer buraya gelmek istese de karşıdaki kızın ellerini tutması ile duraksadı.Yağız'ın gözleri ışık hızında ellerine çevrilmişti.

Kız bize kullandığı çirkin tonu bırakıp ağlamaklı bir tonda konuşmaya başladı.
"Gediz Abi işte o yaptı.Kaynar kahveleri üstüme döktü.Canım yanıyor."

Kızdan duyduklarıyla hızlıca Yağız'a dönen Gediz hem bende hem Yağız'da şaşkınlık uyandırmıştı.Büyük ihtimalle bu kadar çabuk infaz yapması ve direkt Yağız'a suçlu muamelesi yapması şaşırtmıştı Yağız'ı.Yağız sevdiği kişiden bu muameleyi gördüğü için kırılmıştı,odadaki kimse anlamasa da ben gözlerinden okuyordum.Az öncekine kıyasla daha sinirli ve titrek çıkan sesi odada yankılandı.

"Saçmalama.Dans ederken üstüme düşen sendin,seni neden bilerek yakmak isteyeyim."

"Bilmem.Belki maketimi kıskanmışsındır ya da benden hoşlanıyorsundur kim bilir.Sonuç olarak beni kaynar kahveyle yaktın."

Kızın suçlamaları ile ağzım açık kaldı.Kendi kafasında bir hikaye uydurmuş ve kendini buna inandırmıştı.

"Saçmalamaya devam ediyorsun,birini bilerek yakacak kadar man-"

"Özge yalan söylemez."

Gediz sert sesi ile Yağız'ın lafını kesince şaşkınlıkla ona baktım.Yağız'ın da bunu beklemediği gözlerinden belliydi. Hayal kırıklığı her yerdeydi.Yağız bu sefer daha yüksek ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Özge yalan söylemez ama ben söylerim öyle mi?Nesine inanmıyorsun?"

"Bak Yağız Özge benim kuzenim. Bana emanet ve küçüklükten beri onu tanırım,o dürüst biridir.Ortada bir yanlış anlaşılma olduğuna eminim."

Bunları duyan Yağız hızla kalkıp ceketini almış ve odadan çıkmaya hazırlanmıştı.Gediz'le kavga etmek istemediği için gittiğini anlamıştım.Yine de kendine engel olamayarak sinirli bir şekilde Gediz'e döndü.

"Özge'yi al da başına çal,pezevenk."

Ardından beni de odada bırakarak hışımla odadan çıkmıştı.