38

5.1K 334 13
                                    

"Çocuk arkaya binmek istemiyorum diyor binmesin işte."

"Daha tam iyileşmedi öne binemez."

"İyileşip iyileşmemesiyle oturduğu yerin bir alakası olduğunu düşünmüyorum.Böyle ağlayacaksan benimle gelsin."

"Ben ondan mı bahsediyorum sence?Konumuz başka yalnız şu an."

Hastanenin önüne iki arabanın arasında Yağız ve Boran'ın saçma kavgasını izliyordum.Doktor sonunda çıkabileceğimi söylemişti ve Boran da bizimle geleceği için hep birlikte yola çıkacaktık.Yağız Boran'la gitmem konusunda ısrar etmişti.Her ne kadar onu yalnız bırakmak istemesem de Boran'la yolculuk yapmak da güzel geliyordu.Fazla ısrar etmeden bu teklifi kabul etmiştim.Şimdiyse Boran öne oturmamı istemediği için   uzun uzun açıklamalar yapıyor Yağız da onu ciddiye almayarak sinirlendiriyordu.Üçümüz birlikteyken anlamıştım ki kedi ve köpek gibilerdi.Bıkkın bir şekilde"Hadi gidelim artık,yoruldum."diyerek mırıldanmam ve Boran'ın arabasına binmemle kavgayı bitirmişlerdi.Yorgun değildim ancak onları ayırmak için hasta kozumu kullanmam gerekiyordu.

Yağız'a bir şeyler daha söyleyip yanıma binen Boran bindiğinde bu sefer bana nutuk çekmeye başlamıştı.Onu susturacağını bildiğim için"Yanına oturmak istedim sadece.Gidebilir miyiz lütfen?"dedim.Bu dediklerime karşı yüzünde saklamaya çalıştığı bir gülümsemeyle önüne dönüp arabayı çalıştırmıştı.Fazla hızlı gidersen kötü olacağımı düşündüğü için yavaş sürüyordu.Yağız metrelerce önümüze gelmişken biz arkadan kaplumbağa gibi geliyorduk.Normalde üç saatlin olan yolun dört saate çıktığını fark ettiğim anda olduğum yere iyice yığılmıştım.

Boran arada nasıl olduğumla alakalı sorular sormak dışında benimle konuşmuyordu ve ben de ne diyeceğimi bilmediğim için bir konuşma başlatamıyordum.Sonunda bundan sıkılıp"Bence fantastik canlılar gerçek.Bu dünyada tek olamayız.Sence de öyle mi?"gibi bir soruyla konuşmaya giriş yaptığımda cevap vermeden araba sürmeye devam etmişti.Saçma bir soru sorup rezil olduğumu düşünürken"Bence de.Umarım gerçektirler.Bir vampir beni ısırıp ölümsüz yapsa fena olmazdı.Seni de ısırırdım."demişti.Dalga geçtiğini düşünsem de çok ciddi duruyordu.Beni ısırmakla ilgili olan kısım hakkında da yeteri kadar ciddiydi.Ne diyeceğimi bilemeyip"Ben de seni ısırırdım merak etme."dediğimde kıkırdamıştı.Her seferinde böyle kıkırdayacaksa kendimi her an rezil etmeye hazırdım.

Uzun bir süre konuştuktan sonra benzin almak için durduğumuzda Boran'la birlikte içeri girmiştim.Yağız hızlı gittiği için ve biz kaplumbağa hızında gittiğimiz için aramız açılmıştı ve onu yakalayamayacağımızı anladığımızda Boran'ın hareketleri daha da yavaşlamıştı.Onun yavaşlamasıyla ben de yavaşlamıştım.Nedensiz bir şekilde bunu benimle vakit geçirmek için yaptığını düşünüyordum.Bunu düşürme sebebim onunla vakit geçirmek istemem olabilirdi.

Ben rafların arasında gezerken ördek yavrusu gibi beni takip ediyordu.Tamamen iyileşmediğim için bir şey olacağını düşünüyor gibi duruyordu.Ne zaman yanımızdan biri geçse bana çarpacaklarmış gibi belimden tutup yanına çekiyor,uzun raflardan bir şey alırken beni durdurup benim yerime alıyordu.Son yaptığı biraz tuhaftı çünkü benden on santim kadar uzundu ve onun yetiştiği yerlere ben de yetişebiliyordum.Aldıklarımızı ödeyip marketten çıktıktan sonra arabaya kadar yine beni takip etmiş koltukta oturduğumda iyi olduğumdan emin olmak için birçok kez soru sormuştu.Sonunda onu iyi olduğuma ikna edebildiğimde yerine geçip arabayı sürmeye başlamıştı.

Elimdeki poşetten bir şekerleme çıkartıp"Benim için endişelenme bu kadar.İyiyim.Bu kadar çok düşünerek kendini de yoruyorsun."dedim.Tuttuğu direksiyonu sıkıp derin bir nefes aldı.Sinirlendiğini düşünürken kırgın bir sesle"Elimde olan bir şey değil Atahan.Çok zordu."dedi.Böyle anlarda kafam çalışmayı durduruyordu.Anlamadığım için"Ne zordu?"dediğimde konuşmak istemiyormuş gibi görünse de bir şeyler demesi gerektiğini düşünerek"Seni kaybetmeye bu kadar yaklaşmak."demişti.Elimdeki şekeri poşete geri koyup tamamen ona odaklandığımda konuşmaya devam etti.

"Gediz kazanın haberini verdiğinde ne kadar korktuğumu tahmin bile edemezsin.Seni kazanamadan kaybettim sandım,kafayı yiyordum.Evden nasıl çıkıp o kadar yolu geldim onu bile bilmiyorum.Ben gelene kadar Yağız arayıp iyi olduğunu söylese de bile ikna olmamıştım.Seni görmem gerekiyordu."

Konuşmak ona acı veriyormuş gibiydi buna rağmen durmadan devam etti.

"Hastanaye gelip odana çıkıp seni görene kadar inanmadım da.Seni yatakta öylece yatarken görmek sandığımdan da zordu.Bakmaya kıyamadığım yüzünde acı vardı.Acı çektiğini bilmek çok kötüydü.Sevdiklerimi kaybetmekten çok korkarım ve uzun zamandır bu kadar korkmamıştım."

Konuşması bittiğinde yüzüne bakmaktan başka bir şey yapamadım.Ne yaşadığını tahmin bile edemezdim ancak anlatışından bile bunun onun için çok zor olduğunu görebiliyordum.Üzüntüyle"Özür dilerim."diye mırıldandığımda"Dileme Atahan,bilerek yaptığın bir şey değildi.Böyle olacağını bilemezdik."demesiyle içimi üzüntüden çok pişmanlık kaplamıştı.Bana bu kadar değer bir insana bunları yaşatmıştım ve şimdi içim pişmanlıkla kavruluyordu.

Dönüp bana bakan Boran yüzümden bir şeylerin ters gittiğini anlamış olmalıydı ki"Sorun değil Atahan.Bilerek yapmadın."demişti.İkinci kez bunu tekrar etmesiyle yüzüm daha kötü bir hâle bürünürken gözlerinden anlamlandıramadığım duygular geçmişti.Onaylamak ister gibi"Sen yapmadın Atahan."demişti.Hiçbir cümlesine cevap vermediğimde arabayı hızlı bir şekilde kenara çekmişti.Başını direksiyona derin derin nefesler almaya başladığında bir şeyleri anladığına emin olmuştum.Sert bir şekilde kapısını açıp dışarı çıktığında arkasından bakmaktan başka bir şey yapamadım.Dışarı çıkmak istesem de aldığı derin nefesler ve arada bir yere eğilip kalkması beni korkuttuğu için inemiyordum.Aslında onun bana bir şey yapmayacağını biliyordum tek korktuğum bana baktığında gözlerinde göreceğim ifadeydi.

Kapım açtığımda duyduğu sesle bana dönmüştü.Gördüğüm kadarıyla gözlerinin kenarı kızarıktı ve elleri titriyordu.Ben ona yaklaşırken ellerini arabanın kaputuna dayamış nefesler alıyordu.Yapacağımız konuşma ikimiz için de acı vericiydi ve nasıl başlayacağımı bilmiyordum.Bir şey demeden iyice yanına yaklaştığımda kafasını kaldırıp sulu gözleriyle bana bakmıştı.Farklı duygular barındıran sesiyle"Lütfen,Atahan.Bana bunu yapmadığını söyle."demişti.

Bir gün kendimi Boran'a açıklayacağımı ve olanları anlatacağımı biliyordum ama bunun böyle bir zamanda rastgele bir yolda yapacağımı hiç tahmin etmemiştim.Gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldım.Kendimi sevdiğim adama açıp ondan af dileyecektim.Kabul ederse boynuna sokulup sıcaklığında dinlenecektim.Elimi tutarsa o eli hiç bırakmayacaktım.Burası benim hayatımın ikinci dönüm noktası olacaktı.











Hasta olduğum için bugün bölüm yazmayacaktım ama yazmak istedim umarım seversiniz.Böyle bir yerde bıraktığım için bana sövebilirsiniz ben sövüyorum çünkü.Sonraki bölüm yarın gelir büyük ihtimalle.İyi okumalar<3

buralar gitsin sen gitme/bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin