4

9.7K 473 42
                                    

Ertesi gün kalktığımda telefonumda Yağız'dan gelen birkaç mesaj vardı,okula geçeceğini ve kafede buluşmamızı söylemişti,büyük ihtimalle Gediz'le ne yaptığını anlatacaktı.

Evde fazla oyalanmadan okula gitmek için çıktım.Gitmeden kırtasiyeye uğrayıp ders için gerekli birkaç şeyi almıştım.Mimarlık fakültesinin bir eksisi ise yolunuzun sık sık kırtasiyeye düşüyor olmasıydı.

Bir elimde kocaman bir karton diğerinde ise resim dosyası ile Yağız'la buluşacağımız kafeye giderken karşıdan benim gibi elleri dolu bir şekilde yürüyen Yağız'ı gördüm.Aramızdaki tek fark benim sabah erken kalkıp gelmenin siniri ve gerginliği ile herkese kötü bakışlar atmam ve her an uyuyacak gibi görünmemdi Yağız ise ,buluşması iyi geçmiş olacak ki,yüzünde güller açarak geliyordu.

Kafeye oturup bir şeyler söyledikten sonra düşük modum hevesini kırmasın diye kendimi gülmeye ve daha pozitif olmaya zorladım.Benim konuşmamı beklemeden söze girdi.

"Dün gece beklediğimden iyiydi,ben her şeyi batırırım diye beklerken öyle olmadı.Gediz beni çok rahatlattı,sanırım ondan gerçekten hoşlanıyorum."

Büyük bir tebessümle anlattığı şeyler beni de gülümsetti.Bir iki gün öncesine kadar arkadaşımın hoşlantısının bu kadar büyük olduğunu fark etmemiştim.Şimdi ise mutluluğu yüzünden okunurken aslında içinde ne kadar büyük hisler taşıdığını hissetmiştim.Onu kıskanmadan edemedim,büyük ihtimalle kalbim asla onunki gibi çarpmayacak çarpsa bile karşılık bulamayacaktı ki bulsa bile onun da güzel bitme ihtilali yoktu.Benim mayam bozuktu.

Kafamı istila eden düşünceleri bir kenara bırakıp Yağız'a döndüm.Kendi dertlerimle onu boğamazdım,şu an assolist oydu.

"Gediz'le bu kadar çabuk ilerleyeceğinizi düşünmezdim.Cocuğun peşinden hayran hayran dolaşacağına direkt gidip sevişseydin şu an nur topu gibi bir ilişkin vardı.

Sevişme kelimesini duyan arkadaşım bir anda utangaç bir hâle büründü.Fakültede sevmediği herkese buz gibi olan,kısıtlı zamanlarda içindeki cocugu ortaya çıkartan arkadaşım sevgisine karşılık bulur bulmaz sevimli bir kediye dönüşmüştü.Sevgi insanı çok etkiliyordu.

"Böyle söyleme,Gediz'le böyle olacağını siddin sene düşünsem aklıma gelmezdi.Hâlâ korkmuyor değilim"

Son cümlenin ardından düşen yüzü ile kaşlarım çatıldı.

"Neyde korkuyorsun?"

"Ata,bir düşün.Gediz okulda popüler birisi,sürekli başka kişilerle adı çıkıyor. Bir anda kendinden küçük okulda elinde maketlerle koşturan benim gibi birine ilgi göstermesi normal değil."

Yine istemsizce kaşlarımı çattım.

"Saçmalama Yağız."Benim gibi biri" ne demek?.Neden kendini onun karşısında ezik görüyorsun."

Yağız oldukça yakışıklı,iyi fiziği olan ve zeki biriydi.Okulun başından beri birçok kişinin ona flörtöz gözlerle baktığına şahit olmuştum.Bu bakışlardan kaçınmaz,aksine hoşuna giderdi.Özgüveni yerinde olan arkadaşımdan bunları duymak beni şaşırtmıştı.O an aklıma uzun zamandır içten içe düşündüğüm bir şey geldi.

Sevgi çaresizlikti.Birini sevince kendinizi değiştirir,ödün verirdiniz.Karşınızdaki kim olursa olsun bir kum tanesi kadar değersiz hissederdiniz.O an kendime bir daha hatırlattım,ben asla birini severek bu hâle düşmeyecektim.
    
                                                ---

Maket yaptığımız dersin üçüncü saatindeydik.Üç saattir ölçü almaktan,bir şeyler kesmekten ve yapıştırmaktan başıma ağrı girmişti. Yan tarafımda kendi maketini yapmaya çalışan Yağız da benden farksızdı.

Yağız kafasını yorgunca kaldırıp içecek bir şeyler isteyip istemediğimi sordu sanırım kendine kahve alacaktı,kahve istediğimi söyledim.Kafasını sallayıp sınıftan çıktı.Dersin uzun olmasından dolayı hoca arada girip çıkmamıza bir şey demiyordu.

Bir süre sonra ellerinde kahve ve bisküvi ile Yağız'ı görünce gülümsedim,iyi gelecekti.Yağız maketlerin arasından dikkatlice yürürken kenarda şakalaşan kızlardan biri  elinde bıçak ve cetvellerle dans etmeye başlamadı.Maket yapılan bir sınıfta bunu yapamazdınız.Sınıfta herkes Edward Scissorhands gibi gezerken birini yaralama ihtimaliniz çok yüksekti.Öyle de oldu.Kız hızını alamayıp hızla Yağız'ın üstüne düştü.İkisinden de gelen acı dolu ses tüm sınıfı oraya yönlendirdi.Hem kahveden dolayı yanmışlardı hem de şu an göremesek de yaralanmış olma ihtimalleri yüksekti.

Hızla onlara yaklaşırken yerde kan görmemle bu işin büyüyeceğini anlamıştım.

buralar gitsin sen gitme/bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin