17

5.8K 349 43
                                    

"Atahan,hocaya öldürecekmiş gibi bakmayı kes."

Tüm gece maket yaptıktan sonra bir saat uyumuş,zar zor kalkarak okula gelmiştim.Ders önemliydi ve kaçırmamam gerekiyordu ama gözlerim yanmaya başlamıştı.Şu an korkunç göründüğüme emindim.

"Daha fazla dayanamıyorum."

Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.Uyumasam da ders bitene kadar biraz dinlenmeyi umuyordum.Ders sonuna kadar çok olmasa da biraz dinlenebilmiştim.Diğer dersimiz Yağız'la ortak değildi.O derse girerken ben yarım saat sonra başlayacak olan dersimden önce kahve içmenin iyi olacağını düşünüp kahve almaya gitmiştim.

Sırada kahvemi beklerken bir anda yanımda beliren bedenle irkildim.

"Günaydın,ufaklık."

Şu an Murat'la uğraşacak hâlim yoktu ve o yine beni savunmasız hâlimle yakalamıştı.Onu görmezden gelmek istesem de ben cevap vermedikçe daha da yakınlaşmıştı.

"Eskiden daha saygılı bir insandın,büyüklerine cevap verirdin.Büyümek sana yaramamış."

Geriye çekilim vücudumu süzdü.

"En azından bazı konularda yakışmış."

Dediği şeyler ile sinir iyice tepeme çıkmıştı.Uykusuz olduğum için zaten sinirliydim bir de üstüne o gelince patlamaya hazır bombaya dönmüştüm.

"Büyüğünü sikeyim senin."

Dediklerimle yüzündeki kendini beğenmiş gülümsemeyi silip ciddi bir şekilde bana yaklaştı.

"Bana bak Atahan benimle düzgün ko-"

"Atahan,ben de seni arıyordum."

O cümlesini bitirmeden bana seslenen Boran'a döndü.Beni mi arıyordu?

"Aradım açmadın,merhaba."

Yanımıza geldiğinde ne olduğunu hâlâ anlamıyordum.

"Kahven hazırmış,hadi gidelim."

Murat'a döndü.

"Kusura bakma işimiz acil de."

Ben hâlâ alık alık etrafa bakarken kahvemi elime tutuşturmuş ve kolumdan tutarak beni kafeden çıkarmıştı.Çıkmadan önce Murat'a baktığımda sinirli bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Ne zaman aradın beni Boran?"

"Aramadım.Kafede otururken gördüm seni,yanında o vardı yine.Rahatsız duruyordun o yüzden geldim.Anladım o adamı sevmediğini,o gün de anlamıştım.Anlatmak da istemiyorsun sanırım sormayacağım o yüzden."

Dedikleri karşısında duygulanmıştım.Murat konusunda herkes beni haksız görmüştü kimse bana yardım etmemişti.Boran ise herkesin aksine olayı bilmemesine rağmen beni korumuştu.O an içimde bir korku oluştu.Boran gerçekleri öğrense iğrenir miydi benden?Diğerleri gibi bunun benim suçum olduğunu düşünür müydü?

"Teşekkür ederim.Evet sevmiyorum onu ama hep dibimde bitiyor."

Dediklerimle anlayışlı bir şekilde kafasını salladı.

"Dersin mi var?"

"Evet,girmeden önce kahve almak istedim.Çok uykum var.Senin dersin yok mu?"

Yan yana bahçede yürümeye başlamıştık.

"Var da daha sonra başlayacak.Onun başlamasını bekliyorum.Sen neden uyumadın?"

Gerçekten merak ediyor ve benimle konuşmak istiyor gibi duruyordu.

"Gece maket yaptım da uyuyamadım ondan."

"Anladım.Ben de uyuyamadım pek.Gediz Yağız'a sürpriz yapacakmış tüm gece başımın etini yedi."

Bir şey fark etmiş gibi döndü.

"Yağız'a söyleme ama sakın.Sürpriz olması gerek."

"Söylemem zaten.Yağız sever öyle şeyleri,hevesini kırmayayım."

"Normalde Gediz de sevmez böyle şeyler yapmayı ama insan sevince yapıyor sanırım."

Bilmem anlamında omuz silktim.

"Daha önce kimseyi o anlamda sevmedim ya da o anlamda sevilmedim,bilmiyorum o yüzden.Pek de sevmem zaten ilişkileri.Yalnız ölürüm büyük ihtimalle."

Adımları yavaşladı.

"Neden öyle dedin ki bence birileri hoşlanmıştır senden.Hem sen hoşlanmadın mı kimseden şimdiye dek?Kaç yaşına gelmişsin."

"Lisede bir cocuk vardı benden hoşlandığını söylemişti ama ben inanmadım.Ben de birkaç kişiden hoşlandım ama ya bana bakmayacak havalı insanlardı ya da düzlerdi."

Elimde olmadan sordum.

"Neden benden hoşlansınlar ki?"

Küfür etmişim gibi baktı yüzüme.

"Dünyada o kadar insan var.Herkes birinden hoşlanabilir.Hem sen yakışıklısın,esprilisin,güzel gülüyorsun,kokun falan da güzel.Eminim fark etmeden bir sürü insanı aşık etmişsindir kendine."

Dedikleri beni şaşırtmıştı.Yağız da yakışıklı ve çekici olduğumu söylerdi ama ben hep arkadaşım olduğu için öyle söylediğini düşünürdüm.Bunları Boran'dan duymak içimde garip bir his oluşturmuştu.

"Sanmıyorum ama teşekkür ederim."

"Kendine haksızlık etme.Bir gün güzel bir ilişkin olur belki neden olmasın."

"Bunu da hiç sanmıyorum.Yani bana göre değil o işler."

Dediklerimde gözlerinde tuhaf bir ifade belirdi.Kırgınlık?

O bir şey demeden gözüm saatine takıldı.Dersimin başlamasına beş dakika vardı.Elimdeki kahveyi eline tutuşturduğum gibi koşmaya başladım.

"Geç kalıyorum.Bugün için sağ ol.Kahve hediyem olsun."

Koşarak gidip hoca sınıfa girmeden yetişmiştim.Sıraya oturup soluklandım.O sırada aynadaki yansımadan kendimi gördüm.Yakışıklı mıydım cidden?











Hikaye çok mu yavaş gidiyor emin olamıyorum.Umarım batmam ve batırmam.Umarım seversiniz<3.

buralar gitsin sen gitme/bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin