Sabah uyandığımda ikinci dersimin başlamasına on dakika vardı,yetişemeyeceğimi bilmenin rahatlığı ile yatakta biraz oyalandım.Yağız yirmi dakika önce uyandığımda onu aramamı söyleyen bir mesaj atmıştı.Büyük ihtimalle o da okula gitmemişti.
Onu aradığımda hâlâ esniyor,biraz daha uyumam için vaktim olup olmadığını hesaplıyordum.
"Alo,Atahan."
Yeni kalktığım için beynim konuşmaya hazır değildi.
"Hmmm."
"Okula gittin mi?"
Göremeyeceğini bilsem de kafamı salladım.
"Hayır,yeni kalktım.Üçüncü veya dördüncü derse giderim.Sen?"
"Biz de yeni kalktık,ben de üçüncü derse yetişirim sanırım.Beni burdan alır mısın?Gediz gitmeyecekmiş okula."
"Olur,alırım.Yarım saate ordayım."
"Tamam görüşürüz."
"Hmmm,aynen."
Telefonu kapattıktan sonra biraz daha yatakta yuvarlandım.Sıcak yatağımı bırakıp salona bile gitmek zor geliyordu . Yataktan ayrıldıktan sonra kendimi banyoya attım,biraz fazla oyalanmıştım bu yüzden saçlarımı bile kurutmadan üstümü giyinip parfüm sıkıp çıktım.
Gedizlerin evine geldiğimde Yağız'ın mesajını gördüm.Kahvaltı yaptıklarını benim de çıkıp bir şeyler atıştırmamı söylemişti.Kahvaltı yapmadığımı biliyordu ben ise yukarı çıkıp bir şeyler yemezsem tüm gün susmayacağını biliyordum.Arabayı park edip binaya doğru yürüdüm bu sırada da kapıyı açması için Yağız'ı aramıştım.
"Geldim,kapıyı aç."
"Sabah sabah pamuk gibi uyanmışsın."
"Hadi Yağız."
"Tamam,açtım.Sekizinci kat,asansöre biniyorum seni alırım."
Asansöre binemediğimi biliyordu beni almak için bunu yapması içimi ısıttı.
"Tamam bekliyorum."
Asansör bir iki dakika içinde gelmişti.Yağız'ı görmemle içeri adımladım.Dün gece içip içip sızmış birine göre dinç görünüyordu.Sanırım Gediz'in kıyafetlerinden giymişti.
Güler yüzü ıslak saçlarımı görür görmez düştü.
"Neden saçlarını kurutmadın?"
Omuz silktim.
"Üşendim ve geç kalmak istemedim."
"Salaksın."
"Maalesef."
Asansör durduğunda koridorun sonundaki daireye ilerleyip kapıyı çaldı.Kapıyı Gediz açtı.O da gayet güler yüzlü duruyordu,sabah sabah ölüm yiyen gibi görünen bir tek bendim sanırım.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Gediz,saç kurutma makinesi var mı,verir misin?"
"Var getireyim."
Amacını anlayınca atlamadan edemedim,buna gerek yoktu.
"Gerek yok.Birazdan kurur."
Yağız kolumdan tuttu ve beni salon olduğunu düşündüğüm yere sürükledi"Sana fikrini soran olmadı."
Salon gayet genişti,bir öğrenci evine göre kaliteli duruyordu.Tekli koltuklardan birinde oturmuş televizyondan adını bilmediğim bir programı izliyordu.Beni görünce"Günaydın."dedi ve önüne döndü.Bu sefer günaydın demeden sadece başımı salladım.Bir sabaha iki günaydın yeterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buralar gitsin sen gitme/bxb
Narrativa generaleinsan bastırdığı duygunun esiri olur. 9.01.22 #1 boyxboy