15

6.2K 396 22
                                    

"Yağız cidden bunu yapmak zorunda mıyız?Haftaya midterm var,büyük ihtimalle koskoca mimarlık fakültesindeki en kötü notu alacağım ve sen benden okeye dördüncü olmamı istiyorsun?"

"Ata,çok kötüsün.Sen benden okeye dördüncü olmamı isteseydin ben seni hiç ikiletmeden gelirdim.Hayat memat meselesi diyorum."

Elimi yaralamamın üzerinden bir hafta geçmişti.Yaramın büyük çoğunluğu iyileştiği için bir yandan bir haftadır dokunmadığım maketlerime bakıyor bir yandan da sınavlarıma yetişmeye çalışıyordum.Şu anda ise Yağız'ın beni okeye dördüncü olmam için ikna etmesini izliyordum.

Yağız'ın anlattığına göre Gediz'in eski sevgilisi ve eski sevgilisinin en yakın arkadaşı-ki anladığım kadarıyla o en yakın arkadaş da Boran'dan hoşlanıyordu-dörtlü buluşma teklifi etmiş bunu da Gediz'in hassas noktası olan okeyi kullanarak yapmışlar.

Kulağa çok mantıksız geliyordu ve öyleydi de.Gediz'in dedesinin küçükken kahvehanesi varmış Gediz de oraya gider amcalarla sürekli okey oynarmış falan filan.Gediz'i yakından tanıdıkça gerçekten ilginç bir karakter olduğunu görüyordum ve bu beni çok şaşırtıyordu.

Konuya dönersek Yağız olaya eski sevgili meselesinin girdiğini öğrenince Gediz'in ağzından girip burnundan çıkmış onu buluşmadan vazgeçirmişti.Bir de yetmemiş benim çok iyi okey oynadığımı ve seve seve dördüncü olacağımı söylemişti.Gerçekten iyi oynardım ve severdim de ama şu an sallantıda olan eğitim hayatımı daha da sarsmak istemiyordum.

"Hadi,Atahan.Projeleri,sınavları mezara mı götüreceksin?Şimdi halletmezsen diğer dönem hallolur.Aslansın kaplansın hadi koçum."

Benden bu kadardı.Çok çabuk ikna olma özelliğim bir gün başıma bir iş açacaktı ama en azından bugün olmamasını umdum.

"Al arabanın anahtarını çıkalım hadi."

Yağız dedesinden miras kalmış gibi sevinmiş beni kolumdan tuttuğu gibi projemin başından kaldırmış ve evden çıkartmıştı.Arabaya binene kadar da beni ne kadar sevdiğinden bahsetmişti.Gururum okşanıyordu.

"Yağız biz gidiyoruz da bunların evine sen 101 bilmiyorsun.Okey bağımlısı sevgilin 101 bilmediğini bilse seninle oynamak ister mi sence?"

"Abartma Atahan tabiki ister.Ha 101 ha okey aynı şey değil mi?"

Gülmeden edemedim.İleri görüşlü Atahan bu konuda çok eğleneceğimi söylüyordu.

          









Yanılmamıştım.Gediz ve Boran'ın ikinci kez gittiğim ellerinde kare bir masada otururken Gediz ve Yağız'ın konuşmasını dinlerken içimden sırıtıyordum.

"Yağız ne demek 101 bilmiyorum?Nasıl yaparsın bunu bana?"

"Gediz az daha abart.Seni on çocukla ortada bırakıp bakkalın çırağına kaçmışım gibi davranıyorsun."

"İkisi arasında bir fark göremiyorum ben Yağız."

Son dediği ile göz devirmeden edemedim.Gediz cidden deli dolu ve konuşkan biriydi ve bu çok yorucuydu.Ben de çok sakin bir insan değildim ama Gediz gibi insanları genelde sevmez ve onlar konuşurken ağızlarına kürekle vurasım gelirdi.Şu anda da öyle bir an yaşıyordum.

"Böyle olmaz gel bak hemen öğrenirsin."

Yağız'ı tuttuğu gibi kaldırıp koltuğa oturmuş sonra da kucağına çekmişti.Ciddi ciddi videoyla 101 öğretecekti.

"Benim sevgilim çok zeki hemen öğrenceksin bak.Bunu öğrenince bir daha normal okey oynamak istemeyeceksin."

Elimde olmadan mırıldandım"Sayende ikisini de oynamak istemeyecek."

Boran dediğimi duymuş olmalı ki kıkırdadı ben de ona dönüp gülümsedim.Gediz'le uğraştığım zamanlarda nedense zevk alıyordu.

"Elin daha iyi mi?"

Bir hafta boyunca karşılaştığımız her yerde bu soruyu sormuştu ve ben hepsinde "İyi teşekkür ederim."demiştim.O ise sonraki karşılaşmamızda tekrar sormuştu.

"Evet artık tamamen iyileşti sanırım."

Tamamen iyileşmemişti ama hayır dersem daha da soru soracak gibi duruyordu.

"Geçen Murat'la karşılaştım.Hani kafede gördüğün,"

Kasılmıştım ve o bunu hissetmiş gibiydi.

"Sınıftan bir arkadaşımın arkadaşıymış aynı masaya oturduk tesadüfen.Bana sevgilim olup olmadığını sordu."

Gözlerim şaşkınlıktan yuvalarından çıkacaktı.Yanımda gördüğü her erkeği sevgilim sanacaksa işim sandığımdan daha zordu.

"Hayır dedim öyle diyince rahatladı.Eskiden ilişkiniz mi vardı?"

Öylesine sormuş gibi dursa da nedense merak ettiğini hissetmiştim.

"Ablamın nişanlısıydı eskiden.Kendini abicilik oyununa kaptırmış sanırım."

Murat'ın takıntısı yüzünden bir gün bu olayın ortaya çıkacağını biliyordum ve artık bir şeyleri saklamaktan yorulmuştum.O ise aldığı cevapla rahatlatmış gibiydi ama buna anlam veremediğim için yanıldığımı varsaydım.

"Rahatsız mı ediyor bu seni?"

Sorduğu soruya karşın sadece kafa salladım.Yumuşak bir ses tonuyla sorması maskemi çatlatmıştı.

"Sadece üzerinde çok zaman geçti ama o zamanları hatırlamak istemiyorum."

"Yapabileceğim bir şey var mı?"

Sorduğu soruyla sebepsiz yere gözlerim doldu.Bunu görünce kaşlarını çatarak bana yaklaştı.Annemle babamın bile düşünmediği,bana sormadığı soruları beş dakika içinde sormuştu ve bu boğazımda gitmeyen bir yumru oluşturmuştu.

O zamanlar onun gibi yaklaşsalardı bana,bir kere onun sorduğu soruları sorsalar dünyanın en mutlu insanı olurdum ama kimse sormamıştı.Bana bu soruları sormayan insanlar üstüne üstün"Ne yaptın da böyle yaptı sana?"diyerek her şeye olan umudumu,inancımı kırmıştı.

"Atahan iyi misin?"

Gülümsedim,gözleri dudaklarıma kaydı.

"Evet,çok teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Öylesine yani sen yine de unutma minnettar olduğumu."

Dediklerime anlam veremiyordu ve kafası karışmış görünüyordu.Onu o şekilde bırakıp kanepede videoyu durdurmuş oynaşmaya başlamış çifte bakmaya başladım.Yağız'ı öldürecektim.

buralar gitsin sen gitme/bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin