Karakol komutanı binbaşı Poyraz gelen haber ile askerlerine yeni gelecek askerler için yatakhaneye yeni iki ranza koydurmuş,karakoldaki askerlere sabah eğitimini yaptırdıktan sonra birikmiş dosyalara bakmaya başlamıştı odasında.Yanında olmazsa olmazı badisi kan kardeşi yüzbaşı Fırat vardı.Hem dosyalara yardım ediyor hemde gelen askerler nasıl biridir diye muhabbet ediyordu...
Poyraz binbaşı kan kardeşine alışık olduğundan dinliyor gibi yapıyor önündeki dosyaları dolduruyordu."Gelenlerin arasında rütbeli varmıymış Poyraz'ım?"diye sormuştu Fırat yüzbaşı.Merak etmişti kendisinden başka yüzbaşı gelip gelmeyeceğini.
"Bilmiyorum bende..Dört kişi gelecek dendi sadece."diyen Poyraz binbaşı yeni bir dosyaya bakmaya başlamıştı...
Bu sırada Gölge komutan gelen telefon ile hızını arttırıp Hakkari il sınırına giriş yapmış şehir içinde olduğu için biraz hızını azaltıp birkaç saatte sınır karakoluna ulaşmıştı.Karakola az bir mesafe kala askerlerini uyarıp maskelerini takmaları ile karakolun kapısındaki askere kimliğini verip açılan kapıyla hızlı bir manevrayla arabasını park edip inmişlerdi. Bahçedeki askerlerin gözleri hızla üzerlerine dönmüştü. Üzerlerinde hala siyah üniformalar olduğundan arabasının bagajina yönelip açmış silahlarının olduğu çantaları alıp binaya girmişlerdi.Gelenlerin bilgisini alan Poyraz binbaşı ve Fırat yüzbaşı odadan çıktıklarında onlara doğru yürüyen dört maskeli ile durmuşlardı.
Binbaşının odasının yan tarafında bulunan toplantı odasına giren dörtlü arkalarında kalan şaşkın iki adamı umursamadan hızla kapıyı kilitleyip hazırlanmaya başlamışlardı.Silahlarını kuşanan dörtlü girdikleri gibi odadan sessizce çıkmış hala kapıda duran iki adama baş selamı verip binadan çıkarak kendilerini bekleyen helikoptere binmiş gözden kaybolmuşlardı...
Arkalarında bıraktıkları bir karakol dolusu meraklı askerler ile...Karakoldan ayrılan helikopter ile Poyraz binbaşı komutanını arayıp bilgi almak için kısa bir konuşma yapmış lakin cevap alamamıştı.Sadece öğrendiği gizli bilgi olduğundan üstelemeden konuşmayı sonlandırıp işine dönmüştü...
Gölge komutan ve ekibi silahlarını kontrol ederken bir yandan da bir anda çıkan görevi konuşuyorlardı. Gelen aramada acil çıkış yapmalarını gidecekleri koordinatları söyleyen komutanları bir askerin esir tutulduğunu söylemişti. Hepsi biliyordu ki kurtarma görevine kendileri gidiyorsa sağ kalan kimse kalmayacaktı, zaten komutanları da sağ getirmeleri için isim vermemişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"ben Vatan'ının her bir karış toprağına aşık bir kadınım"