17...

7.6K 431 25
                                    

Albayı ve onunla iş birliği içinde olan askerleri tutuklayıp sorguları için Ankara'ya göndermemin  üzerinden iki saat geçmişti... Tuğgeneral Yavuz komutanın ve diğer üst rütbeli komutanların kararı ile yeni albay göreve gelene kadar askeriyenin komutası üzerime kalmıştı... Benden rütbeli komutanlar olduğu halde bana vermeleri askerler arasında fazlasıyla ilgi çekmişti... Şimdi ise üç binbaşı ve timim ile birlikte toplantı odasında oturuyorduk...

Albayın hain çıkması ile askeriyeyi bu geçen bir saatte baştan sona arattırmıştım..Toplantı odasında kayıt cihazı dışında birkaç askerin dolabında izinsiz olan malzemeler dışında birşey çıkmamıştı...

"Sizden alt rütbede olmama rağmen bu görevin bana verilmesine ilişkin sormak istediğiniz bir şey varsa sorabilirsiniz"dedim beş dakikadır yani odaya gelip oturmamızdan beri beni ve askerlerimi inceleyen binbaşılara...
Dördümüzünde maskesi yüzünde durduğundanmı bilmem şüpheyle inceliyorlardı...

"Emir sorgulamak bizim işimiz değil yüzbaşım..Ancak olanları bizimle de paylaşırsanız memnun olurum"demişti Selim binbaşı, diğerleri de başıyla onaylamıştı...

"Uzun zamandır burada bir sorun olduğunun bilgisini aldım..Gidilen görevlerin bilgisi dağdaki itlerin kulağına gidiyormuş, sizde farkındasınızdır eminim..Araştırmak için gönderildik buraya binbaşım..Anladığınız üzere hain da albay Cihan AKTAŞ ve diğer tutuklu askerler... İtler Albayın ifşasının ardından zaman kaybetmeden harekete geçecektir, gerekli önlemleri almak da bize düşüyor yeni albay gelene kadar..."diyip bakışlarımı dikkatle beni dinleyen adamların üzerinde kısaca gezdirip devam ettim...

"Sıkıntılı günler bizi bekliyor beyler..Bu odadan çıktıktan sonra ekstra dikkatli olmanızı istiyorum..Üçünüzü de biliyorum, kim olduğunuzu ailesini gün içinde neler yaptığınızı hatta ne sıklıkla tuvalete gittiğinize kadar...Geldiğimiz günden beri takip ediyoruz, şuan size açıklama yapmam da sizin Vatan'ıma olan sevginizi görmüş olmamdan kaynaklı..."diyip gözlerine bakarak yüzümdeki kızıl kimliğimi belli eden maskemi çıkardım, benim ardımdan kardeşlerimde çıkarmıştı...

"Birbirimize güvenebileceğimizi biliyorum..Ben yüzbaşı Gölge namı diğer Kızıl komutan..İsmimi neler yaptığımı duymuşsunuzdur, eminim.. Bu günlerde yardımcı olacağınıza şüphem yok..Sizden istediğim güvenimi boşa çıkarmamanız beyler"diyip arkama yaslandım...

"Dediğin gibi yüzbaşı neler yaptığını nasıl görevlere gidip de başarılar ile döndüğünü, döndügünüzü burada olan herkes biliyor.Bize güvenin boşa çıkmayacak, kendi adıma bunu rahatlıkla söyleyebilirim... Şimdi anlat bakalım albay iti kiminle iş birliği içindeymiş, hedefimizi bilelim ki işimiz daha çabuk bitsin"demişti binbaşı Veli...

"Sorguları devam ediyor henüz bilgi almadım.. Emir gelene kadar askeriyede sıkı yönetim ilan etmemiz gerekiyor şimdilik..Ne zaman ne olacağını bilemiyorum lakin her daim hazırlıklı olmamız lazım... Acemi askerlerin eğitimlerini sıklaştıralım, nöbetlerin süresini düşürüp sıklıkla kontrol altına almamız gerekiyor askerleri.. Buraya bir saldırı yapacak kadar cesaretli değiller ama tedbirli olmalıyız..Timlerin heran hazır bulunmasını, dinlenmiş bir şekilde beklemelerini istiyorum lakin eğitimlerini de aksatmayalım..Eğitimlerde Kara Deli ve Atmaca başlarında olacak.. Birde telsiz başına güvendiğiniz iki askeri değişimli olarak koyalım, gelen her haberden anında haberdar olmak istiyorum... Eklemek istediğiniz birşey var mı sizinde?"diye sordum sakince üç binbaşıya...Gözlerinde gördüğüm şaşkınlıkla her ne kadar gizlemeye çalışmış olsalarda sessizce dinlemişlerdi beni...

"Eklememiz gereken bir şey kalmadı yüzbaşım.."diyen binbaşı Kuzgun ile sakince başımla onayladım, odaya girdiğimizden beri sessizce analiz ediyor dikkatle dediklerimi tartıyordu içinde... Meşhur efsane Kuzgun binbaşı...

SARIŞIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin