Kuzgun binbaşı annesi ve kız kardeşi ile birlikte geri evine dönmüş sevdiğinin gelmesini heyecan içinde bekliyordu. Herşeyi hazırlamıştı, albay ile konuşmuş en yakın arkadaşlarından yardım istemişti. Birkaç güne gelmesi beklenen sevdiği kadın Gece'si gelir gelmez babasının şehitliğine götürecek ve orada kayınpederinden albay ile annesiyle birlikte güzel sevdiğini isteyecekti...
İki gününü hazırlıklar ve askeriye işleri ile ilgilenerek geçirmişti Kuzgun. Heyecanını tüm askerler paylaşıyor, komutanlarının mutluluğu ile mutluluk duyuyorlardı...
Sultan hanım oğlunun heyecanlı halleriyle mutluluk duyarken, kızı ise abisinin halleri ile her kardeşin yapacağı gibi dalga geçerek eğleniyordu...Ikiside mutluydu...
Üçüncü günün gecesinde gelen haber ile askeriye hareketlenmeye başlamıştı...Geri dönüş yoluna çıkan tim ile birlikte olan polis ekibine büyük bir pusu kurulduğunu ve ağır yaralı durumda olan polis askerlerin olduğu bilgisi verilmişti...
Albay hemen bir timi desteğe yollamıştı. Destek timi iki saat sonra yetişmiş çevredeki teröristleri püskürtmüşlerdi ama ne yazık ki geç kalmışlardı...
Dört polis ve üç asker şehit olurken iki polis ile iki asker ağır yaralanmıştı...
Ağır yaralanan askerler ve polisler gelen helikopter ile acil olarak hastaneye gönderilirken şehitler bir diğer helikopter ile askeriyeye gönderilmişti...
Tüm askerler askeriye bahçesine toplanmış gelecek olan Şehit kardeşlerini beklemeye başlamışlardı. Her birinin gözleri yaşlı, dim dik ayakta duruyorlardı...Kalplerinde yaşadıkları acıya rağmen...
Kuzgun binbaşı albayın arkasında diğer rütbeli komutanlar ile birlikte gelecek olan helikopteri bekliyordu. Kalbini sıkıştıran acının sebebini şehit vermelerine yoruyordu genç binbaşı...
Bir süre sonra önce helikopterin sesi duyulmuş sonra kendisi gözükmüştü. Birkaç dakika sonra helikopter iniş yapmış açılan kapısından birer birer indirilmeye başlamıştı al bayrağa sarılı kardeşleri...
Kuzgun gördüğü kanlı saçlar ile yerinde sendelemişti... Müptelası olduğu sevdiğinin güzel saçlarıydı kanlar içerisinde olan...
Sarsak adımlarla yanına ilerlemiş, yüzüne örtülmüş olan bayrağı açmıştı Kuzgun ve gördüğü gülümseyen yüz ile göz yaşları akmaya başlamıştı... Sevdiği kadın, Gece'si gülümseyerek uyuyor gibiydi...
"Gece'm.. Vatan sağ olsun"demişti göz yaşları içinde sevdiğinin alnından öptükten sonra titreyen sesiyle Kuzgun... Boynundan kanlı künyesini çıkarıp kendi boynuna takmış ve al bayrağı sevdiğinin yüzüne geri örtmüştü...
O gün Atmaca ve Deli ağır yaralı olarak girdikleri ameliyattan sağ olarak çıkmış ikisi de iki ay komada kalmıştı. Uyandıklarında sordukları ilk soru kardeşlerinin nasıl olduğu idi...Gölge'nin şehit haberini zorlanarak vermişti ikisine Kuzgun...
Askerler şehitlerinin intikamını almış, yas tutmaya başlamışlardı... Ama ne olursa olsun hayat devam ediyordu...
Kuzgun tayin isteyip aşkının anılarından uzaklaşmaya çalışarak memleketine dönmüş, görevini orada yapmaya başlamıştı.
Atmaca ve Deli ise taburcu olur olmaz albay ile konuşmuş uzun uğraşları sonucunda ikili dağa çıkmıştı...Önce Kara'nın yokluğu şimdide Gölge'nin yokluğu ikisine de ağır gelmekteydi...
Acılarını it avlayarak azaltmaya çalışıyorlardı...Kuzgun kendisini herkesten soyutlamış annesi ve kız kardeşi dışında kimseyle gerekmedikçe konuşmuyordu.
Sultan hanım oğlunun durumuna çok üzülüyordu..Anlıyordu oğlunu zira kendisi de aynı acıyı kocasını kaybettiği zaman yaşamıştı, hala daha yaşıyordu hatta...
Biran önce kendisini toparlayabilmesi için dua etmekteydi...*****
Gölge'nin şehit olmasının üzerinden tam olarak üç yıl geçmişti...Unutulmamıştı genç kadın sevenleri tarafından ama acısı hafiflemişti geçen günlerin ardından...
Atmaca ve Deli iki yıl dağda kalmalarının ardından geri dönmüşlerdi. Ikiside yüzbaşı olmuş ve kendilerine ait timleri vardı artık... Gece ve Gölge timleri...Bir senedir Gece timine Atmaca, Gölge timine ise Deli komutanlık yapıyordu...
Kuzgun geçen yıllarda rütbe atlayıp Yarbay olmuş askeriyede timlere komutanlık yapmaya başlamıştı...Annesinin evlenmesine olan isteklerini ustaca bertaraf ediyor, hala kalbinde Gece'sinin aşkını yaşıyordu...
Gece ve Gölge timi ortak bir operasyona katılmışlardı...Başarılı geçen operasyonun ardından albaydan gelen haber ile askeriyeye dönmeden albayın verdiği koordinatlara gitmişlerdi... Ama gittikleri yerde kurtarmaları gereken küçük çocuklar yoktu, tuzak kurulmuştu iki time...
Hain albayın verdiği görev Gece ve Gölge timinin esir düşmelerine sebeb olmuştu...Dört ay esir tutulan iki timden beşinci ayda haber alınmıştı, bir askerin albayın yaptığı telefon konuşması ile albayın hain olduğu ortaya çıkınca.... Yapılan araştırmalar sonucunda ise iki timin yeri bulunmuştu ama ne yazık ki on iki asker ağır işkenceler yapılmış halde şehit edilmişti...
O gün son anda ağır yaralı durumda kurtarılmıştı Atmaca...Diğer askerler gözleri önünde Şehit edilmiş sıra kendisine geldiğinde ise kurtarma timi gelmişti...
Bedenen kurtulmuştu ama ruhsal olarak bitmişti Atmaca...
Aylar sonra tedavisi bitince soluğu Kara, Gölge ve Deli'nin şehitliginde almıştı Atmaca... Ağlayarak kardeşlerinin yanında oturmuş neden kendisini de yanlarına almadıklarını sorgulayarak sigarasını içmişti, saatlerce...
Günlerce kardeşlerinin şehitliğinde ağlayarak sigara içen Atmaca günler sonra açlıktan ve susuzluktan bayılınca mezarlık bekçisi tarafından bulunup hastaneye kaldırılmıştı...
Yapılan işlemlerin ardından ise ruhsal çöküntü yaşadığı için ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi alması için gönderilmişti...
Son...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"ben Vatan'ının her bir karış toprağına aşık bir kadınım"