On dakikada hızlıca temizlenip giyinmiş geri bahçeye çıkmıştık.Albay Vedat komutan yanında postası,postasının elinde hortum bekliyordu.Meraklı askerler çevrede, aynı şekilde Yıldırım timi de...
Hızlı adımlarla önüne geçip selam vermiştik.Yüzünde pisbir gülümseme oluşmuştu albayın...Anlaşılan ceza kolay olmayacak...
"Soyunun bakalım"demesi ile soyunduk hemen.
Üzerimde spor sütyenim ve dizlerimin üstünde biten şortum ile kalmıştım,kardeşlerim ise baksırları ile...Dimdik önünde sırada duruyorduk,sabah saatleri olduğundan ve henüz havalar tam ısınmadığından esiyordu hava..Albayın işareti ile postası elindeki vanayı açıp üzerimize tanzikli soğuk suyu tutmaya başlamıştı...Hassiktir amk..
"İkinci bir emre kadar milim kıpırdayan olursa yakarım"diyip gitti albay...
"Ulan yıkayacaktı madem biz niye yıkandık...Amk çok soğuk lan götüm dondu"demişti Atmaca...
"Rezil oluyoruz amk çömezlere"diyen Deli idi.
"Kızım senin niye atletin yok lan! Yeni gelen bebeler aç gibi bakıyor amk"demişti Kara...
"Sinirimi zıplatmayın amk..Ben mi dedim komutana soy bizi ıslatıp dik buraya mal gibi diye"diyip bir metre ileride çardakta oturan Yıldırım timinin komutanını görmüş sinirle içimden küfür etmiştim...İyice rezil olduk amk adama...
"Şuan bi sigara olaydı iyiydi yalnız la"demişti Deli..
"Aynen kardeşim hatta dur albaydan isteyelim kessin hepimizi birlikte.Üzerine istediğin sigarayı yakıp götümüzde söndürür artık"dedi Kara...Sinirle güldüm...
"Susun amk..Sinirlerim bozuldu iyice"diyip zorla gülmemi durdurdum...
Kardeşlerim aralarında Yıldırım timinin ve diğer timlerin dedikodusunu yapıyorlardı. Bense sessizce dikiliyordum...İki saat geçmişti...Aklımda dönüp duran sadece öldürmeden önce konuşan itin dedikleri vardı...Birde kurtardığımız henüz 11 yaşındaki kız çocuğu... Tecavüz etmişlerdi kıza,durumu nasıldı acaba...Geçmeyecekti yarası biliyordum...
"Konuşmamız gerek"dememle sustular, ciddi bir şekilde karşıma bakıyordum.
"Noldu?"diye sormuştu Kara, dördü de ciddileşmişti anında... Çevredeki askerlere kısaca bakıp dördümüzün duyacağı şekilde konuştum.
"Biri yardım ediyormuş itlere..Rütbeli birinden bahsediyordu it.Isim vermedi kızıl'ın kim olduğunu bize söyleyecek az kaldı birkaç gün sonra kızıl elimizde olacak dedi ölmeden önce itlerden biri..Kimliğimi bilen biri yada duyan biri yardım ediyor itlere"
"Şüpheli biri var mı aklında?"diye sormuştu Deli.
"Kimliğini kimler biliyor?"diye sormuştu Kara.
"Ne yapacağız?"demişti Atmaca...
"Araştıracağım..Dikkatli olun sizde,gözünüz açık olsun..Ben konuşmadan bu konu hakkında konuşmayın...Cezamız bitince liste çıkaracağım bilen kişileri, Kurt'a haber vermemiz gerekiyor..Sahadaki itlere çaktırmadan oda araştırır, bizde içimizdeki iti buluruz"
"Tamam..Ceza bitince başlarız araştırmaya."demişti Kara...
Saat gece yarısını gösterdiğinde anca albayın postası gelip cezamızın şimdilik bittiğini söylemişti. Dördümüzde alışıktık soğuk havalarda yağmurda çamurda durup dolanmaya aç susuz halde günlerce lakin geberttiğimiz onca itin üzerine azda olsa dinlenmeden ıslak halde rüzgar yiyince iyice yorulmuştuk...Ancak gözümüze uyku girmiyordu şuan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"ben Vatan'ının her bir karış toprağına aşık bir kadınım"