Görevden dönmüş,üzerimizde kan toz toprak kısaca bitik bir haldeydik hepimiz...Ama önemli olan şuan ki görünüşümüz falan değildi...Helikopter pistinde timim,Pars timi, Yavuz komutanım, albay ve karşımızda duran iki adam...Hepimiz birbirimize bakıyorduk sessizce..Yavuz komutan ve albay vereceğim tepkiden dolayı endişe ile beni izlerken Pars ve timim ne olduğunu bilmedikleri için anlamak istercesine bakıyordu. Atmaca donup kalmış yanımda sessizce duruyordu... Karşımda gözlerimin içine bakarak bir tepki vermemi isteyen adamın gözlerine bakarak elimi bacağıma götürüp kılıfından tabancamı çıkarıp gözlerine bakarak üzerine doğrulttum.Bu hareketim ile herkes hareketlenmiş ama yaklaşmaya çalışan olmamıştı...
"3 yılın acısını seni vurarak çıkarayım mı adam?"diye sordum sakince gözlerine bakarak, gülümsedi...
"Vuracaksan Efulim..tetiği kalbimden çek..Biliyorsun orada sen varsın"diyip öldüğüm gülümsemesini sürdürdü...
"Peki " diyip gülümseyerek koluna nişan alıp ateşledim, kurşun kolunu sıyırıp geçmiş acıyla dişlerini sıkmasına neden olmuştu...
"Bu geç kaldığın içindi.."diyip yanına yaklaşıp hızla bir yumruk attım çenesine.."Bu yalan söylediğin içindi bunca zaman..Bu da özlediğim için"diyip dudaklarımı dudaklarına bastırdım,anında elleri belimi kavrayıp öpüşüme karşılık vermeye başlamıştı...Lanet çok özlemişim...
"Özür dilerim sevgilim,geç geldiğim için, sana acı çektirdiğim için çok özür dilerim"demişti dudaklarımız ayrılıp alnını alnıma yaslayarak...Kollarımı boynuna dolayıp özlediğim kokusunu doyasıya içime çektim...
"Affetmezdim seni adam ama mevzu Vatan ise konu kapanır...Eve git bekle,işimi bitirip geleceğim"diyip cevap vermesini beklemeden kollarından ayrılıp komutanlarımıza selam verip askeriye binasına yöneldim...
Bir yıl önce tesadüfen öğrenmiştim ikisininde yaşadığını...Yavuz komutanım ile albayın gizlice konuşmalarına denk gelmiş isimlerini duyunca kendime hakim olamayıp dinlemiştim...Şehitlikte babama ondan bahsetmem takip edildiğim içindi, ne olursa olsun bildiğimi belli edip görevini riske atmak istemediğimden...Onlarin yokluğunda çok zor zamanlar geçirmiştim zaten, birde hiç bir şey bilmiyor gibi yapmak zorunda kalmam daha zor olmuştu ama asker olmam azda olsa işimi kolaylaştırmıştı neyseki...Acımı, öfkemi, üzüntümü işime odaklanarak gizlemiş öfkemi karşıma çıkan itlere yönlendirmiştim...
Yani iyi yönünden bakarsak yalan söyledikleri için oluşan öfkem ile birçok it gebetmiştim...
Deli'nin hesabını sonra soracaktım.. Kuzgun,komutanlarımız neyse ama Deli'nin gizlemesi zoruma gitmişti..Kardeşimdi o benim, benim de ondan onlardan gizlediklerim vardı ama aynı şey değildi işte...
Doldurmam gereken dosyaları hızlıca doldurup komutana gidecek olan dosyaları komutanın pastasını çağırıp verdikten sonra soluğu dinlenme odasında almıştım.Tim ve Deli odada oturmuş gülümseyerek sohbet ederek çay içiyorlardı. Atmaca'nın gözlerinde belli olan bir kırgınlık vardı lakin kardeşimizin yaşadığını görmek mutlu etmişti onu,belliydi...
Selam verdiklerinde selamlarını alıp donuk bakan gözlerimi Deli'nin üzerinde gezdirip takip etmesini işaret edip çıktım odadan, arkamdan Deli ve Atmaca da çıkmıştı...
Sakin bir şekilde arka bahçeye çıkmış sigaramı yakmıştım..Ben sigaramı içerken Atmaca yanımda Deli karşımda merakla bekliyordu...
"Nedenini, nasılını sormayacağım zaten biliyorum...Her ne kadar benden gizlemiş olsanda anlıyorum seni..Geri dönmene sevindim kardeşim"diyip sarilmam ile derin bir nefes bırakmış sarılmama karşılık vermeye başlamıştı...
"Ulan biran korktum amk benide vuracaksın diye"
"Vururdum yaralı olmasaydın"
"Yuh nerden bildin kızım"diyip ayrılması ile kıvrılmıştı dudaklarım.
"Komutanın olduğumu unuttun sanırım...Gölge komutan boşuna demiyorlar bana..Şimdi git yarana baktır sonrada dinlen yorucu günler seni bekler aslan parçası"diyip bilerek yaralı omzuna vurmuş acıyla inlemesi ile gülümsemiştim...
"Hay eline"demesi ile gülümseyerek ayrıldım yanlarından...Arkamdan Atmaca'nın Deli'ye birkaç küfür edip sarılmasını duyuyordum...
İşlerimi halledip daha fazla duramayarak askeriyeden çıkıp arabama bindiğim gibi soluğu artık kendi evim gibi kullanıp hissettiğim evde almıştım.. Şehit olduklarını öğrendiğimden beri sevdiğim adamın evinde onun kokusu ile yaşıyordum...Hatta annesi ve kardeşi ile baya yakın olmuştuk geçen zamanda...
Saatlerdir sessizce birbirimize sarılmış oturuyorduk..Tekrardan kokusunu doyasıya içime çektim...Yıllar sonra nefes aldığımı hissediyordum...
"Seni öyle çok özledim ki Efulim"diyip saçlarımı öpmüştü...Gülümsedim..
"Bende seni özledim adamım..Bir yıl önce tesadüfen öğrendim yaşadığınızı..Nasıl mutlu oldum anlatamam..Bulmak istedim, buldumda takip ediyordu birkaç it.. Geri dönmemenizden anladım görevde olduğunuzu ama seni görmeden yapamadım.. Gördüm de o itlerin içindeydiniz, konuşuyordunuz.."
"Neden vurdun kadın o zaman biliyordun görevde olduğumu"diyip gözlerime bakmıştı.
"Görev diye o sürtükle konuşup yakınlaşmanın cezasiydı o adam.."
"Öyle olsun efulim..Bırak şimdi özlemimi gidereyim"diyip nazikçe baş parmağı ile dudağımı okşayıp beklemeden birleştirmişti dudaklarımızı...Özlemle, sevgiyle karşılık verdim...
*****
Deli Atmaca ile vakit geçirmesinin ardından sivil kıyafetlerini giyinip askeriyeden çıkmıştı...Bir taksiye binmiş ve Peri kızının evinin adresini vermişti.Telefonunu aramıştı lakin ulaşılamıyordu..Kendisini engellemiş olacağını düşünmüyordu Deli...Kendisi kadar seviyordu Peri kızı onu...Ona göre...
Konağın kapısında inmiş kapıdaki korumalara düzgün bir şekilde Peri hanım ile görüşmek istediğini söylemişti.
"Hanım ağam kendi evindedir asker beyim"demişti orta yaşlı koruma art niyetsiz gülümseyerek.
"Kendi evinde derken?"
"İki sene evvel evlendi Miran aşiretinin oğlu ile ama yarın akşama geleceklermiş çocuğu ilen kadınlar hazırlık ediyordu"diye konuşan korumanın her kelimesinde kalbinde büyük bir acı hissediyordu Deli...Kendisiyle konuşan adama teşekkür edip yürüyerek uzaklaşmaya başladı...
İnanamıyordu...Nasıl olurda evlenmiş ve çocuğu olurdu Peri kızının...Kendisi kadar sevdiğini, bekleyeceğini sanıyordu...
Bekleyeceğim demişti Deli'ye..Göreve gittiğini biliyordu...
Adımları durduğunda önüne geldiği meyhaneye girip bir masaya oturmuş yanına gelen garsona rakı getirmesini söylemişti...Birkaç dakika sonra gelen rakısını art arda iki yudumda içmeye başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"ben Vatan'ının her bir karış toprağına aşık bir kadınım"