-KARANLIK-

13.1K 335 152
                                    

***

Öncelikle hepinize merhabalar :)

Bildiğiniz üzere yazmayı bırakmıştım lakin buna devam etmek istediğim için tekrardan başladım. Bir çok farklılıklar olan bir kurgu. 

Bölüm günleri yok. Keyfimle beraber netleşeceğiz. Her şeye hazır olmanız gereken bir kurgu olacak. Beni bilirsiniz. Muhakkak bir yerlere dokunuyor yazdıklarım.

Kapak tasarımı için Şehri Alem'e sonsuz teşekkür ederim.

Kurgu tamamı ile bana aittir. Çalınma durumunda başınızı ağrıtırım.

Hakaret, aşağılayıcı yorum sahipleri engellenecektir.

Unutmayın yazar benim ve okuyan sizlersiniz :)

Uyarılarım bu kadar :)

Hemen alta başlama tarihinizi yazın ve arkanıza yaslanın.

Kurgu +18 cinsellik, küfür, şiddet, travma içermektedir. Okumak istemeye bilirsiniz lakin okumaya başladığınızda sadece nefesinizi vermeyi unutmayınız.

Bu hikaye hayatını istediği gibi yaşayan bir kadının çocukluğunda ve ilerleyen yaşında yaşadığı karanlığı anlatacak.

Anlamaya çalışın.

Yargılarınızı kapı dışarı edin.

Ve keyif dolu okumalar dilerim:)

Umut ile kalın:)

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

☚ +18 (Yetişkin içerik)☛

Aldığım derin nefeslerle sırtım yatağa yaslanırken ellerinden birini kazağımın içine soktu.

Tenimde gezinen ellerine doğru yükselirken yukarı doğru sıyrılan kazaktan göğüslerim feragat etti. Bakışlarım ellerindeyken, parmak uçları çürümüş olan lekelerden yukarı doğru ilerlemeye başladı. Bunları yapan kendisi değilmiş gibi bakıyordu. 

Göğüs uçlarım dikelmiş bir şekilde dururken, onlara bakıp, 'Hep ağzımda olsunlar istiyorum.' dedikten sonra kafasını yaklaştırdı.

Dilini sürdüğü ucuyla kaşlarının altından gözlerime bakıyordu. Nefretimi gizlemeliydim. Bugün kurtuluş günü olmalıydı. Ondan dolayı araladığım bacağımı sertleşen erkekliğine sürttüm. Kıvrılan dudaklarıyla, 'Seninle sürekli sevişmeyi hayal etmem beni arsız kılar mı?' diye sordu. 

Orospu çocuğu.

Teninden yükselen parfüm kokusu burada ki havasızlıktan daha çok nefesimi keserken, elimi erkekliğine atıp, 'Tıpkı seni içimde istediğim gibiyse buna arsızlık denmez. Buna şehvet denir.' dedikten sonra parmak uçlarımı erkekliğine sardım.

Gözlerinde milim oynama olmazken pes etmek yerine ellerimi hareket ettirdim. Hızlanan hareketlerimle göğüslerimi bırakıp, 'O zaman ait olduğu yere girsin.'

Yerinden yükseldi. 

Beklenen an yaklaşırken çürümüş kan kokan pijamam yırtıldı. Kadınlığım gözler önüne serilirken, 'O kadar güzel ve parlak ki.' deyip tek parmağını kadınlığımda gezdirmeye başladı.

Sıktığım dişlerimin arasında sessiz inlemem firar ederken birleştirdiği iki parmağını kadınlığım derinlerine bıraktı. Zor bir şekilde ilerlediği yerde, 'Çok dar. Sıcacık. Islatalım biraz.' Dudaklarının arasında biriktirdiği tükürüğünü kadınlığıma atıp sertliğini tuttu.

Nefesimi tutmamla beraber dudaklarını kıvırıp, ağır bir şekilde ilerlemeye başladı. Kasıklarım da ki yanma hissiyle parmaklarımı sıkarken erkekliğinin tamamını rahmimle buluşturdu.

Derin nefeslerle tahrik olduğumu göstermek adına gözlerimi kısıp kafamı geriye attım. Ellerim bedenimin her yerine dokunurken çıkardığı sertliğini sertçe bedenimle tekrar birleştirdi. Artık midem bulanmaya başlamışken gözlerini kıstı. Kasılan kadınlığımla derin inleme firar ederken tıpkı onun gibi çığlık atarak inledim.

Çığlığımla beraber gözlerini gözlerime dikip hareketlerini hızlandırdı.

Her darbeyle kasılan kadınlığımla onu sıkıyordum. Göz bebeklerinde ki titremeyi görünce derin nefes alıp, daha fazla etkilenmesi için kalçasına bacağımı sardım.

Dudaklarımdan firar eden inlemeyle sertleşen erkekliğin damarlarının titrediğini rahim duvarım da hissediyordum. Attığı her darbeye attığım inlemeyle lanetli gözleri kapandı.

İğrenç inlemesi dudaklarından firar ederken dudaklarıma bir tebessüm yerleşti. Bir erkeğin en savunmasız olduğu andı bu. Hızla elimi yatağın köşesine sakladığım demir parçasına attım.

Parmak uçlarım onu sıkıca kavrarken, derin nefes alıp elimi kaldırdım. Günlerce duvar dibinde ucunu sivrileştirdiğim demir parçasına tüm gücümü verdim. Umudum bir demir parçasındaydı.

Parmak boğumlarımda ki kasılmayla elimi hızla bedeniyle birleştirdim. Demir parça tenini delerken, kadınlığımın duvarları menisiyle kirlendi. Sıcak kan ellerime bulaşırken tekrar çektiğim demir parçasını aynı şekilde teniyle buluşturdum.

Çocukluğumun eseriyle gurur duyuyordum. 

Yine kazanmıştım.

Karanlığın bitme vakti gelmişti. Bunu Han ve Asuhan başarmıştı...

***

Karanlık ve onun tonunda boğulan Asuhan...

***

Kurguyu okurken her bölümü dikkatle okuyun. Her satırda bir spoiler ile karşılaşacaksınız. Kurgunun son sahnesi evet bu detay bunun içinmiş diyeceksiniz...

Beğendiğinizi umuyorum :)

O zaman yorumlarda buluşalım :)

Umut  ile kalın :)

***

KARANLIK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin