Oy vermeyi unutmayınnn.
_____
Tolga'dan
Merdivenlerden ikişer ikişer çıkıp kata geldim. Cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve içeriye girdim. İçerisi sessizken etrafta kimse görünmüyordu.
Oturma odasına girdiğimde gördüğüm manzara ile kalbim sıcacık olmuştu. Ethem oturuyordu ve bir dizine Dora, diğer dizine Batu yatmıştı. Üzerlerine battaniye örtülmüş ikili uyurken Ethem uyanıktı.
Beni görünce ona kafamla mutfağı gösterdim. Uykuları ağır olduğu için hemen uyanmazlardı. Ethem dizlerinden kafalarını ayırınca Dora kaşını çatmıştı ve kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Ethem kalkınca, Dora elini arkaya doğru uzatıp Batu'nun baş parmağını tuttu.
"Çok tatlılar değil mi?" Koluna girip onu mutfağa yönlendirirken gülerek başını salladı. "Çok." Birlikte mutfağa girince yemek yapmaya başladık.
Dora'ya patates kızartması, Batu'ya da makarna, kendimize de bir şeyler yapacaktık.
"Neler yaptın bugün?" Patatesleri soyarken bir yandan da makarnanın suyunu koyuyordum.
"Şu sorunlu Murat varya bugün kavga çıkarmış. Az kaldı kovacağım." Sıkıntıyla üfledi.
"Şu çocuk başımıza iş açmadan gönderelim gitsin. Niye kavga etmiş?" Patatesleri kızgın yağa atıp kızarması için beklerken makarnalarıda suya attım. Ethem'de bizim için mantı yapacaktı. Yoğurdu çırpıyordu.
"Bir grup otururken içlerindeki bir kıza bakıyormuş. O kızında sevgilisi yanındaymış ve fark edince, yok efendim sen nasıl benim sevgilime yan gözle bakarsından girmiş. İşte en son elini alçıya almışlardı. Hastaneden geliyorum bende." Gülünce elini kaldırıp özür diler gibi baktı.
"Kusura bakma ama komik geldi." Kafamı sallayıp bende güldüm. Yemekler hazır olunca sofrayı hazırlamıştık. İşin en eğlenceli kısmı yani uyuyan çocukları uyandırmaktı. Ethem ile göz göze gelince sırıttık. İlk uyandıklarında çok tatlı oluyorlardı.
İçeri girdiğimizde Dora, Batu'nun bacaklarının arasına girmiş ve karnına sarılarak uyuyordu hala. Batu ise bacağını onun sırtına koymuş gözleri kapalıydı. Uyandırmadan önce cebimdeki telefonu çıkarıp fotoğraflarını çektim.
Ben Dora'nın, Ethem'de Batu'nun yanına yaklaştı. Yavaşca ellerini Batu'nun karnından çözdüm ve sırt üstü çevirdim. Mırıldanarak tekrar aynı pozisyona dönmeye çalıştı. Ellerim ile onu engellerken elimi yitti.
Ethem ise Batu'nun saçlarını okşayıp uyanması gerektiğini söylüyordu. "Yemek hazır, hadi ama soğuyacak sonra." Batu kaşlarını çatıp kafasını diğer tarafa çevirdi.
"Ben uyumak istiyorum."
"Ben dee."
"Şimdi uyanmazsanız gece uyuyamazsınız. Ayrıca cips, çikolata girmez bir daha bu eve." Ethem'in elinden tutup kaldırdım. Mutfağa doğru giderken kalkmışlardı. El ele tutuşmuş peşimizden oflayarak geliyorlardı. İkisi de kaşlarını çatıp sinirle sandalyelere oturdular. Ellerini hala ayırmamışlardı.
"Bugün kavga etmeyeceksiniz anlaşılan. İyi bari bizde biraz kafamızı dinleriz." Her Allah'ın günü kavga ettikleri için, etmedikleri zaman garipsiyorduk. Dora umursamadan Batu'nun bacaklarının üzerine bacağını atıp, yanağını da omzuna yasladı ve gözlerini kapalı yemeye başladı.
Batu'nun da ondan bir farkı yoktu ama hem kendi yiyor hemde ona yediriyordu. Dora ağzına giren patates kızartmasını çiğnedi ama yutmadı. Batu omzu ile onu dürtünce tekrar çiğneyip yuttu.
Yemek böyle sessizlik içinde geçerken sofrayı toplayıp oturma odasına geçmiştik. Dora burada değildi. Batu, Ethem'in kucağına yayılmış televizyon izliyordu.
Elimdeki bardağı masanın üzerine bıraktım. İçeriye Dora koşarak girdi ve bir anda kucağıma atladı. Ellerim ile koltuk altlarından destek verip tuttum ve iyice kucağıma çektim. Yanaklarını öpücüklere boğdum. O da kıkırdayarak beni itmeye çalışıyordu.
Saat 23.30'a yaklaşırken ikisi de uyumuşlardı. Onları ultra büyük olan yataklarımıza taşıyıp bıraktık. Ethem'in dudağına öpücük kondurdum ve bizde yattık. Hepimiz birbirimize sarılıp huzurlu bir uykuya çekildik.
______________
Oy vermeyi unutmayın
hoşcakalın.
