Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Siz yorum atmadikca benim yazma hevesim gelmiyor ama.
______________
Hakim bakış açısı,
Dora ödevlerinden başını kaldırıp masanın üzerinde duran sudan birkaç yudum aldı. Sandalyeyi iterek kalktı ve odadan çıktı. Kahvaltılarını yaptıktan sonra herkes işleri ile meşgul olmuştu. O vizelerine çalışırken diğerleri ne yapmıştı acaba? Kesin onun inadına televizyon izleyip, aburcubur yemişlerdi.
Dora şimdi gösterdi onlara. Kaşlarını çatıp, yeri döve döve bulundukları odaya girdi.
"Ne filmi izlediniz? Hayvanlar hepsini yediniz mi?" Bağırarak içeri girmesiyle hepsi yerinden hoplanmıştı.
Batu, Dora'ya çaktırmadan hepsine göz kırpmıştı.
"Dora, film o kadar güzeldi ki, kesinlikle izlemelisin. Ha birde kusura bakma, güzelim filme dalıp hepsini yemişiz." Dora Küskün Küskün bakarak kollarını göğsünde birbirine bağladı. O olmadan yaptıkları için üzülmüştü.
Kollarını bozmadan onlardan en uzak koltuğa oturdu. Dizlerini karnına çekip, kollarını etrafına sardı. Diğerleri bir süre onu izledikten sonra, Tolga dayanamadı.
"Şaka yapıyor bebeğim. Ben resim çizdim, Ethem ve Batu ise oyun oynadılar. Ve fırının altında aburcuburlar var." Dora içindeki mutlulukla mutfağa fırladı. Hemen fırının altındaki çekmeceyi açtı ve gördüğü çikolatalar ile kocaman gülümsedi.
En sevdiği markaya ait olan çikolatayı aldı ve içeri koştu. Direkt Tolga'nın yanına gitti. Masada resim çizen adamın kollarını çekerek kucağına çıktı. Tolga ona gülerek baktı ve koklayarak boynunu öptü. "Bebeğim benim." Dora ise, Tolga'nın omzuna yanağını yaslayıp çikolatasını kemirmeye başladı.
"Batu orada adam var." Oyuna o kadar dalmışlardı ki bağırarak konuşuyorlardı.
"Orası neresi?" Şu oyunun nesini seviyorlar, ben varım burada? Diye düşündü Dora, ve yavaş yavaş gözlerinin kapandığını hissetti.
"Bahn, ben uzaktayım, senin sağında." (Pubg den bahsediyorum. Hiç bilgim yok haritadan buldum adını. Umarım yanlış değildir.)
"Sağlık kiti var mı? Ölüyorum!" Tolga seslerinden rahatsız olmuştu. Başını geri çekip, elindeki çikolatası ile uyuyakalan çocuğa kısa bir bakış attı ve yanağından öptü.
"Abi nasıl vurulursun ya! Bekle var bende geliyorum." Tolga artık sinirle bağıracaktı. Kucağındaki bebek uyanacaktı.
"Batu ve Ethem! Sesiniz çıkmasın, çocuk uyuyor." Sessizce bağırdı. İkisi de ağızlarına fermuar çekmiş gibi işaret yaptılar.
Bakışlarını onlardan çekerek kucağındaki çocuğa odaklandı. Dora'nın elinden düşmek üzere olan çikolatayı alıp masanın üzerine koydu. Geriye yaslandı ve çizdiği resime bakarak, çocuğun sırtını okşadı.
Uyurken bile onunla ilgilenilmesinden hoşlanıyordu Dora. Mırıltılar çıkararak yerine iyice yayıldı. İlgiyi seviyordu. Yanakları öpülürken, yüzünde bir tebessüm oluştu Dora'nın. Tolga ayağa kalkarak onu odasına götürdü. Yatağa yatırıp kendisi de yanına kıvrıldı. Üzerlerine örtüyü örttü. Çocuk anında kafasını Tolga'nın boynuna gömdü. Bir zaman sonra çocuğun bebek kokusuyla Tolga'da uyuyakalmıştı.
🔆
Ethem ve Batu oyundan sıkılınca mutfağa geçmişlerdi. Uyuyan sevgililerine bir şeyler yapmak istiyorlardı. Buzdolabından çıkan balığı Ethem kızartırken, Batu salata yapacaktı.
"Hala hatırlamıyorsun değil mi?" Anlamak için birkaç dakika sessiz kaldı Batu. Sonra kafasına dank etmiş gibi 'haa' dedi.
"Hayır maalesef hatırlamıyorum." Ethem sıkıntılı bir nefes çekti içine.
"Abi anlamıyorum, tahliller de temiz çıkmış." Batu gözlerini kaçırdı ve kafasını eğerek domatesi doğramaya devam etti.
"Bunlar hep b12 eksikliğinden. Takma sen kafana."
Yemekler hazır olunca sofrayı kurdular. Tam onları uyandırmaya gidecekken ikisi de uyanmış ve içeri gelmişlerdi.
"Bekleseydiniz beraber hazırladık." Tolga kucağında taşıdığı Dora ile gelmişti. Bu çocuk uykuya doymuyordu yahu. Dora gözleri açık uyuyordu resmen.
Yanağını Tolga'nın omzuna yasladığı için dudakları büzülmüş, ön plana çıkmıştı. Batu onun yanına yaklaştı. Elini Tolga'nın omzuna koydu ve dudağını, Dora'nın dudağına bastırıp geri çekti. Defalarca kez öpüp öpüp geri çekildi. Dora en sonunda huysuzlandı.
"Yaaa!" Diyerek elini Batu'nun yüzüne koyup itti. Batu onun bu hareketine güldü.
"Nankör köpek." Dora anında kucaktan indi.
"Kahpe." Hemen Ethem, Batu'nun ağzına avucunu koyarak kapattı. Aynısını Tolga, Dora'ya yaptı.
"Gözünüzü seveyim başlamayın. Ben sakince yemek yemek istiyorum." Diye yakındı Tolga.
Batu ve Dora göz göze gelince üzgünce konuştular. "Bizden bıkmışlar Dora." Dora kafasını sallayıp bilerek gözlerini doldurdu.
"Belki de hiç sevmediler." İkili diğerlerini umursamadan birbirlerine sarılıp onlardan uzaklaştılar.
"Yok ebesinin nikahı! La bakın şeytana uyarım he!" Dora sinsice sırıttı.
"Batu bak, Tolga bizi seninle tehtid ediyor." Batu ondan tiksinir gibi anında uzaklaştı.
"Nankörsün işte." Deyip masaya oturdu. Boynundaki kulaklığı kulağına takarak onları duymak istemediğini belirtti.
Diğerleri onun bu haline gülerken Dora sinirlenmişti, çünkü ona nankör demişti. Batu'nun telefonu masanın diğer tarafında duruken onu alıp kimse görmeden lavaboya kaçtı. Bluetooth Kulaklık olduğu için fark etmezdi.
Kendini lavaboya kitleyip müziğin sesini kısıyor, durduruyor ve kulak ağrıtacak kadar son ses yapıyordu.
"Doraa!!" Diye bir bağırık duyunca boku yemişti. Telefonu bırakacağı vakit bir mesaj geldi. Normalde bakmazdı ama kayıtlı olmayan bir numara olunca merak etmişlerdi.
0529*******: Kimseye söylemediğini düşünüyorum. Onlar senin yanında bu kadar değerli demek ki. Bu aklımda bulunsun. Yarın aynı yere gel saat: 14.00
Bu da neydi?
______________
Yorum Yorum Yorum
Bölüm nasıldı
Sizce neler olacak bu bölümde en çok hangi karakteri beğendiniz?
Oy vermeyi unutmayınnn
Hoşcakalınnn
