Flash Back B🐥D

5.8K 288 34
                                    

Hoş geldiniz ❤️

Nasılsınız?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Sınır

70 oy 50 yorum

Keyifli okumalar
_______________

FLASH BACK

İki yıl önce...

Batu ayaklarını yerde sürüyerek yorgun adımlarla yurduna ilerlemeye başladı. Yaklaşan vize haftası gözünü korkutuyordu. Her ne kadar derslerinde başarılı da olsa, konular git gide ağırlaşıyordu. Hava oldukça kararmıştı. Dersi bittikten sonra arkadaşlarıyla takılmıştı. Anlaşılan vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Bu yüzden saat daha da geç olmadan bir an önce yurda girmeliydi. Yoksa uyarı alacaktı.

Sonbaharın getirdiği bulutlu hava içini karartırken birazda yağmur atıştırıyordu. Odasına girer girmez sıcacık duş alma hayaliyle adımlarını hızlandırdı.

"Yardım edin! Bir çocuk bayıldı." Yaşlı bir amcanın bağırışı ile Batu o tarafa döndüğünde, bir çocuğun başında beklediğini gördü. Gözlerini sokakta gezdirdiğinde kimsenin olmadığını gördü. Adam doğrudan ona seslenmişti. Batu sırtındaki çantayı eline alıp hızla yolun karşısına geçti.

"Oğlum ne oldu anlamadım. Koşa koşa gelip koluma tutundu sonra bir anda düşüverdi." Batu yere eğilerek çocuğun nabzını kontrol etti. Koştuğundan olsa gerek nabzı hızlı hızlı atıyordu. İşaret parmağını burnunun ucuna getirip soluklarını kontrol etti. Ayaklarını yüksekte tutmak amacıyla, sırtını asfalta yatırıp, bacaklarını ise kaldırıma uzattı. Yaşlı adam dolu gözlerle Batu'yu izlerken, gencecik çocuğa üzülmüştü.

"Oğlum beklerdim ama torun evde tek. Öteberi istediydi, onu almaya çıkmıştım. Allah'tan çıkmışım, yoksa çocukcağızı kimse görmezdi." Diyerek tebessüm etti. Batu yerdeki çocuğun başını dizine yatırarak teyzeye baktı.

"Allah razı olsun amca. Allah'a emanet ol." Yaşlı adam kaldırımda ilerleyerek gözden kayboldu. Batu tekrar başı dizinde olan çocuğa döndü. üzerindeki kazağın boynunu genişleterek rahat nefes almasını sağladı.

"Beni duyabiliyor musun?" Bir süre cevap gelmedi. Bir köpek havlama sesi geldiğinde dizindeki çocuğun solukları tekrar hızlandı.

"Hayır hayır sakin ol." Saçlarını okşayarak güzel yüzlü çocuğu sakinleştirmeye çalıştı. Çocuğun kapalı gözlerinden firar eden yaşlarla ne yapacağını bilmiyordu. Küçük ellerini tutarak onu biraz sarstı.

"Beni duyuyorsan elimi sıkar mısın?" Birkaç saniye sonra elinde ufak bir baskı hissetti. Kendine geliyordu yavaş yavaş. Nabzını ve saçlarını okşamayı bir dakika bile bırakmadı, bu süre içerisinde. Gözlerini aralayarak etrafına baktığında Batu'yu görünce bir anda korkuyla ayağa kalktı. Fakat daha yeni yeni kendine geldiği için başı dönmüştü. Bir yerlere tutunma ihtiyacı ile elini Batu'ya uzattı. Batu onun düşmesine fırsat vermeden belinden tutarak göğsüne yasladı. Çocukta baş dönmesi geçene kadar alnını göğsüne yaslayıp bekledi.

Bir-iki dakikanın sonunda kendini iyi hissedince geri çekildi. Kararan havayla kafasını gökyüzüne çevirip titrek bir nefes aldı. "Teşekkür ederim." Dedi ve arkasını döndü. Tam adım atacakken Batu karşı çıktı.

"Bekle!" Çocuk arkasını dönüp ona baktığında ne diyeceğini bekledi.

"Neden bayıldın?" Çocuk tekrar aklına gelen şeylerle dudaklarını ısırdı.

"Şey güneş geçti galiba." Dediğinde Batu hafif atıştıran yağmura bakıp tekrar çocuğa döndü.

"İsmin ne senin?" Çocuk daha fazla burada kalmak istemiyordu. İsmini söylemek zorunda da değildi.

"Acelem var, gitmeliyim." Dedi ve hızla ilerdi. Ancak bir anda sokağın başında havlayan iki köpekle, bağırarak Batu'nun arkasına saklandı. Batu arkasında saklanan bedene bir bakış attığında, köpeklere bakmaya bile cesaret edemediğini fark etti. Bakıp hemen kafasını eğiyordu.

"Tabii ya! korkudan bayıldın değil mi?" Dediğinde Çocuk kaşlarını çatarak Batu'nun arkasından çıktı.

"Ödlek miyim ben? Canım istedi bayıldım belki, ne biliyorsun?" Köpekler tekrar havlayınca çocuk korkuyla ağlamaya başladı.

"Havlamayın. Gitmek istiyorum ben!" Batu şaşkınlıkla yanındaki bedene döndüğünde, köpeklere bakarak ağlıyordu. Ne yapacağını bilemeyerek ellerini salladı.

"Tamam korkmana gerek yok. Sadece havlıyorlar, bir şey yapmıyorlar ki?" Ağlayan beden Batu'nun omzuna küçük bir yumruk attı.

"Sus! Korkmuyorum tamam mı?" Batu gülmemek için dudaklarının içini ısırırken kafasını salladı.

"Evet sen kesinlikle korkmuyorsun. Ben kafamda kurmuşum." Daha sonra onu sinir etmek için ağzını açtı.

"Senin acelen vardı. Gitsene hadi." Dediğinde çocuk başını yana eğerek dolu gözlerle ona baktı. Batu bu halini görünce üzerine gitmekten vazgeçti.

Çocuk ellerini Batu'nun koluna koydu.

"Beni bu sokaktan çıkarır mısın?" Bu sokaktan çıktıktan sonra gerisini kendi halledebilirdi. Çünkü sadece bu sokağın köpeklerinden korkuyordu. Simsiyahlardı ve dillerinden yere salyaları dökülüyordu. Nasıl korkmazdı ki?

Batu kafasını onaylarcasına salladı. "Ama bir şartla. İsmini söylemelisin." Aslında yalandı. İsmini söylemese bile bu çocuğu burada bırakacak değildi. Ama merak ediyordu işte.

"Dora. Sen?" Batu duyduğu isimle gülümsedi. Tıpkı kendisi gibi çok naif bir ismi vardı.

"Batu." Yavaş yavaş yürümeye başladıklarında Dora, Batu'ya yapışık ilerliyordu. Köpeklerin Yanından geçerken Batu'nun dediklerine kulak verdi.

"Sakin ol tamam mı? Sakın ama sakın koşmaya kalkma." Dora her an ağlayacak gibi kafa salladı. İşin kötü yanı köpekler havlamayı bırakmıştı. Kocaman açmış gözleriyle ikiliyi izliyorlardı. Toplam üç tane köpek vardı. İçlerinden en büyük ve vahşi duranı hızla ikiliye yaklaştığında Batu üstündeki ceketi çıkardı.

"Dora köpek anlayacakmış gibi yüksek sesle konuş." O sırada ceketini top haline getirip uzağa fırlattı.

"Uzaklaş buradan!" Üç köpekte cekete doğru yaklaşıp koklamaya başladıklarında, koşsalar onları fark ederlerdi. Bu sebeple Batu, köpeklerin arkasını dönmesini bekledi. Birkaç dakika sonra köpekler tamamen arkasını dönüp ceketi paramparça ederken, Dora'nın elinden sıkıca tutup sessizce fısıldadı.

"Koş!" Köpeklerin dikkatini çekmeyecek kadar sessiz, hemen sokaktan çıkabilecek kadar hızlı koştular. Elleri hala birbirlerinden ayrılmamıştı. Sokağı geri bıraktıklarında nefeslenmek için duvara yaslanıp beklediler. Gözleri yavaşça birbirlerine değince Dora gözüyle ellerini işaret etti. Batu işaret ettiği yere baktığında hala elini bırakmadığını gördü. Elini hızla çekerek yüzünü sıvazladı.

"Bayılmamın sebebi bu köpeklerdi. Az önce sokağın diğer tarafında sıkıştırdılar. Bende koşunca onlarda arkamdan koştu." Zaten anlamıştı bunu. Korkusu belli etmişti.

"Artık ne yapman gerektiğini biliyorsun?" Dora tebessüm ederek başını salladı.

"Teşekkür ederim. Artık gerçekten gitmeliyim, hoşça kal." Dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Batu bir süre daha giden çocuğu izleyip gülerek yerdeki taşa tekme attı. Bir ıslık çalarak yurdun yolunu tuttu. Uyarı alacağını bilmesine rağmen garip bir şekilde mutluydu.

____________

Selam

Sıradaki bölüm şimdiki zamandan devam edeceğiz.

Siz bu bölümü okuduktan sonra üzerinden biraz zaman geçince. İlk bölümlere bir yere koyacağım.

Dora hiç değişmemiş değil mi?

Peki Batu?

Kendinize iyi bakın ❤️

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin