3 / Tekin Değil

11.2K 420 34
                                    

Medya, Batu

Oy vermeyi unutmayınnn

Batu'dan

___________

Beyaz baskılı sweat ile siyah kot pantolonumu giydim ve odadan çıktım. Mutfağa geçtiğimde Dora kahvaltı yapıyordu Tolga'da yapmaya çalışıyordu. Çünkü Dora yayılarak otururdu her yere ve sandalyesini Tolga'nın ki ile birleştirmişti. Kolunuda Tolga'nın dizine koymuştu. Ben içeri girince ikiside bana döndü.

Baştan aşağı süzünce Dora burun kıvırdı. "Bu ne rüküşlük. Giyecek daha iyi bir şeyin yok muydu?" Bu sweati ondan önce ben aldım diye ne zaman giysem kıskandığı için böyle derdi. Bazen benden gizli gizli giymeye çalışırdı.

"Sus be kısanında kısası." Kaşlarını çatıp düzgünce oturdu.

"Ben kısa değilim sen körsün." Diye bağırdı. Tolga sabır çekerek geriye yaslandı. "Başlamayın yine lütfen." Onun yanına gidip dudağından öptüm.

"Yanındaki yaratık başlattı." Dora gülerek bana baktı.

"Kıskanıyorsun değil mi beni? Çünkü bu yakışıklılık sende yok." Deyip güldü.

"Yakışıklı değil, tatlısın."

"Bebeğim eşyalarını toplamayı düşünür müsün? Odayı çok dağıtmışsın." Dora'ya bakıp sinsice sırıttım. Toplamak istemiyordum.

"Dora toplayacakmış." Dora kaşlarını çattı.

"Banane ya kendi dağıttığın yerleri topla." En güzel gülümsememi kondurdum dudaklarıma. Çatık kaşları yavaşça düzeldi. Yanındaki sandalyeye oturdum ve dudaklarına yaklaştım. Dilimle dudaklarını yalayıp elimi de kalçasına koydum ve sıktım. Sessizce inlediğinde gülümsedim. Dudağının arasını yaladım ve açmaya zorladım. Bu sırada ellerini enseme koyup okşamaya başlamıştı. Dudaklsrı anında açılırken dilini kavrayıp emdim. Çekilirken alt dudağını hafifçe ısırdım. Yüzüne baktığımda gözleri yarı kapalıydı. Ağzı biraz acıktı ve kafası arkaya düşmüştü. Anlaşılan bayağı zevk almıştı. Eh toplardı artık odamı.

Kulağına dudağımı yaklaştırıp fısıldadım. "Odamı toplayacaksın değil mi?" Konuşurken bilerek kulağına dilimi değdiriyordum. Bilinçsizce kafasını aşağı yukarı salladı. Olanları ayıkmaması için hemen yanından kalktım önce Ethem'in sonra da Tolga'nın dudaklarından öptüm.

"Bu yaptığını anladığı an seni gebertecek." Güldüm ve ayakkabımı giydim. "En azından onun elinden."

"Yavşak." Güldüm ve gitmeden önce yanına yaklaşıp yanağından öptüm. "Sizi çok seviyorum." Ağzını açmıştı ki,

"Tolga bırak!" Diyerek bağırdı Dora.

"Bizde seni seviyoruz. Şimdi dikkatlice git." Hemen merdivenlerden indim ve dış kapıyı açıp çıktım. Normalde beni okula Ethem ya da Tolga bırakıyordu ama bugün kendim gitmek istemiştim.

Okul fazla uzak olmasa da yürümek istemiyordum. Durağa geldikten sonra otobüsü beklemeye başladım. Otobüs gelince kısa sürede okula gelmiştim.

Sınıfa girdiğimde yaklaşık 50 kişinin içinden Yağız'ı buldum ve yanındaki yere oturdum. Tek arkadaşım o vardı. Diğerleriyle o kadar da samimi değildik. Başını kaldırıp beni görünce gülümsedi ve kulaklığını çıkardı.

"Hoş geldin ama direkt kalkalım." Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.

"Neden?" Eşyalarını toparlayıp kalkınca ben hala oturuyordum.

"Dersi iptal etmişler. Bir yerlere gidelim zaten tek dersti bugün." Telefonumu kontrol edince, gruba mesaj atıldığını gördüm. Bende kalktım ve yavaşça sınıftan çıktık. Fark ettiğim şey ile yüzünü dikkatlice inceledim.

"Senin gözlerine noldu?" Ellerini gözlerine koydu ve ovaladı.

"Nolmuş?"

"Morarmış ve biraz şiş duruyor." Ellerini gözlerinden çekti ve bakışlarını kaçırdı.

"Dün uyumadım, sınava çalıştım." Dedi.

"Anladım, ama sağlığından önemli değil. Dikkat et." Elini omzuma koydu ve pat patladı.

"Eyvallah." Bir süre sessizlik oldu.

"Yasemin varya evlenmiş." Şaşırarak baktım.

"Hadi canım, evliliğe şiddetle karşı değil miydi ya o kız?" Güldü.

"Bende öyle biliyordum. Zaten genel olarak öyle düşünenler evleniyor hemen."

Kısa sürede sohbet ederek bir mekana gelmiştik. Ara sokakta pek tekin olmayan bir yerdi. Kenarda garip garip insanlar oturuyordu. Birkaç tane başına kapüşonlu geçirmiş adamlar vardı ve dikkatle etrafı inceliyordu. Korkmuştum.

"Şey emin misin? Başka yere gidelim bence." Ofladı ve elini belime koyup adımlarımı hızlandırdı.

"Ya bu kadar korkma gel işte." Basit bir kapının önünde durup, kapıyı itekledi. Mecbur içeriye girdim ve etrafa biraz göz attım. Restorant gibi dizayn edilmişti. Her yerde insanların oturması için masalar vardı. Duvara asılı olan afişe göz atınca, hem bar, hemde lokanta tarzı satışları olduğunu gördüm. Yağız'a göz attığımda en tenha yere gidip oturduğunu gördüm. Burası hiç benlik bir mekan değildi.

Bende ona uyarak yanına doğru adımladım.

"Heh bak sana şey diyecektim. Büşra varya okulda çoğu kişinin tanıdığı. Bak yakışıklı adamsın sakın o kıza yüz verme." Anlamayarak baktım.

"Neden ki?" Biraz yaklaştı.

"Kız para karşılığında başkaları ile birlikte oluyor sonra da bunu okula yayıyor." Kafamı salladım.

"Söylediğin için sağ ol da sende de az dedikodu yokmuş." Güldü,

"Var işte bir şeyler."

Masaya bir garson yaklaşıp siparişlerimizi aldı. Biraz sessizlik içinde, konuşmadan bekledik.

Garson siparislerimizi getirdiğinde biramı aldım. Birkaç dakika sonra masaya üç tane adam geldi. Yağız ile samimice tokalaşıp sonra da benimle tanıştılar.

Liseden arkadaşlarıymış aynı zamanda da burada çalışıyorlarmış. Ama devamını dinlesemde anlayamamıştım. Kendimi çok garip hissediyordum. Görüyor, duyuyor ama ne anlama geldiğini bilmiyordum.

Dördünün bakışları bendeydi ve izliyorlardı. Birisi "İyi misin?" dediğinde başımı evet anlamında salladım.

Ama daha sonra yavaşça ayağa kalktım başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Mekandan çıkıp durağın önüne geldiğimde nereye gittiğini bilmeden, gelen otobüse bindim.

________________

Hoşcakalınnn

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin