20/Batu

3K 158 62
                                    

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalar 😉🌸

Bu bölüme yorumu fazla atar mısınız? Düşüncelerinizi bilmek istiyorum.
____________

Elimdeki kalemi köşeye bıraktım ve geriye yaslandım. Kafamın dank etmesiyle etrafımı kontrol ettim. Beyaz kitaplıklar vardı etrafımda. Raflarında kitapları vardı. Etrafta büyüklü küçüklü masalar vardı.

Yanımda Yağız vardı ve ikimizin de önünde kitaplar açılıydı. Yağız bana kısa bir bakış atıp önüne döndü.

"Noldu Batu?" Kafamı sağa sola sallayıp silkelendim.

"Ben burada ne yapıyorum? Ne ara geldim?" O da şaşırmış gibiydi. Defteri, kitabı kapatıp bana döndü.

"Batu iyi misin sen? Koridorda, ödevime yardım eder misin demiştim. Sende kabul etmiştin. Sonra da buraya geldik." Hayır hayır öyle bir şey olsa hatırla-

Bu da mı Uyuşturucunun etkisiydi? Yine mi? Ne zamana kadar böyle sürecekti? Ben anlamıyordum, hiçbir şey almadığım halde nasıl bağımlı olmuştum ki? Artık evdekilere hak veriyordum. Ne zaman Yağız ile aynı ortamda bulunsam mutlaka bana bir şeyler oluyordu. Yağız ile konuşacaktım.

"Saat kaç?" Ona sordum ama telefonumdan saate baktığımda 15.38 olduğunu gördüm. Saate mi şaşırayım yoksa gelen onlarca arama ve mesajlara mı?

Arayanlara baktığımda Tolga, Ethem, Dora aramıştı. Toplam 52 cevapsız çağrı, 28 mesaj vardı. Saat 13.00 da evde olmam gerekirken gelmeyince merak etmişlerdi. Masadan kalkıp Yağız'dan uzak bir yere geçtim.

Tolga'yı aradığımda telefonu anında açtı.

"Neredesin?" Gayet sakin ama bir o kadar da soğuk ses tonuyla konuşunca ürperdim.

"Kütüphane de. Ben ders çalışıyordum. Zamanın na-"

"Aşağıya, klübenin önüne gel." Nasıl yani okula mı gelmişti? Ama Yağız ile konuşacaktım? Onu daha fazla sinirlendirmemek için bir şey demedim.

"Tamam geliyorum." Masanın üzerindeki kitaplarımı toplayıp Yağız'a döndüm.

"Benden haber bekle." Dedim ve koşarak aşağıya indim. Tolga klübenin önünde yeri eşeleyerek sigara içiyordu. Beni fark etmesi için öksürdüm.

Kafasını kaldırıp bana baktı. Yavaşça yanına yaklaştım. O yürümeye başladığında konuşmadan arabaya binmiştik. Arabaya bindiğimizde çalıştırmadı.

"Saati fark etmeyecek ne gibi bir meşguliyetin olabilir? Hadi saati fark etmedin." Hala sakince konuşuyordu. Bu daha korkunç!

"Ulan 50 küsür aramayı da mı fark etmedin!?" Diyerek elini direksiyona vurunca korkmaya başlamıştım. Art arda direksiyona vururken dayanamayıp bileğini tutmaya çalıştım. Hızını azaltınca durdu. Elimi savurup beni kendinden uzaklaştırdı.

"Batu anlat! Daha fazla bizi çıldırtmadan anlat!" Gözleri dolmuştu benim gibi.

"Eve garip garip gelişlerin, lan biz seni gay barın önünde baygın bulduk! Bu ne demek bir düşünsene!" Arabanın Yanından geçen insanlar, sesimiz dışarı gidiyor olmalı ki garip bakışlar atıyorlardı. Tolga bunu fark edince okula yakın olan uçurum gibi bir araziye getirdi.

Arabadan indiğinde korkarak peşinden indim. Gözlerine çekinerek baktığımda kıpkırmızı olmuşlardı. Sakince konuşmaya başladı.

"Seni orada yerde baygın gördük ya. Ondan beri hiçbirimiz iyi değiliz. Batu, orada çaresiz, kimsesiz gibi sokağın ortasıda yatıyordun. Buna şahit olmak o kadar berbat bir şey ki, iyi ki o gece Dora gelmedi." Eliyle yüzünü ovaladı.

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin