9 / Batu

5.4K 232 56
                                    

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalarr

Medya, Batu
______________

Batu'dan,

Mekandan içeri girdiğimde sol köşede oturan ikiliyi görünce yanlarına vardım. Geçen sefer adının Halit olduğunu öğrendiğim adama selam verdim.

"Hoşgeldin kanka." Yağız'ın yanına oturup ceketimi çıkardım.

"Hoşbuldum naber?" Buruk bir tebessüm yerleşti dudaklarına, "İyi değilim."

"Neden? Neyin var?" Gözlerinin altı okulda olduğu gibi morluklar ve fazla halsiz duruyordu.

"Pederle kavga ettik. Hep küçümseyip duruyor beni." Masaya üç fincan kahve gelince sevinmiştim. Herkes kendi bardağını önüne çekti.

"Yağız onu yapamaz, o beceriksiz, bir haltı beceremez. Tamam seviyor ama..." Dudakları titreyince ağlayacağını anladım.

Kahvemden birkaç yudum alıp dinlemeye devam ettim. Bir bana neden evladına böyle davranırdı ki?

"Matematikte derece yapardım lisede, ama tebrik, bir övgü almadım. Yani yapsamda kötüyüm yapmasam da. Bende madem durum böyle her şeyden elimi ayağımı çekeyimde farkında olmasa da ona dokunan faydamı görsün dedim. Şirket batıyordu az kalsın." Buna nasıl tavsiye verilirdi ki? Her şey düzelecek mi? Kendimizi kandırmayalım.

Karşısındaki arkadaşı sadece dinliyor hiçbir şey demiyordu benim gibi.

"Ne yapılması gerektiğini bilmiyorum ama yapabileceğim bir şey olursa söylemekten çekinme." Kahvenin yarısına gelince gözümün önü kararmaya başladı.

"Aman şimdi bunları mı düşüneceğiz? Sizinde canınızı sıktım." Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Yok olur mu öyle şey?" Onlarda içeceklerini içerken gözlerini benden ayırmıyorlardı.

"Dün eve giderken biraz kötüydün. Şimdi iyi misin?" Kafamı salladım ama şuanda iyi değildim galiba.

"Evdekilerle biraz tartıştık çok içmişim galiba. Aslında çokta içmemiştim neden böyle oldu anlamadım." Kafasını salladı.

"Bazen çarpar. Dün öyle oldun diye bugün kahve söyleyelim dedik." Minnetle onlara baktım ve kahveyi sonuna kadar içtim. Bir saat kadar oturup sohbet ettik. Kendimi iyi hissetmiyordum.

Mekan çok aydınlıktı ama ben sadece toplu iğne ucu kadar görebiliyordum. Buradan kalkıp eve gitmem lazımdı ama yapamıyordum.

Bacağımdaki ele boş boş baktım. O eli oradan çekmem gerekiyordu, peki neden yapamıyordum? Yavaşca yüzüme yaklaşan yüz ile kendimi geri çekmek istedim, ama sanki kaslarım boşalmıştı.

"Ih ıh." Boğazımdan çıkan ses ile bunu istemediğimi anlatmaya çalıştım. Karşıdaki arkadaşı cebinden telefonunu çıkardı.

Yağız dudaklarını benim dudaklarıma bastırınca midem bulanmıştı. Hareket edemediğim için sadece ağlamaya başladım. Islak göz yaşlarım dudaklarımızın arasında süzülürken onun umurunda değildi. Vahşice acıtarak öpüyordu.

En sonunda kendimi zorlayarak dudağını sertçe ısırdım. İnleyerek geri çekildi ve parmağını dudağına bastırdı. Kanadığını görünce peçete aldı masadan. Dudağını temizledikten sonra yanağıma küçük bir tokat attı. "Nasıl olsa bunları hatırlamayacaksın." Daha sonra benim gözlerim kapanırken birisinin beni kucağına aldığını anladım. Ondan sonrası yoktu.

🔆🔆🔆

"Batu aç gözlerini bebeğim." Yanağıma vuruyorlardı ve sesleniyorlardı.

"Hadi birtanem korkutma bizi. Batu!" Gözlerim Yavaşca açılırken önce üzerime çökmüş iki beden gördüm. Sonra bunların Ethem ve Tolga olduğunu gördüm.

"Çok şükür. İyi misin güzelim?" Başım Tolga'nın dizlerinin üzerindeydi. Etrafima bakınca ışıklı, aydınlık, bar gibi bir mekandaydık. Gözüm her yeri tarayınca kapının girişinin üzerinde Gay bar yazdığını gördüm. Korkuyla kafamı sağa sola salladım. "Ben bu-rada ne yapıyorum?" Ikiside yeni hatırlamış gibi kaşları çatıldı.

"Eve geçelim konuşuruz." Tolga beni kucağına alınca başımı boynuna gömüp gözlerimi kapattım, biraz uyusam iyi olurdu.

🔆🔆🔆

Koltuğa bırakılmam ile gözlerimi açtım. Ethem ve Tolga karşımdaki koltuğa oturmuşlar ve bana bakıyorlardı.

"Sen hani Yağız ile buluşacaktın?"

"Evet bende öyle hatırlıyorum, en son evden Yağız ile buluşacağım diye çıktım. Ama sonrasını hatırlamıyorum." Tolga yanıma gelip kolumu tuttu.

"Ne demek hatırlamıyorum? Batu bana cevap ver!" Kulağımda sesi çınlıyordu.

"Bağırma kulağımı ağrıtıyorsun." Ellerini başının kenarına koyup kendi etrafında dönüp Ethem'e baktı.

"Hatırlamıyorum diyor? Ethem bu çocuğa noluyor?" Sinirden ve korkudan titriyordu. Kollarımdan yavaşca tutup beni ayağa kaldırdı.

"Kalk hastaneye gidiyoruz." Hızla başımı salladım çünkü bende korkuyordum.

"Ethem sen gelme. Dora uyanırsa korkmasın." O başını sallarken ben ceketimi giyiyordum. Kısa sürede hastaneye geldiğimizde iki tane test verecektim.

Şuan ki durumum ile ilgili iki şeyden şüphelenmişlerdi. Tolga dün ki davranışlarımıda anlatınca ve doktor beni incelediğinde göz altlarımı görünce uyuşturucu testi de yapılacaktı.

Tolga kapıda beklerken beni bir odaya aldılar. Hemşire bir kutu verdi ve idrarımı bunun içine yapmamı söyledi. Oradan çıkıp lavaboya elimdeki kutu ile girdim. Ben kapıyı kapatmadan bir adam girdi ve elindeki idrarı bana uzattı.

Korkuyla geri çekilirken boğazıma ellerini sarıp duvara çarpınca sırtımdaki inanılmaz ağrı ile inlemiştim.

"Bunu vereceksin."

"Neden ki?" Ona diklenince sırıttı.

"Dora biraz korkak bir çocukmuş, aynı zamanda da safmış. Onu kandırmak kolay olur." Neden kandıracaktı bilmiyorum ama Dora'ya bir şey yapacak olması beni korkutmuştu.

"Ona bir şey yapamazsın!" Elini ağzıma sardı.

"Sen elimdekini vermezsen görürüz yapıyor muyum yapmıyor muyum? Birde bunu birine anlatırsan, Ethem'de yanar." Dedi ve göz kırptı. Korku ile başımı salladım.

Elindeki testi aldım ve kendiminkini ona verdim. O çıkınca elimi yüzümü yıkayıp bende çıktım. Görevliye testi teslim ettim.

"Sonuçlar bir saate çıkar. Geçmiş olsun." Ona kafamı salladım ve Tolga'nın yanına gittim. Bir şeyler içmek için kafeteryaya indik.

Umarım sevdiklerimin canı yanmazdı.

____________

Gidişatı beğendiğiniz mi?

Keşke şurayı söyle yapsaydın dediğiniz yer var mı?

En sevdiğiniz karakter kim?

Onlara söylemek istediğiniz bir şey var ?

Dora?

Batu?

Ethem?

Tolga?

Hoşcakalınnn.

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin