31. Küçük Bir Kaza

2.6K 183 116
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...

Keyifli okumalar. ❤️

Sınır➡️ 60 oy 50 yorum

_____________

Dora magazinde gördüğü adama bakarak yüzünü buruşturdu.

"Bu adamdan hiç hoşlanmıyorum." Dedi masaya hitaben. Ethem anında başını salladı.

"Bende."

"Ya önceki hali ne kadar güzeldi, efendiydi. Şimdi kafam kadar kası var. Kas dediğin Tolga'nın ki gibi olur. Vücut ölçülerine uygun. Ama bunun ki abartı ve hiç hoş  durmuyor." Tolga gülümseyerek çayından bir yudum aldı.

"Beni övdüğün için teşekkür ederim." Dora kaşlarını çatarak ona döndü.

"Övmedim canım, örnek gösterdim." Tolga yüzünü buruşturarak ters ters Dora'ya baktı.

"İkidir bana; aşko, canım gibi hitaplar kullanıyorsun. Şimdi çarpacağım ağzına." Dora gülerek Batu'nun arkasına saklandı.

"Hadi çak." Dediğinde Batu dan şimdiye kadar bir tepki almadığını fark etti. Tolga ve Ethem de fark etmişti. Uyandıklarından beri Batu çok sessizdi. Dora'yla bile didişmemişlerdi.

"Batu?" Tolga'nın seslenişini duymamıştı.

"Batu iyi misin?" Dora omzundan sarsarak sordu. Batu birden irkilerek kendine geldi.

"Ne?" Tolga onun saçlarını okşayıp göğsüne çekti.

"Bugün ne yapmak istersin?" Batu yanağını göğsüne sürterek gözlerini kapattı.

"Bilmiyorum. Sadece biraz uyumak istiyorum." Tolga Batu'yu kucağına alıp ayaklandı. Koridora çıkıp odalarına girdi ve kucağındaki koca bebeği yatağa bıraktı. Kendisi de yanına uzanınca Batu hemen ona sarılmıştı.

"Beni yine bırakmayın olur mu?" Tolga kafasını eğerek alnından öptü.

"Biz seni hiçbir zaman bırakmadık, bırakmayız da. Bunu asla unutma. Her zaman yanındayız senin." Batu yavaş yavaş uykusunun geldiğini hissederken gözleri kapandı. Bir süre sonra düzenli nefes sesleriyle uyuduğu anlaşıldı.

Ethem sofraya baygın baygın bakan Dora'nın yanağını öptü.

"Sen git, ben toplarım." Deyince çocuk sevinçle yerinden zıpladı.

"Oh be, nefret ediyorum sofrayı toplamaktan."

"Yavrum senin sevdiğin tek şey; yemek yiyip, uyumak." Dora bilmiş gibi işaret parmağını havaya kaldırdı.

"Üç şey daha var." Ethem sırıtarak saçlarını karıştırdı.

"Onlar neymiş?"

"Ethem, Batu ve Tolga'ymış." Sonra yaklaşarak Ethem'in dudaklarından öptü. Daha sonra içeriye doğru koştu. Öptükten sonra hep utanıyordu.

O sırada Tolga odadan çıkınca, koştuğu için Tolga'ya çarptı. Tolga hemen belinden tutup düşmesini engelledi.

"Koşma çocuk koşma. Allah korusun bir gün düşüp kafanı çarpacaksın." Dora kafasını sallayarak Aralık kapıdan Batu'ya bakmaya çalıştı. Yastığa sımsıkı sarılmış uyuyordu. Modu anında düşerken uyuşuk adımlarla odaya geçti.

Bir süre boş boş televizyonu izledi. Daha sonra kafasını dağıtmak için odasına girip ders çalışmaya başladı.

Ethem ve Tolga mutfağı toparlarken Batu hakkında konuşuyorlardı.

"Sence neden bir anda böyle oldu? Oradan çıktığı andan beri bir saniye bile üzgün olmamıştı." Tolga makineye Ethem'in verdiği bulaşıkları dizerken sıkıntıyla üfledi.

"Doktoru; orada hiç arkadaş edinmediğini, arkadaş edinmeyi bırak diğer insanlarla bir araya gelmemek için yemekhaneye bile inmediğini söyledi. Bu sebeple orada kaldığı aylar boyunca iki üç kişiden başka kimseyi görmedi. Şimdi dışarı çıkınca, muhtemelen lunaparkta aklına oradaki anıları geldi." Ellerini yıkayıp oturma odasına geçtiler.

"Doğru. Bir anda o kadar insan görmesinin de etkisi olabilir."

"Aynen." Ethem'in gözleri etrafı taradı.

"Dora nerede?"

"En son baktığımda ders çalışıyordu."

"Ben ikisine de bir bakıp geleyim." Ethem yavaşça yerinden kalkıp önce Batu'nun uyuduğu odaya girdi. Batu hala uyuyordu. Yanına yaklaşıp açılmış üzerini örttü ve alnına küçük bir öpücük bıraktı. Odadan çıkıp Dora'nın odasına girdi. Kitaplara gömülmüş ders çalışıyordu.

Dora kafasını kaldırıp Ethem'e gülümsedi.

"Ben de tam içeriye gelecektim." Ethem kapıyı gösterdi.

"Hadi gel gidelim." Dora sayfaları kontrol edip kapıdaki adama döndü.

"Son iki soru, onları da çözüp gelirim. Sen git." Ethem Dora'nın da saçlarından öptü ve içeriye geçti tekrar.

Birkaç dakika sonra Dora kitaplarını kapatıp odadan koşarak çıktı. Tam oturma odasına girecekken ayağı parkede kayınca sağ dizinin üzerine çığlık atarak düştü.

Ethem ve Tolga ışık hızıyla Dora'nın yanına çöktüler.

"Ben sana koşma düşersin dedim. Sakalım yok ki. Ethem pansuman malzemelerini getir." Ethem hızla yerinden kalktı. Dora hala ağlayarak dizine bakıyordu. Tolga Dora'yı kucağına alıp koltuğa oturdu. Gözlerinden akan boncuk boncuk yaşları parmağıyla silip elinden öptü.

"Çok mu ağrıyor?" Dora başını salladığında Ethem gelmişti. Ethem'in hemen arkasından da Batu gözlerini ovarak girmişti odaya.

"Ne deli danalar gibi bağı-" lafını bitiremeden hemen Dora'nın ayak ucuna oturdu.

"Ne oldu?" Titrek ve korkulu çıkan sesi Dora'yı daha çok ağlattı.

"Düştüm." Batu kontrol edemediği hisle sesini biraz yükseltti.

"Ağlama." Dora ağlamasını durdurmaya çalışsa da dizi çok ağrıyordu. Ethem yaraya pansuman yaparken özellikle yanıyordu. Batu bu defa daha yüksek bir sesle bağırdı.

"Dora lütfen ağlama!" Batu titreyen sesiyle konuştuktan sonra kafasını eğdi. Korkuyordu, onlara bir şey olmasından çok korkuyordu. Ethem ve Tolga kaşlarını kaldırarak Batu'ya baktılar.

Dora Batu'ya kızmak yerine zor da olsa ağlamasını durdurdu. Tekrar başlamaması için dudaklarını ısırdı.

Batu kafasını yerden kaldırıp ona baktı. Titreyen ellerini kaldırıp Dora'nın dişlediği dudaklarını kurtardı.

"Özür dilerim, ben sadece korktuğum için bağırdım." Dora yavaş yavaş ağrısı azalan diziyle gülümsedi.

"Önemli değil, biliyorum." Yavaşça yaklaşıp Batu'nun dudaklarına dudaklarını bastırdı.
Batu göz yaşıyla harmanlanmış dudakları emdi ve öpüp bıraktı. İkisi de ayrılınca Dora Ethem'e baktı.

Dizine krem sürüp sargı bezi sardı. Dora bacağı serbest kalınca yan dönüp Tolga'nın göğsüne yaslandı. Burnunu göğsüne sürterek gözlerini kapattı. Ders çalışmanın da verdiği yorgunlukla gözleri kapanırken adının söylendiğini duydu.

"Dora hadi şu ilacı iç." Tolga Dora'nın boynundaki koluyla başını biraz kaldırdı. Ethem'in elindeki ilacı Dora'nın dudaklarına bırakıp üzerine su içirdi. Dora yarı kapalı gözlerini kapatarak uykuya daldı.

Son zamanlarda hepsi fazlasıyla yorgundu. Bu sebeple odalarına ilerleyip yatağa girdiler. Dora'yı bir an olsun kucağından indirmeyen Tolga, yorganı üzerlerine çekti. Kısa sürede uyumuşlardı.

________________

İsteklerinizi birkaç bölüme kadar yazarım.

Hoşca kalın

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin