Selamm
Ne haber??
Oy vermeyi unutmayın Keyifli okumalar.
Sınır 70 oy 50 yorum
____________BİR AY SONRA
Hıçkırık sesiyle uykumdan uyandığımda Etrafıma göz attım. İçerisi karanlık olduğu için bir şey göremiyordum. Baş ucumdaki gece lambasını açtığımda Dora'nın ağladığını gördüm.
Yorganı üzerinde atmış, yastığını ise başının altından çekmişti. Cenin pozisyonunu almış hıçkırarak ağlıyordu. Elimi ince beline atıp kendime çektim. Terlediği için beli nemliydi.
"Bebeğim neden ağlıyorsun?" Ağlaması şiddetlenip omuz silkince yüzünü bana çevirdim. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş, kırmızı dudakları büzülmüştü. Göz yaşlarını sildikten sonra onu kendime çekip sıkıca sarıldım.
"Onu istiyorum." Deyip tekrar hıçkırdığında
Ethem uyanmasın diye Dora'yı kucağıma alıp odadan çıktım. Yüzünü boynuma bastırıp ağlamaya devam ederken bir türlü sakinleşmiyordu.Bugün Batu'nun yanına gitmiştik fakat bizi istememişti. Ethem ve bana kırgındı evet ama Dora'nın ne suçu vardı? Çocuk bir ay içerisinde yemeden içmeden kesilmişti. Her gece Batu diye sayıklaması ve ağlaması bizi zor duruma sokuyordu. Üstelik Batu hastaneye yattığı gün biz Dora'ya her şeyi anlatmıştık. Dora'da bize kırgındı. En son kendisi öğrendiği için sürekli bize kızıyordu.
Kucağımdan indirip koltuğa yatırdım.
"Bekle sana temiz kıyafetler getireyim." Dedim ve saçlarından öptüm. Fazla bekletmemek için elime mavi tişortünü ve havlusunu alıp yanına gittim.
Odaya girdiğimde arkasını dönmüş uyuyordu. Düzenli nefes alışverişlerinden anlamıştım. Uykusunu bölmek istemiyordum ama üzeri terliydi. Hasta olmasından korktuğum için belinden tutarak doğrulttum. Mırın kırın edince Yüzümde bir gülümseme oluştu. Üzerindeki tişörtü ve atleti çıkarıp havluyla sırtını sildim. Yeni getirdiğim tişörtü giydirdim. Altındaki şortu çıkarıp çıkarmamak arasında kalırken, daha fazla huysuzlanmaması için vazgeçtim.
Tekrar kucağıma alıp yatak odasına girdim. Ethem'in yanına yatırdığım zaman anında yan dönüp Ethem'e sarılmıştı. Telefonumdan saate baktığımda 05.28 olduğunu görünce uyumaktan vazgeçtim. Zaten uyuyamazdım da.
Banyoya girip duş aldım. Çıktığımda sadece 20 dakika geçtiğini fark ettim. Şuan yapabileceğim bir şey olmadığı için Dora'nın yanına kıvrıldım. Ellerimi beline sarıp ensesinden öptüğümde boynunu arkaya atıp gülümsedi. Bana daha çok sırnaştığında 'Batu' diye sayıklayınca gözlerim doldu.
Yarın zorla da olsa Batu ile konuşacaktım. En azından Dora ile görüşmeliydi.
BATU'DAN
Kustuğum çöpe tekme atıp doktora döndüm.
"Beni iyileştir. O haplardan istiyorum!" Diye bağırıp kafamı duvara vurdum. Tir tir titreyen ellerimi mideme bastırıp bulantımı geçirmeye çalıştım.
Hemşire beni duvardan uzaklaştırıp sedyeye yatırdı. Ağrıyan kemiklerim beni zorlarken ölmek istedim. Bu acı öyle bir acıydı ki anlatamıyorum.
"Batu sakince bana neyinin olduğunu anlatır mısın"
"Acıdan nefes alamıyorum, midem bulanıyor, çok üşüyorum." Diye yüksek sesle konuştuğumda doktor kafasını salladı.