Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Keyifli okumalar
_____________
Dördümüz odamda oturuyorduk. Normalde bu yasaktı. Ama fazla ısrar edince, onların üstlerini aradıktan sonra izin vermişlerdi. Ben Ethem'in kucağında otururken, Ethem de camın önündeki koltukta oturuyordu. Dora hemen yanımızda oturuyordu ve elimi tutuyordu. En çok ona haksızlık etmiştim ben. Diğerlerini görmek istememiştim, fakat Dora buna dahil olmamalıydı. Onun hiçbir suçu yoktu. Bunları düşündükçe kendime kızıyorum. Çünkü Dora'nın zayıflamış bedeni, iğne iplikten farksızdı. Yanakları dolgunluğunu kaybetmişti. Sorsan gurur yapıp söylemezdi. Fakat bu halinin sorumlusunun ben olduğumu biliyordum.
Yanağımı Ethem'in boynuna iyice gömüp erkeksi kokusunu içime çektim. Dudaklarımı büzerek şah damarının üzerine küçük bir öpücük bıraktım. Bedeni kasılınca sırıttım. Dilimi bembeyaz boynunda gezdirip ellerimi göğsüne çıkardım. Tişortünün altına elimi sokup hafif tüylü göğsünü okşadım. Ellerini belime koyup sıktığında ağzına doğru inledim. Dora elimi sıkıp dizlerinin üzerinde yükseldi. Ethem ve benim birleşmiş dudaklarımıza kendi dudağını da bastırdı.
Minik dilini çıkarıp ikimizin de dudaklarını yaladı. Aldığım şeker tadıyla dilini hızla ağzımın içine çektim. Tolga yanımıza gelip Dora'yı kucağına aldığında dudaklarımızı ayırmamıştık. Dilini sertçe emerken geriye çekilip saçlarını okşadım. Alnına gelen saçlarını geriye doğru çekip alnından öptüm.
"Şeker mi yedin?" Kafasını sallayıp dilini çıkardı. Dilinin turuncu olan kısmında dilimi gezdirdim.
"Portakal?" Gülümsedi. Küçük ellerini Ethem'in omzuna koyup diğer elini de benim enseme koydu.
"Ben sizi çok özledim." Arzu dolu sesiyle heyecanlanırken gözlerimi Tolga'ya çevirdiğimde, kafasını arkaya atmış, adem elması göze çarpıyordu. Ellerimi omuzlarına koyup üzerine eğildim. Dilimi boynundaki çıkıntıya değdirip ufakça yaladım. Dilimin ıslaklığını esmer tenine bırakmıştım. Parıldayan teni iştahımı kabartırken dişlerimi teninde gezdirdim. Tolga bir anda yanaklarımı sıkıp dudaklarımın büzüşmesini sağladı. Büzüşen dudaklarımı iki dudağının arasına alıp sertçe emince elimi saçlarına çıkardım. Dilini iki dudağımın üzerinde gezdirip, dudak çizgime dilini bastırdı. Ona itaat ederek dudaklarımı ayırdığımda dilini, ağzımın içine sokup dişlerimin üzerinde gezdirdi.
Kapı küt diye açılırken korkuyla Tolga'dan ayrılıp, kucağından kalkıp, yatağa oturdum. Kapının girişinde küçük bir koridor olduğu için yakalanmamıştık. Doktor odaya girip garip bakışlar atarken ne olduğunu merak ederek şaşkın bakışlarını takip ettim. Etmez olaydım. Dora hâla Tolga'nın kucağındaydı ve oldukça rahattı. Hiç kalkma gereksiniminde bulunmamıştı. Ethem' de aynı şekilde oturuyordu. Dora'yı ayağımla dürtünce bana ters bir bakış atıp gözlerini kapattı. Allah'ım sen sabır ver. Bunlarda ki rahatlık kimsede yoktu yahu.
Doktor genzini temizleyerek bana döndü.
"Batu kontroller için benimle gelir misin?" Kafamı sallayıp haftalık kontrollerin birine daha girmek için ayaklandım.
Doktor önden giderken onlara döndüm.
"15 dakika sürmez, hemen geleceğim. Lütfen ben gelene kadar gitmeyin. Biraz daha kalın." Dediğimde Tolga başıyla beni onayladı.
"Sen merak etme, biz seni bekleriz." Dedi ve iki parmağını yaklaş anlamında salladı. Yaklaşınca alnımdan öptü. Elleriyle saçlarımı okşayıp, derin nefes çekti içine.
"Seni seviyorum." Serseri bir sırıtışla karşılık verdim.
"Ben seni daha çok seviyorum." Dediğimde gözleri kapalı olan Dora, kaşlarını çatarak mırıldandı.
