18/Batu

3.2K 182 53
                                    

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalar
___________

Korkuyordum, sonuçların kötü çıkmasından. Yukarı katladıkları kazağımın kolunu, iğnenin üzerine kanamasından diye koydukları pamuğa dikkat ederek yavaşça aşağı çektim.

"Al sana vişne suyu aldım. Hemşire vücuttaki sıvının dengelenmesi için almamı söyledi." Gözleri ayak ucundayken kesinlikle bana bakmıyordu.

Elindekini aldım. Onu da kolundan tutup yanıma çektim.

"Teşekkür ederim." Hala bana bakmazken sessizce mırıldandı.

"Rica ederim." Ne olmuştu birden bu çocuğa?

"Dora? Bir şey mi oldu?" Kafasını bu defa kaldırdı ve bana baktı. Ellerini yanağıma koyup okşadı.

"Ben çok korkuyorum. Ya bir şey çıkarsa? Ve sen sonuç kötü olursa, kimseye bir şey söylememem için bana yemin ettirdin!" Deyip sesini biraz yükseltince kaşlarımı hafif çattım.

"Sakin ol. Daha hiçbir şey belli değil. Belki temiz çıkacak?" Kafasını sallayıp Etrafına göz attı. Bende baktım ve kimse yoktu. Bana dönüp bacaklarımın arasına girdi. Ellerini bacaklarıma yaslayıp üzerime eğildi. Önce alnıma sonra da yanaklarıma, burnuma, çeneme ve dudağıma öpücükler bıraktı.

Dudaklarım otomatikmen kıvrıldı. Dudaklarımın üzerindeki dudaklarda kıvrıldı. Alt dudağını dişlerimin arasına almıştım ki perde açıldı. Hemşire bizi o şekilde görünce telaşla çıkmaya çalıştı.

"Ş-şey siz devam edin. Lütfen kusura bakmayın. Aptal Ece, seslenip girsene salak kız." Kızın kendi kendine söylenmesine kahkaha attık. Bir kere dudağından öpüp ondan uzaklaştım.

"Batu bey, testinizi gönderdik. Öğleden sonra sonuçları alabilirsiniz." Az önce yanlış zamanda gelen hemşire yani Ece hanım yerine başka bir hemşire gelmişti.

"Teşekkürler, kolay gelsin." Diyen Dora ile hastaneden çıktık.

"Şimdi ne yapalım?"

"Şu kafeden bir şeyler mi yesek?" Eliyle gösterdiği tarafa baktım. Bol çiçekli bir yerdi.

"Olur, zaten bir saat sonra sonuçlar çıkar." Biraz yürüdükten sonra kafenin kapısından içeriye girdik. Mis gibi Türk kahvesi kokusuyla derince nefes çektim içime.

"Batu bak şurası boş." Diyerek bir yeri gösterdi Dora. Cam kenarı olan masaya geçtik.

"Ne yersin?" Bugün sanki Dora ile yer değiştirmiş gibiydik. Normalde onu ben yönlendirirdim, ama bugün o beni yönlendiriyordu. Birazcık hoşuma gitmişti.

"Canım bir şey istemiyor." Kaslari üzgünce gözlerinin üzerine düştü. Güzel dudakları, öpmem için büzülmüştü galiba.

"Ama sabah kahvaltıda da bir şey yemedin?" Ellerini masadan çekip, göğsünde bağladı.

"Kesin bir şey var. Allah'ım inşallah bir şey yoktur." Çaktırmadan güldüm. Yanımıza garson gelince siparişi o verdi.

"İki tane çay ve kruvasan alabilir miyiz?" Anlaşılan bana da yedirecekti.

"Tabii efendim, başka bir arzunuz var mı?"

"Hayır teşekkürler." Garson masadan ayrılınca, Dora bana döndü.

"Bir şeyler yiyip güç toplaman lazım." Ona bakıp gözlerimi devirdim. Yemek istemiyordum, zorla mı?

"Evet zorla." İnanamayarak ona döndüm.

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin