24/Batu

2.7K 186 56
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar

Sınır 60 Oy 40 yorum

Medyaya bağımlı bir Batu bıraktım. İbis paintle yapmaya çalıştım. Başarılı olmuş mu?
_______________

Akşam vakti olmuş salonda oturuyorduk. Hala akıllarına bir soru takıldığında soruyorlardı. Konuyu bir türlü kapatamamıştık.

"Sen nasıl öğrendin kuzen olduğunuzu." Diye sordu Ethem. Dora uyuduğu için rahat konuşuyorduk.

"Üvey." Diyerek belirttim. Ethem elini pardon dercesine kaldırdı.

"Geçen Tolga'nın okula geldiği gün kendimi dersteyken bir anda Kütüphane de buldum. Üstelik üzerinden saatler geçtikten sonra ben kendime geldim. Geç olsa da fark ettim ki ben ne zaman Yağız ile bir araya gelsem kötü oluyorum. O gün eve geldiğimde aradım. Senden başka arkadaşım yok, çok önemli bir şey oldu. Seninle gece üçde arka caddedeki parkta buluşabilir miyiz? dedim. Orada anlattı her şeyi." Diyerek artık son olmasını umduğum soruyu cevapladım.

"Peki biz test yaptırdığımızda temiz çıkmıştı. Onda vermemiş miydi?" Dediğinde büyük ayrıntıyı hatırladım.

"Onda lavaboya girdiğimde bir tane adam zorla elime başka bardak verdi. Size söylersem de Ethem ve Dora'ya zarar vereceğini söyledi." Dediğimde,

"Allah kahretsin." Dedi Ethem. Tolga ise elindeki bardağı firlatacakken son anda aklına Dora gelmiş olacak ki durdu. Aslında Dora bazı önemsiz şeyleri biliyordu. Ama işin bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordu.

"Bu çocuğu bizim gözümüzün önünde mahvettiler. Etmeyede devam ediyorlar. Ve biz hiçbir şey yapamıyoruz. Zoruma gidiyor, seni bu halde görmek zorumuza gidiyor." Aslında haklıydı. Aynısı onların başına gelse bende böyle düşünürdüm. Birkaç dakika kadar sonra sakinleşip tekrar konuştu.

"Tedavi olacaksın. Yarın birlikte gideceğiz." Gitmezdim. Bir odaya kapatılıp tanımadığım insanların içinde kalamazdım. Yüzüne bakmadan cevapladım.

"Hayır kendim bırakırım." İstersem kendi irademi kullanarak bırakırdım.

"Nah bırakırsın! Şu yüzünün, gözünün haline bak. Sabahki krizi hatırla! Sıradaki krizi mi bekleyeceksin böyle?" Deyip ayağa kalkarak üstüme yürüdü. Ethem yine araya girdi.

"Aman bey, akşam üstü elini kana bulama." Dediğinde Tolga da bende şaşkınlıkla ona döndük. Gülmek istedim ama ortam çok ciddiydi. Hala Tolga ile bakışırken Tolga dan bir tepki bekliyorduk.

"Bey mi?" Deyip yutkunduğunda,

"Ortamı yumuşatmak için demiştim." Dedi Ethem.

"Oha." Dedim. Adam buna azmıştı resmen. Tamamen olaydan kopup Ethem'i öpmeye başladı. Tolga, Ethem'in üzerine giderek koltuğa oturmasını sağlayıp kucağına çıkınca mırıldandım.

"Hadi ama bir şey konuşuyorduk burada." Diye mırıldandığımda ikisi de umursamadı. Birkaç dakika orada öylece bekledim. Sonunda Tolga ayağa kalkıp kırmızı ve şişmiş dudaklarıyla Ethem'in elinden tutup bana baktı.

"Sende kendi kendine bırakamazsın. Sabaha kadar düşün taşın ne halt yiyorsa ye ama eninde sonunda yarın o tedaviye gideceksin." Deyip Ethem'i de peşinden sürükleyerek odadan çıktı. Git-me-ye-cek-tim.

Anlaşılan akşam Ethem için oldukça dolu (!) geçecekti. Normalde bende aralarına katılırdım ama şu sıralar libidom oldukça düşüktü. Burada kalmamak için Dora'nın yanına gitmeye karar verdim. Canım sıkılıyordu, onunla eğlenebilirdim. Odasına girmeden önce kapıyı çaldım. 'Gel' sesini duyunca kapıyı açtım. Bilgisayarın başında oturuyordu.

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin