4 / Asi

8.1K 353 3
                                    

Oy vermeyi unutmayınnn

Keyifli okumalar.

_____________

Kapı çaldığında kalkmadım onlar açsındı. Hem ben odayı toplayınca yorulmuştum. Ve evet içim el vermese de, kıyamamış toplamıştım. Ayak seslerinden birinin kapıya bakmaya gittiğini anlayınca, tam ayağa kalktığında açılan kapı faciasını bugünde yaşamamıştım. Kimse açmaz, sonra bir anda tüm ev ahalisi kapıyı açmaya koşar.

"Lan bu ne hal!?" Tolga'nın sinirli sesini duyunca ters yattığım koltukta kafamı sarkıtmayı bıraktım ve hemen koşarak onların yanına gittim. Sesi duyan Ethem'de gelmişti.

"Batu noldu oğlum sana?" Ethem daha sakin bir şekilde sormuştu. Batu'ya döndüğümde kaşlarım havaya kalktı. Gözleri kayıyordu sabit tutamıyormuş gibi. Teni solmuş ve dudakları kurumuştu. Vücudu titriyor, her an düşecekmiş gibi kendini kapıya yaslamış dizleri de hafif kırık duruyordu.

Yanına yaklaşmak istediğimde korkup biraz geriye gittim. "Sana noldu?" Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duyduğunu düşünmedim.

"Bir şey olmadı çok içmişim gelirken yolda düştüm." Tolga kollarından tutarak üzerine eğildi ve kokladı. Gerçekten kokuyordu.

"Lan sen manyak mısın!? Bu kadar içecek ne var!?" Öyle bir bağırmıştı ki Batu ile aynı anda kulaklarımızı kapatmıştık.

"Karışma bana! Sana hesap mı vereceğim ben!?" Tolga ağzını açmadan Ethem araya girdi.

"Tolga bırak, kendinde değil görmüyor musun? Kahve yaparım şimdi, ayılınca insan gibi konuşuruz." Tolga hafif ittirerek bıraktı ve birkaç adım geri çekildi.

"Batu odanı topladım." Belki de ilk defa ondan böylesine korkuyordum. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda boş boş bakıyordu. O alaycı bakışları yoktu.
Bu ilk defa canımı yakmıştı. Dayanamayıp bakışlarımı çektim. Gözlerim dolmuştu. Ethem beni kolunun altına çekip mutfağa götürdü.

"Bebeğim sıkma canını, fazla içmiş ayılır birazdan." Bu dediğine kendisi bile inanmıyordu. Ben cevap vermezken kendisi saçlarımı okşayıp tezgaha doğru ilerledi.  Sade acı bir kahve yapıp oturma odasına geçtik.

Batu ellerini koltuğun yaslanma yerine koyup başını da ellerinin üzerine koymuştu gözlerini göremediğim için uyanık olup olmadığını bilemiyordum. Ama bedeni hareketsizdi.

Tolga ise koltukta oturmuş pür dikkat onu izliyordu. Ethem Batu'ya yaklaşıp yanına oturdu. "Batu güzelim hadi iç bu kahveyi." Batu yavaşça kafasını kaldırdı. Önce Ethem'e, sonra da elindeki kahveye baktı. Bardaktaki kahveyi avuçlarının içine aldı. Önce birkaç yudum içti ve yüzünü buruşturdu. Yavaş yavaş içmeye başlayınca bende Tolga'nın yanına gidip beline sarıldım.

Batu'nun duymaması için sessizce kulağına fısıldadım. "Ona nolmuş? Lütfen eski haline dönsün." Ellerini saçıma atıp beni göğsüne çekti ve saçımdan öptü.

Batu kahvenin hepsini bitirmişti. "Yatacağım ne soracaksanız sorun." Tolga onun bu hallerine sinirleniyordu. Çünkü sessiz sakin olan Batu, bir anda asabileşmişti. Tolga Sabır çekip bir süre sustu.

"Nereden geliyorsun?" Yüzümüze bakmadan kapalı televizyona bakıyordu Batu.

"Okula gittim ders iptal olmuş arkadaşımla bir yerlere gittik." Bu defa Ethem sordu.

"Hangi arkadaşın?" Batu Ofladı. "Ne uzattınız ya?" Yanımdaki beden ayağa kalkacakken tutmaya çalıştım.

"Bak elimde kalacaksın sabrımı sınama!" Batu'yu da Ethem tutuyordu.

"Bağırıp durma lan bana!" Dizlerimi kendime çekip kafamı da dizlerime gömdüm. Kavgalarından nefret ediyordum. Tamam Batu ile biz sürekli ediyorduk ama biz birbirimizi sinirlendirmeyi seviyorduk. Birbirimizi kırmak, üzmek için sataşmazdık. Benim dediklerime o, onun dediklerine de ben alınmazdım. Biz birbirimizi sevdiğimizden yapıyorduk. Ama şuan ki durum öyle değildi. Ellerinden gelse yumruk yumruğa dövüşeceklerdi.

"Yağız'ın yanındaydım." Birkaç kere hep beraber takılmıştık Yağız ile ama iyi birisi olup olmadığını bilemiyordum.

Ethem kaşlarını çattı. "Tek ikiniz mi?" Umursamazca kafa salladı. İkisi de yumruklarını sıkarken bende sinirlenmiştim. Tam anlamı ile tanımadığımız çocukla dolaşması nedense biraz sinirimi bozmuştu.

"Hangi mekana gittiniz?" Gözlerini kapatıp açtı ve başını tuttu.

"Podyumun sokağında bir mekan." Dedi ve daha fazla bir şey sormasınlar diye hemen odadan çıktı. Kendi odasına girip kapıyı kilitledi. Hepimiz misafir odasındaki büyük yatakta yatıyorduk ama yine de herkesin kendine ait odası vardı.

"Bu çocuğa bir şey olmuş." Tolga ağırca kafasını salladı.

"Acaba babası mı geldi aklına?" Ethem onayladı.

"Olabilir, çünkü yine benzer durumda babasının doğum günüydü."

Ah Batu Ah

________________

Nasıl gidiyor?

Acı ve Aşk |BxBxbxb| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin