Oy vermeyi unutmayınnn
Keyifli okumalar
___________
Dora masaya durgun gelmişti. Önündeki yemeği karıştırdı ve geriye yaslandı.
"Beyefendi az önce çok eğleniyordunuz noldu?" Bana bakıp ciddiyetle kaşlarını çatınca iyice merak etmiştim ne olduğunu.
Bana cevap vermeyip önüne döndü. Herkes yemeğini yedikten sonra bir şeyler ie uğraşırken, ben de lavaboya elimi yıkamaya gittim.
Elimi havluya silerken bir anda kapı açılınca Dora girdi. Hızla üzerime gelip arkamdaki duvara beni sertçe itince sırtım acımıştı. Sinirliydi ama korkmuş gibiydi de.
"Ne haltlar çeviriyorsun sen? O telefonuna mesaj atan adam kim?" Diğerleri duymasın diye fısıldamıştı. Neyden bahsettiğini anlamasamda onu üzerimden itmeye çalışınca kendini iyice bana bastırdı.
Aslında itebilirdim ama düşme ihtimali vardı. Kafasını bir yere vurabilirdi.
"Neyden bahsediyorsun?" Sinirden ağlayacak gibiydi.
"Kimseye söylemediğini düşünüyorum. Onlar senin yanında bu kadar değerli demek ki. Bu aklımda bulunsun. Yarın aynı yere gel saat: 14.00"
Dediğinde yerimde kaskatı kesilirken ellerimi omuzlarına koydum. Cebinden telefonumu çıkarıp bana verdi. Hemen elinden alıp mesajlar kısmına girdiğimde gördüğüm mesajla sinirle yerimde tepindim.
"Namussuz Puşt. Bak bu gördüğün, duyduğun her şey aramızda kalacak tamam mı bebeğim?" Kaşlarını çatıp ifadesizce baktı.
"Neden? Bir şey var değil mi?" İstemeyerekte olsa kafamı salladım.
"Evet, bak anlatacağım hepsini sana ama daha fazla burada durursak Tolga ve Ethem gelecek. Gece benim odama gel." Alnından öperek çıktım lavabodan.
Mutfakta kalan birkaç parça bulaşıkları makineye yerleştirdim. Üç bardak çay ve bir bardak ılık sütü bir tepsiye koyup salona geçtim.
Ethem ve Tolga kendi aralarında konuşurken Dora animasyon izliyordu. Tepsideki sütü ona uzatınca Küskün Küskün bakıp elimden aldı. Ona gülerek diğerlerine de çaylarını verdim.
"Ellerine sağlık birtanem." İkisi aynı anda deyince,
"Afiyet olsunn." Diyerek neşeyle konuştum. Yerime oturup biraz bekledim
"Ben odamı değiştirmeye karar verdim." Diyerek konu açtım.
"Ben de değiştirmek istiyorum, çok sıkıldım." Dora'da bana katılınca Tolga kafasında hesap yaparmış gibi düşündü.
"Aslında benim de birkaç eşyayı yenilemem lazım. Gardıropta kırıktı zaten." Ethem çayından bir yudum alıp araya girdi.
"Benim mobilyacı arkadaşlarım var. Haftasonu gideriz mekana, hem indirimde yaparlar." Hepimiz onaylayınca eski sessizliğimize döndük.
İçimde rahatsız bir his oluşunca çaydan bir yudum aldım. Geçmeyince su içtim. Soğuk soğuk terlerken elimi alnıma koyup sildim. Midem bulanınca onlara belli etmeden, ne kadar kötü durumda da olsam sakince yerimden kalktım.
"Geliyorum."
Odadan çıktıktan sonra koşarak banyoya girip kapıyı kapattım. Klozete yaklaşıp öğürerek içimdekilerini boşalttım. Kapı açıldı ve bir süre sonra sırtım yavaş hareketlerle okşanınca, elin küçüklüğünden dolayı bunun Dora olduğunu dönmeden anladım. Sırtımı okşamasıyla biraz daha rahatlarken geriye yasladım.
Eliyle başımın arkasından destek vererek kafamı kucağına koydu. Hala terleyen alnımı silip alınlarımızı birleştirdi.
"Sana noluyor?" Sesinden ağladığını anladım. Ve bana nolduğunu bilmesemde anlamaya başlıyordum. Bana bir şey veriyorlardı. Ama kim ve neden? O gün o idrar testini değiştiren adam ve bu halde olmama sebep olan kişilerin bir bağlantısı olmalıydı. Çünkü yardımcısı değil de kendi gelseydi yakalanma riski yüksek olurdu. Benim söyleme ihtimalime karşı riske atmazdı kendini. Ve bu işin arkasındaki kimdi? Benden ne istiyordu?
Tiremelerim devam ederken karnıma giren krampları sayamıyordum.
"Batu, Tolga ve Ethem'e söylemeliyim." Başımı dizlerinden kaldıracağı vakit onu durdurdum.
"Beni dinle, her şeyi anlattıktan sonra ne yapıyorsan yap karışmam. Çünkü beni anlayacağını biliyorum."
Elini saçına atıp çekiştirdi.
"Ben seni böyle görmek istemiyorum." Diye içine içine haykırdı. Elleriyle yüzümü severken gözlerim kapanmak üzereydi.
"Batu lütfen, sana yalvarıyorum iyi ol." Yanımdan kalktı ve kovaya su koyup tekrar yanıma geldi. Belimden tutarak beni kaldırdı. Hemen hemen aynı kiloda olduğumuz için pek zorlanmıyordu. Bezi suya batırıp sıktı ve yüzümü sildi.
Boş durmak yerine bir şeyler yapmak istiyordu. Çareyi bunda bulmuştu. Soğuk su bana iyi gelirken gözlerim kapanmaktan vazgeçip açıldılar. Bir süre sonra kendime gelince toparlanıp çıktık banyodan.
"Ben de size bakmaya gelmiştim." Yarı yolda Ethem ile karşılaşınca sevimlice sırıttı Dora.
"Sohbete dalmışız."
"Sen iyi misin? Rengin solmuş." Ethem bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı.
"Midem rahatsız biraz. Ama iyiyim merak etme." Dedim. Ethem gözden kaybolup daha odama gitmeden tekrar yolumu kesti. Kime bir bardak su verdi. Dudaklarıma ittiği ilacı yutup suyumu içtim. Boş yere ilaç içmiştim. Esneyerek gözümü öfeledim.
"Benim uykum var, bu gece odamda yatmak istiyorum. İyi geceler size." Diyerek yanağından öptüm. Dora'yı da öper gibi yapıp kulağına fısıldadım. "Bekliyorum." Geri çekildiğimde göz kırptı. Bu tamam demekti.
Odama girip yatağıma geçtim ve beklemeye başladım Dora'yı.
________________
Kendimden.............
Hadi yukarıdaki kelimenin devamını klavyeniz tamamlasın.
Bölümü nasıl buldunuz?
Okumaya sardım şu sıralar, o sebeple bölümler geç geliyor.
Kendinize iyi bakınnnn
Hoşcakalınnn
<3
